Mikroplastikler endişe yaratıyor

Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmaların, mikroplastiklerin anne sütü ve plasenta dokusunda bulunduğunu ortaya koyduğunu belirten Yücel, bu durumun plastik kirliliğini en önemli çevresel sorunlardan biri haline getirdiğini ifade etti. Küresel plastik üretiminin son 50 yılda 7 kattan fazla artarak yıllık yaklaşık 360–430 milyon ton seviyelerine ulaştığını vurgulayan Yücel, mikroplastiklerin çevredeki plastik atıkların zamanla parçalanması sonucu oluştuğunu dile getirdi.

Mikroplastiklerin ilk olarak deniz ekosistemlerinde tespit edildiğini hatırlatan Yücel, günümüzde karasal alanlarda, orman topraklarında ve havada asılı partiküller halinde de bulunduğuna işaret ederek, bu parçacıkların besin zinciri yoluyla insan vücuduna taşındığını belirtti.

BÜYÜK BÖLÜMÜ AMBALAJLARDAN

Plastiklerin düşük maliyetli, hafif ve çok yönlü yapıları nedeniyle günlük yaşamın her alanında yaygın olarak kullanıldığını ifade eden Yücel, özellikle tek kullanımlık ambalajların plastik atık miktarını ciddi oranda artırdığını söyledi. Küresel plastik üretiminin 2023 yılında yaklaşık 415 milyon tona ulaştığını aktaran Yücel, bu artışın plastik atık sorununu daha da büyüttüğüne dikkat çekti.

Plastik ambalajların gıda güvenliği ve raf ömrü açısından avantajlar sağladığını ancak kısa ömürlü olmaları nedeniyle çevresel yük oluşturduğunu belirten Yücel, plastik atıkların yaklaşık yüzde 40’ının ambalajlardan kaynaklandığının tahmin edildiğini kaydetti.

BEBEK, ANNE KARNINDA TANIŞIYOR

Plastik kirliliğinin ulaştığı boyutlara dikkat çeken Arzu Yücel, mikroplastiklerin artık hayatın her alanında bulunduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

"Bu yayılım mikroplastik formunda içme suyu ve toprak yoluyla, gıda zinciri üzerinden, solunum yoluyla insan vücuduna girebiliyor. Eğer bugün durdurmazsak yılda 430 milyona ulaşan plastik üretimi ivmelenerek artacak. Bizlerin örneğin pet şişe gibi tek kullanımlık plastikleri elimize alırken sorgulamamız gerekir. Bir bebeği dahi anne karnında plastik ile tanıştırıyoruz. Hayvanlarda, deniz canlılarında, kuşlarda gıdalarımızda, tuzda, içme suyumuzda ve giysilerimizde dahi mikroplastikler bulunuyor. Dolayısıyla mikroplastik her yerde. Arıtma tesislerinde bununla ilgili bir arıtım teknolojisi halen yok. Dolayısıyla bu durum hem çevre kirliliğine hem de insan sağlığını tehdit eder hale gelebiliyor. İnsan sağlığı ile ilgili yapılan araştırmalarda, hastalık anında kişinin iyileşmesini zorlaştırıyor. Vücuttaki inflamasyonu arttırıyor. Alzheimer'ı arttırdığı ile ilgili bulgular da var. 10 yıl içerisinde denizdeki canlılardan daha fazla mikroplastik atık olacağı konuşuluyor. Üretim 7 kat artarken bunun sadece yüzde 10'unun geri dönüştüğünü söyleyebiliriz. Dolayısıyla atığı azaltmak için insanların tüketim alışkanlıklarını düzenlemesi ve bilinçli bir şekilde satın alıp bilinçli bir şekilde atması gerekiyor.”

Yücel, mikroplastik tehdidinin önlenebilmesi için bireysel tüketim alışkanlıklarının değiştirilmesi ve plastik kullanımının azaltılmasının büyük önem taşıdığını vurguladı.