Transfer hareketliliği devam ederken ligdeki 3. haftayı da geride bıraktık. Geride bıraktığımız 3 haftalık zaman diliminde en beğendiğin, ayakları yere en sağlam basan kulüp hangisiydi diyecek olursanız; tartışmasız Fenerbahçe derim!
Vitor Pereria’nın bir önceki döneminde de takım derli topluydu fakat kulüp tarihindeki en iyi kadrolarından bir tanesi ile şampiyonluk yaşayamadığı için eleştirilmişti.
Yeni döneminde biraz daha kendini geliştirdiğini gördük.
Çünkü futbolda eski tip teknik adamların dönemi yavaş yavaş son buluyor.
Sürekli değişen ve gelişen bir sistem üzerinde dönen futbol, içindeki bireyleri de bu baş döndürücü hıza ayak uydurması konusunda zorunlu tutuyor.
Pereria da bu değişimin farkında ve kendini geliştirmiş.
Özellikle Muhammed, Arda ve Fatih’i Türk futboluna kazandırmış olması, doğru bir yolda olduğunu gösteriyor. Ferdi’yi de bu sisteme dahil etmesiyle, onda ısrar ederek, ilerleyen yıllarda bomba gibi bir jenerasyonun geleceğini gösteriyor.
Galatasaray’a baktığımda ise yapılan doğruların ardından yanlışların da beraberinde gelmesi ne yazık ki taraftarı da canından bezdirdi.
Özellikle Oğulcan meselesine değinmek istiyorum. Oğulcan’ın transferinin bu noktalara kadar gelmesinin asıl sebeplerinden bir tanesinin de Galatasaray’a karşı yürütülen bir operasyon olduğu düşünülüyor.
Ben de tam olarak böyle olmasa da buna yakın bir şeyler döndüğünü sezebiliyorum. Bu konuda çok fazla bilgi kirliliği var. Fakat opsiyon maddesinin kullanılması için sadece kulübün inisiyatifi sözleşmede buna engel bir durum yoksa Galatasaray bu davada haksız çıkar.
Neyse ki Rize’ye bonservis bedeli ödendi. Oyuncu futbola geri döndü.
Bundan sonra hukuk mücadelesi sürecek. Ama keşke bu para daha önce ödenseydi de hukuk mücadelesi de bir yandan devam etseydi.
Rizespor başkanı da hangi akla hizmet bu tür keskin açıklamalarda bulunuyor onu da anlamış değilim.
Bir önceki başkan gerilimi arttırarak ne ele geçirdi ki? 25 milyonluk bir sivil toplum kuruluşunu kışkırtacak söylemlerden kaçınması gerekiyor.
Transfer konusunda ise Halil Dervişoğlu’nun takıma tekrar dönmesi isabetli bir karar ama ben 1 forvetin daha alınması gerektiği kanaatindeyim.
Bir de Taylan’ın yerine, oyunu iki taraflı oynayabilecek bir libero transferi yapılırsa, bu Galatasaray büyük işler başarabilir. Takım savunmasının oturtulması gerçeğini de yadsımayarak…
