Mahalleli isyan ediyor

İzmir’in Bayraklı İlçesi’nde bulunan Onur Mahallesi’ndeki sıkıntılar yaşanmaya devam ediyor. Yol kenarına park edilen araçlar, çevredeki kirlilik ve daha birçok sorun mahalle halkını çileden çıkardı


  • Oluşturulma Tarihi : 27.07.2017 07:01
  • Güncelleme Tarihi : 27.07.2017 07:01
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Mahalleli isyan ediyor

SULTAN GÜMÜŞ - ÖZEL HABER

Yıllardır yapılacağı söylenen doğalgaz sisteminin henüz getirilmemiş olması, yol kenarına park edilen araçlar için bir çözüm önerisinin sunulmaması, çocuklar için oyun parkının yapılmaması, kadınların sokağa çıkmasına engel olan kahvelerin ardı ardına dizilmesi tüm okları belediyeye ve mahalle muhtarına yöneltti.

VERİLEN SÖZLER NEREDE?

İlkses Gazetesi olarak mahalle muhtarıyla konuşmadan önce vatandaşın sitemine kulak verdik. Belediyeyi ve muhtarı hedef gösteren mahalleli, “Biz yaşamıyoruz ki” diyerek serzenişte bulundu.

Mahalle sakinlerinden Sebahattin Kaya, koltuğa oturmadan önce verilen sözlerin şimdi neden uygulanmadığını sorarak vatandaşın sorunlarına değindi: “Mezarlık dağın başında. Mezarlıkla mahalleyi birbirine bağlayan, insanların oraya ulaşımını kolayca sağlayacak bir köprünün getirileceği söylendi. Evet, son durakta bir köprü var ancak oradan araç ulaşımı sağlanamaz. Araçla ulaşımın sağlanacağı bir köprü yıllardır yapılmadı. Aracı da geçtim yaya olarak mezarlığa gidebileceğimiz düzenli bir yol istikameti de yok. Aracı olan dakikalarca Büyük Yamanlar’dan dönüp dolaşıp ancak varıyor mezarlığa, olmayan ise yürüyerek o çamurlu, etrafı tellerle örgülü, tehlikeli dağdan geçip öyle ulaşıyor.”

KOBANE’DEN BETERİZ

Bayraklı’da bulunan birçok mahalleye doğalgaz sisteminin getirildiğini ancak kendi mahallelerine yıllardır doğalgaz çekilemediğini belirten Kaya, “Yıllardır sobayla mücadele etmekten bıktık. Sobaya ne odun dayanıyor ne kömür. Havalarda eskisi gibi değil. Kış artık daha soğuk. Biz gün içerisinde evde değiliz, çalışıyoruz ama eşlerimiz kışın o sobayla aylarca uğraşıyor. Evlerin hepsi birbirine yapışık olduğu için soba dumanından etkilenmekte cabası. Hem hava kirliliği var hem de tehlikeli. Tehlike demişken geçen kış yan komşumuzun evi yandı borudan çıkan bir alevden dolayı. Arabada evin alt katındaki garajdaydı. Hem komşular hem de itfaiye tarafından acil müdahale olmasaydı evlerin çoğu yanmıştı” dedi.

Duvar yazılarına da değinen Kaya, “Mahallenin girişinden, son durağa kadar ilerleyin göreceksiniz. Duvarların çoğunda çocuklarımızın doğru yetişmesine engel olacak birçok şey yazıyor. Bu yazılar yeni ortaya çıkmadı. Yıllardır var. Hiç mi kimse akıl edemiyor bir ekiple bu duvarları boyamayı. Desem ki adam akıllı şeyler yazılıyor oda değil. Ya küfür ya da siyasi içerikli, kışkırtıcı cümleler. Çocuklarım yoldan geçerken görüyor yazıları akşam gelip aynılarını bize söylüyor. Zihinlerini kirletiyorlar. Resmen o çok kınanan Kobane’den beteriz” diye konuştu.

ARAÇLAR YOL KENARLARINDA

Yol kenarına park edilen araçlar ise en büyük sıkıntı. Hele ki okullar açılınca yaşanacak olan sorunlar velileri ayaklandırdı. 3 çocuk annesi Neziha Yağan, çocuklarının geleceğinden endişeli. Yağan, “2 sene önce oğlum markete giderken gözümün önünde araba çarptı. Gözümün önünde diyorum çünkü onları böyle bir mahallede tek başlarına dışarıya bırakmaya korkuyorum. Ama gel gör ki yanlarında olmama rağmen korktuğum şey başıma geliyor. Yol kenarına o kadar çok araba park ediliyor ki gidiş geliş alanlarımız daralıyor. Çok dar bir alan kalıyor ortada, oradan da otobüsler, dolmuşlar ve diğer araçlar ite kalka geçiyor. Bizim yürümek için alanımız kalmıyor. Şahsi araçlar park edilse yine sorun değil. Ev taşıma araçları, koca koca tırlar park ediliyor. Ramazan ayında kaç kez yol dar olduğu için araçlar kaza yaptı. Kazayla da kalmıyor kazadan sonra insanlar kavga çıkarıyor. Sırf bu kazalardan dolayı karşı komşumuzun evini silahla bastılar. Aracı yapmaları için aileden birkaç kişiyi dövdüler. Birkaç ay sonra okullar açılacak. En büyük derdimiz çocuklarımız kazasız belasız bu yollardan gidebilecekler mi?” dedi.

