Sayfa Yükleniyor...
CHP Parti Meclisi dün gerçekleşti ve adaylar belli oldu. Genel Başkanlık seçimlerinin ana teması olan değişim, İzmir adaylarına da yansıdı.
Değişimle yeni gelenleri değerlendireceğiz elbet ilerleyen süreçte. Yeni adayların arasında bazı isimlerin bilgi birikimine çokça güvendiğimi belirtmek isterim.
Değişenlere yönelik birkaç kelam etmek istedim.
Koca bir 5 sene geride kalmak üzere...
Sizce geçen 5 senede ilçelerde, kentin temel sorunlarına kalıcı çözümler bulundu mu?
Ben göremedim!
Bu dönem görev alan başkanların tek handikabı pandemi oldu! Pandemi sonrası dönemde ise eski tas eski hamam...
İzmir’e uzaktan gelen herkes kentin gelişememesinden dem vurdu, ilçeleri ise köy olarak niteledi.
Başkanlarımızın kiminin cebini doldurduğu iddia edildi, kimi ise hizmet üretmekten aciz kaldı.
‘Balık baştan kokar’ misali sayın Soyer de ne yazık ki çözmesi gereken birincil sorunlar harici, daha az önemli sorunları çözüp daha az gerekli projeler üretti.
Sonuç olarak genel bir memnuniyetsizlik durumu vardı İzmir özelinde belediye başkanlarından yana ve partinin yaptığı araştırmalara da yansıdı bu durum.
Araştırma sonuçları önüne gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in değişime gideceğini biliyorduk velhasıl.
Ama bazı adayların bazı isimlere yakın olması ya da sayın Özel’in bile istemediği isimlerin aday olduğunu duyunca neden diye sorgulamadan edemedim.
Bazı ilçelerde partinin tepesinde yer alan isimlerin Ali Cengiz oyunu olmasa ve liyakat esas alınsa daha iyi olurdu.
Sözün özü; baktığım tek olumlu pencere: değişenler iyi ki değişti, siyaseti anlamlı kılan da değişimdir esasında. Herhangi bir siyasi slogan niteliğinin de ötesindedir değişimin gerekliliği. Demokrasilerin gerekliliğidir.
Yeni belirlenen adayların birçoğunun başkanlık koltuğuna oturacağını bildiğimiz için; kendilerine çağrımdır:
Yapabileceğiniz vaatler verip, uygulayabileceğiniz bir stratejik plan oluşturun ve en önemlisi kamu yararını öncelik alın.