- Eğitim
- 20.10.2025 17:01
1 milyon TL’lik tedavi DEÜ’de ücretsiz
Dokuz Eylül Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, ileri dijital teknolojiler ve uzman kadrosuyla yarık dudak-damak tedavisini özel hastanelerdeki milyonluk maliyetlere karşı ücretsiz olarak sunuyor. Yüksek maliyetli bu tedavilerin kamuda sınırlı sayıda merkezde yapılabildiği Türkiye’de, DEÜ önemli bir boşluğu dolduruyor.
- Oluşturulma Tarihi :
- Güncelleme Tarihi :
- Kaynak : BÜLTEN

Yarık dudak ve damak gibi doğuştan gelen yüz ve çene anomalileri, hem estetik hem de hayati fonksiyonları etkileyerek bireylerin yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürüyor. Özel hastanelerde 1 milyon TL’yi aşan bu tedaviler, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Diş Hekimliği Fakültesi’nde dijital teknolojilerle desteklenen multidisipliner bir yaklaşımla tamamen ücretsiz şekilde gerçekleştiriliyor. 3D yüz tarayıcıları, cerrahi simülasyon yazılımları ve fakülte bünyesinde üretilen apareylerle yürütülen bu gelişmiş tedavi süreci, travma, çene cerrahisi ve ortognatik cerrahi gerektiren vakaları da kapsayarak geniş bir hasta grubuna çözüm sunuyor.
DEÜ'DE DİJİTAL ALTYAPIYLA DONATILMIŞ İLERİ TEDAVİ MERKEZİ
Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Ana Bilim Dalı ile yürütülen multidisipliner çalışmalar kapsamında yalnızca yarık dudak ve damak hastaları değil; travma hastaları, çene eklemi problemleri yaşayan bireyler ve ortognatik cerrahi gerektiren hastalar da tedavi ediliyor. Özellikle ortognatik cerrahi vakalarında kullanılan cerrahi splintler, gelişmiş cerrahi simülasyon programları aracılığıyla dijital olarak hazırlanıp fakültede üretiliyor.
Yılda yaklaşık 700 ila 1000 bebekte görülen ve özel hastanelerde tedavi maliyeti dudak uçuklatan yarık dudak ve damak anomalilerinin tedavisi, Dokuz Eylül Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde ücretsiz olarak gerçekleştiriliyor.
“YARIK DUDAK VE DAMAK, YAŞAM KALİTESİNİ DÜŞÜRÜYOR”
DEÜ Diş Hekimliği Fakültesi Ağız ve Diş Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezinden Prof. Dr. Candan Efeoğlu, hastalığın tedavisi için yeterli ekipman ve güçlü bir ekibe ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekerek, “Yarık dudak ve damak, doğuştan görülen yüz ve çene bölgesi anomalileri arasında en yaygın olanlardan biridir. Bu durum hem estetik görünümü hem de çiğneme, konuşma ve solunum gibi temel fonksiyonları etkileyerek bireyin yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilmektedir. Özellikle üst çene gelişiminin yetersiz olduğu olgularda, çene kemiklerinin büyümesini ve yeniden şekillenmesini sağlayan distraksiyon osteogenezisi yöntemiyle başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Bu ileri düzey tedavi yöntemi, yüksek teknoloji, deneyim ve multidisipliner bir ekip çalışması gerektirir. Bu nedenle, ülkemizde bu tür uygulamaların gerçekleştirildiği merkezlerin sayısı oldukça sınırlıdır,” dedi.
“DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ’NE OLAN TALEBİ HER GEÇEN GÜN ARTIYOR”
Yarık dudak-damak hastalarının tedavisinin kamuda sınırlı sayıda merkezde özel sektörde ise yüksek maliyetlerde yapılabildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Candan Efeoğlu, DEÜ’nün bu alandaki toplumsal katkısına dikkat çekti. Efeoğlu, açıklamalarını şu sözlerle sürdürdü:
“Kullanılan titanyum apareyler, cerrahi ekipmanlar, anestezi ve ameliyathane giderleri ciddi maddi yük oluşturur. Ayrıca tedavi süresinin bir buçuk ila iki yıl arasında sürmesi, toplam maliyeti daha da artırmaktadır. Yarık dudak-damak hastalarının büyük bir kısmının düşük sosyoekonomik koşullara sahip olması, bu yüksek maliyetli tedavilere erişimi daha da zorlaştırmaktadır. Bu durum, Dokuz Eylül Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’ne olan talebi her geçen gün artırmaktadır.”
“DİSTRAKSİYON OSTEOGENEZİ İLE BAŞARILI SONUÇLAR ELDE EDİYORUZ”
Ortodonti Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Serap Titiz Yurdakal ise, yarık dudak ve damak anomalilerinin bireylerin yaşam kalitesini önemli ölçüde etkilediğini belirterek, “Bu hastaların tedavisinde özellikle üst çene gelişiminin yetersiz olduğu vakalarda ağız içi ve ağız dışı Distraksiyon Osteogenezi yöntemleri uygulanmaktadır. Bu yöntemler, çene kemiklerinin büyümesini sağlayarak hem estetik hem de fonksiyonel iyileşme sunmaktadır. Ancak bu ileri düzey tedavi yaklaşımlarının uygulandığı merkezlerin sayısı ülkemizde oldukça sınırlıdır,” ifadelerini kullandı.
“TECRÜBEYİ TEKNOLOJİ İLE BİRLEŞTİRDİĞİMİZDE ÇOK BAŞARILI SONUÇLAR ELDE EDİYORUZ”
Doç. Dr. Yurdakal, tedavi sürecinin multidisipliner iş birliği gerektirdiğini vurgulayarak, “Üniversitemizde gerek ağız içi gerekse ağız dışı distraksiyon osteogenezi, Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Ana Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Candan Efeoğlu liderliğinde, Doç. Dr. Anıl Özyurt ve Doç. Dr. Kübra Öztürk ile birlikte ekip çalışmasıyla uygulanmaktadır. Prof. Dr. Efeoğlu’nun bilgi ve tecrübesi gerek hastalarımız gerekse uzmanlık eğitimi alan asistanlarımız açısından son derece kıymetlidir. Bu tecrübeyi teknoloji ile birleştirdiğimizde çok başarılı sonuçlar elde ediyoruz,” dedi.
DEÜ Ortodonti Ana Bilim Dalı’nın amacının hem ileri tedavi yöntemleriyle hastalara en uygun çözümleri sunmak hem de bu bilgi birikimini geleceğin hekimlerine aktarmak olduğunu belirten Yurdakal, “Bir çocuğun ya da yetişkinin hayatına dokunmanın öneminin farkındayız. Hedefimiz, teknolojiyi etkin biçimde kullanarak en iyi tedaviyi sunmak ve hekim açığının bulunduğu bu alanda modern tedavi yöntemlerinin yaygınlaşmasını sağlamaktır,” dedi.
Kaynak : BÜLTEN