İzmir AB’ye hazır mı?

EMİRCAN IŞILDAK - ÖZEL HABER

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun, “İzmir Avrupa Birliği’ne hazır. Kent AB’ye girmek isteyen birçok yerden daha iyi bir durumda” sözlerinin yankıları sürüyor.

Özellikle çevre yatırımları ile aklı ve bilimi baz alan kentsel dokunuşlarıyla övgü ve beğeni toplayan Büyükşehir Belediyesi, kentin sahil kesimi dışında yer alan önemli noktalarında eleştirileri de almaya devam ediyor. Özellikle şehrin birçok bölümünde kentsel dönüşümden kaynaklanan sorunların devam ettiği, doğalgazın bile bağlanmadığı önemli semtler olduğu göz önüne alındığında, Başkan Kocaoğlu’nun bu sözlerinin ne derece etkili olduğu da tartışmaya açık görünüyor. Büyükşehir Belediyesi’nin AK Partili Meclis Üyesi Çağlar Haspolat’tan da Kocaoğlu’nun bu iddiasına yanıt vererek, İzmir’in AB’ye hazır bir kent olmadığını savundu.

İZMİR’DE KISIR DÖNGÜ VAR

Çağlar Haspolat, Kocaoğlu’nun “AB’ye hazır kent” değerlendirmesi hakkında konuştu. İzmir’in yalnızca sahil bandından ibaret olmadığına dikkat çeken Haspolat, “Kenti ham olarak ele alırsak, İzmir’in cazibe merkezleri Sahilevleri, İnciraltı tarafından başlayarak, Güzelyalı, Mithatpaşa Caddesi, Kordon ve devamında Karşıyaka, Bostanlı hattına kadar devam ediyor. Bu bölgeler yerli yabancı herkesin gözdesi durumda. Gelişmişlik dikkate alındığında bu alanlar AB’ye hazır olabilir. Ancak İzmir yalnızca bu bölgelerden ibaret değildir. Örneğin, Karşıyaka sahil hattının hemen yanı başında Gümüşpala, Bayraklı, Yamanlar için aynı şeyi söylemek çok zor. Kentte tam anlamıyla bir kısır döngü var. Sahil bandında her şey yerinde, tüm imkanlar güzel. Ama tüm yatırımın sahil kenarlarına olması haksızlık” ifadelerini kullandı.

ARPA BOYU YOL ALAMADIK

Kentte kentsel dönüşümde yerinde sayıldığını ifade eden Haspolat, “İzmir’in altyapısının da AB’ye hazır olduğunu sanmıyorum. Ayrıca aradan geçen onca süreye rağmen kentsel dönüşümde bir arpa boyu yol alamadık. Özellikle kırsal bölgelerde ve gecekondularda bekleyen büyük sıkıntılar var. İnsanlar evlerine bir çivi dahi çakamıyorlar. Keşmekeşin içerisinde yaşamaya çalışıyorlar” dedi. Haspolat ayrıca kentteki hava kirliliğine de dikkat çekerek, “İzmir hava kirliliğinin en yoğun olduğu kentlerden biri. İnsanların sağlıklı bir nefes almasını sağlayamıyoruz. Özellikle katı atığın yakıldığı semtlerde kış aylarında hava kirliliği tavan yapıyor. Doğalgaz bağlanmadığı için halen daha kömür yakıyoruz. Bu durum İzmir’e yakışmıyor. Her zaman söylüyoruz; kentsel dönüşüm yapamıyorlarsa imarı değiştirsinler. Vatandaş bulunduğu yeri güzelleştirsin. Rant varsa vatandaştan yana kullanılsın. Kentsel dönüşüm bekleyen 7 bölge var. Bunlar çözülmeden AB’ye hazır mıyız değil miyiz? Tartışılır” şeklinde konuştu.

KİMLİK VURGUSU

Haspolat ayrıca İzmir’in kimlik problemi yaşadığını söyleyerek, “İzmir’de her şeyden azar azar var. Turizmden, tarımdan, sanayiden, fuarcılıktan azar azar görüyoruz. Hepsini yapıyoruz ancak tam olarak oluşturamıyoruz. Ne turizm, ne tarım ne de sanayi kentiyiz. Bu konuda örnek alınacak çok kent var. Bu anlamda kente bir kimlik kazandıramıyoruz. Maalesef vatandaşlar olarak zengin kaynakların fakir bekçiliğini yapıyoruz” dedi.

Haber Merkezi