31 Mart'tan Sonraya Bırakılan Hesaplar...

Cumhurbaşkanlığı seçiminin kaybedilmesinin ardından, CHP'de Ekrem İmamoğlu'nun söylemi ile başlayan değişim sloganı, 4 Kasım'da gerçekleştiren 38. Kurultay'da karşılık bulmuş ve 13 yıllık Kemal Kılıçdaroğlu dönemi bitmiş, Özgür Özel partinin yeni genel başkanı olmuştu. 

Özel ve ekibinin göreve gelmesiyle değişim rüzgarı yerel seçimlere de yansımış ve İzmir başta olmak üzere birçok yerde mevcut belediye başkanları aday gösterilmeyip, tercih edilen adaylar ise tartışma yarattı. 

Aday belirleme sürecinden ne parti içindeki etkinliği ile bilinen Ekrem İmamoğlu memnun kaldı ne de Kurultay'da Özgür Özel'e kaybeden ve belirli bazı isimlerin aday yapılması için Özgür Özel'e liste bırakan Kemal Kılıçdaroğlu memnun kaldı. 

Tekrar tercih edilmeyen adaylar birkaç yerde ses çıkarsa da yerel seçim üstü olduğu için gerek CHP Genel Merkezi'nin telkinleri gerekse partinin büyüklerinin araya girmesiyle tepkilerini büyütmedi. 

"Seni başkan adayı yapacağız" sözü verilip son gün başkan adayı ilan edilmeyenler sustu, adı açıklanıp sonra adaylığı geri çekilenler sustu, ithal aday nedeniyle tercih edilmemesini yadırgayan aday adayları sustu.

Herkes sustu fakat hesaplar 31 Mart'ın sonrasına bırakıldı...

Peki 31 Mart'tan sonrasında ne mi olacak?
Dün aslında bunun bir ön fragmanını izledik. Tunç Soyer, kendi partisinin kendi şehir adayı Cemil Tugay'ın yanında değil de İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu'nun yanında yer aldı.

Cemil Tugay da "Yanımda bir dakika durmadı" diyerek tepki gösterdi.

Soyer'in bundan sonraki hedefinin genel siyaset olabileceğini siyaset bilimciler sık sık işaret ediyordu. 

Bu yola çıkacak olan Soyer, belli ki öncelikle Ekrem İmamoğlu'nun seçim kampanyasına katılarak kendisiyle iş birliği yapmaya gitti, yola çıkmadan önce İstanbul İttifakını oluşturmak istedi.

Soyer'in (seçimden önce ya da sonra) bir sonraki durağının bir şekilde Ankara olacağını düşünüyorum zira Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibinde de bir hareketlenme olduğunu biliyoruz. 

Yerel seçimlerden başarısız bir sonuç alınırsa; seçim sonrası parti içi muhalefetin sesi yükselecektir.

Soyer ve Kılıçdaroğlu kanadından yerel seçim sürecinde yapılan yanlışlar masaya yatırılacak ve basına ve medyaya Özgür Özel ve yönetimini eleştiren daha sert mesajlar verilecek.

Bu tartışmaya CHP'nin önde gelen isimleri de bir şekilde karışacak.

Küçük bir kaos durumu yaşanacak ve parti içi muhalefet bir şekilde ayağa kalkacak.

Sonuç ya Kurultay'a kadar gidecek ya da oraya kadar varmadan önü alınacak. 

Fakat şu an anketlerde İzmir, İstanbul ve Ankara'da CHP önde. İzmir'in ilçe belediyelerinde ve Türkiye'nin 4 bir yanında yerel seçimlerde başarılı sonuçlar alınırsa; bu senaryodan farklı bir senaryo izleyeceğiz. 

Özgür Özel'in eli güçlenecek, Cemil Tugay kazanırsa daha rahat bir belediye başkanlığı yapacak ve parti içi muhalefet etkin bir eleştiri mekanizması oluşturamayacak.

Soyer'in hamlelerinin de kendi dönemindeki başarısızları örtmek için olduğu şeklinde yorumlanacak.

Nihayetinde her şekilde Özel ve yönetimini 31 Mart sonrası zorlu günler beklediğini düşünüyorum. Belki bazı yol arkadaşlarını feda etmesi de gerekebilir. Hep birlikte göreceğiz...

31 Mart'tan Sonraya Bırakılan Hesaplar...