Yol sıkıntısına değinen sadece mahalle sakinleri değil. Otobüs ve dolmuş şoförleri de park edilen araçların yolu daha da daralttığını belirtti.  Şoförler, “Bu mahalleden geçen iki otobüs var. Biri 148 diğeri 258. Bu yüzden zaten hızlı ulaşım sağlanamıyor. Bir de üzerine araç sıkışıklığı eklenince resmen kaos yaşanıyor. Hatta bazen görüyoruz. Biz değil de dolmuşçu arkadaşlar bakıyorlar ki yol sıkışmış, dakikaları da doluyor alt yoldan geçmeye çalışıyorlar. Güzergâhları bu olmamasına rağmen adamları mecbur bırakıyorlar” diye konuştu.

POLİSLER MAHALLEYE GİREMİYOR

Mahallede uyuşturucu satıcılığı, hırsızlık ve cinayet olayları da çok fazla yaşanıyor. Ancak polisin mahalleye gelmediği, gelse dahi müdahale etmeden gittiği belirtiliyor. Evinin önünde arabası silahlanan Ahmet Karabağ, “Arabamı park ederken uyuşturucu kullanan bir şahıs gelip kavga çıkardı. Ne olduğunu anlamadan silah çekip etrafa ateş etmeye başladı. Arabam zarar gördü mermi kurşunlarından. Kurşun ayağımı sıyırdı” dedi.

Yaşanan bu olaylara dikkat çeken Sebahattin Kaya’da, “Belalı bir mahalle” diyerek, günlerce süren bir kavgadan bahsetti.  Kaya, “Adamlar evlerine hapsolmuştu. Dışarıya çıkamıyorlardı. Yaralanmadan dolayı hastaneye kaldırılanlar oldu. Nedeni ise istenen haracın verilmemesi. Polis geldi ama korktuğu için pek fazla müdahale edememişti” dedi.

Ardı ardına sıralanan kahvehanelerden dolayı mahallenin kadınları rahatça yürüyemiyordu. Otobüs duraklarına giderken, pazara çıkarken, çocuklarını okula bırakırken yaşadıkları göz hapsi kadınlar için büyük sorun oldu. Neziha Yağan şöyle anlattı: “Başka yer yokmuş gibi hepsi aynı yerde toplamış kahvehanelerini. Mahalle boyu kahve. Yürüdüğümüz zaman bakıyorlar. Rahatsız olup karşı tarafa geçiyoruz orada da aynı manzara. Gecelere kadar okey oynuyorlar. Onların seslerinden uyuyamıyoruz. Hele yazın çekilmez çile.”  Çevre kirliliğini de vurgulayan Yağan, “Belediye gelip temizlemiyor, bari kahvedeki erkekler çıkıp el atsın. Pislik içinde yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.

OYUN OYNAYACAK PARK YOK

Mahallenin henüz bir parkı yok. Çocuklar bu yüzden araçların yoğun olduğu sokak aralarında ya da yol ortasında oynuyor. “Kızımı sokağa çıkarmıyorum” diyen Güler Çiftçi, “Çocukların oyun oynayabileceği ya da bizim akşam gidip çayımızı içeceğimiz bir parkımız yok. Var aslında ama gidip mahallenin psikopatlarının ortasına koymuşlar. Biz nasıl göndeririz. Kendi babalarının malı gibi kullanıyorlar. Bizim çocuklarda yol ortasında oynuyor. Korktuğum için kızımı göndermiyorum. Bisiklet sürecek yer bile yok. Arabalar zor geçiyor, bisiklete nasıl izin versinler? Sokak araları tam rezalet, hepsi yokuş. Yokuştan dolayı araçlar geri geri gelip kaza yapıyor. Hamile bir kadın yokuşun kayganlığından dolayı düştü. Neredeyse düşük yapacaktı” dedi.

Çocukların eğitimine de değinen mahalle sakinleri, endişeli olduklarını belirtti. Olumsuz şartlara sahip olan mahallede çocukların okullarda doğru yetiştirileceği şüpheli görülüyor. Güler Çiftçi, “Okul müdürü öğrencilere dayanamayıp yobazlar, medeniyetsizler diye bağırmıştı yanımızda. Biz ve çocuklarımız medeniyetsiz değiliz. Şartlar iyileşmediği için böyle” diye konuştu.

Haber Merkezi