Asıl hedefimiz öğrencilerimizin kendisini anlaması

NİLGÜN TAZE - ÖZEL HABER 

Hasan Pınarcalı Ortaokulu bütün öğrencilerin kendilerini anlaması, problemlerini çözmesi, gerçekçi kararlar alması ve kapasitelerini kendilerine en uygun düzeyde geliştirmesi için fırsat tanıyor. İzmir’deki sosyal, kültürel ve akademik tüm etkinliklerde en önde yer alarak ilçedeki diğer okullara örnek olmayı hedefleyen okul aynı zamanda tüm öğrencilerinin 21. yüzyılın gelişen ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikleri taşımasını da sağlamaya çalışıyor.

Okullarının rahmetli hayırsever Hasan Pınarcalı tarafından 1972 yılında meyve bahçesini eğitim için bağışlayarak topluma kazandırdığını ifade eden Hasan Pınarcalı Ortaokulu Müdürü Tanzer Yavuz, “1998 yılında 3 katlı ikinci blok İl Milli Eğitim Yatırım bölümü tarafından ilave edildi. 2008 yılında ise İl Özel İdaresi tarafından 12 derslikli ek bina yapılmıştır. Bugün okulumuzda 25 derslikle ikili eğitim hizmeti verilmekte. Rehberlik servisimiz özellikle boşanmış ve sorunlu aile çocuklarının kazanımı ile ilgili ne çalışmalar yapıyor. Okulumuzda bu durumda olan öğrenci sayısı oldukça fazla. Öncelikle bu öğrencilerin ebeveynleri ile görüşüyoruz. Öğrenci ile görüşüldükten sonra ise ebeveynler bilgilendirilmekte ve öğrencinin yakın takibi yapılmaktadır. Gerekli durumlarda ise öğrenciler hastane yada Rehberlik ve Araştırma Merkezi (RAM) a yönlendirilmektedir” dedi.

SOSYAL ETKİNLİKLER

Sosyal ve sportif anlamda yapılan etkinlikler kapsamında milli bayramlara gösteriler hazırlayarak, belirli gün ve haftalarda da birçok öğrencinin görev aldığını söyleyen Yavuz, yılsonu etkinlikleri kapsamında resim, teknoloji tasarım gibi sergiler açtıklarını belirtti. Ayrıca 8. sınıf öğrencilerine yönelik mezuniyet töreni de düzenlediklerini söyleyen Yavuz, “Sosyal etkinliklerde ayrıca halkoyunu ekibi kurarak il yarışmalarına katılımda bulunuyoruz. Aldığımız başarıya göre de bölge finallerine ve Türkiye finallerine katılıyoruz. Sportif etkinlikler kapsamında okul içi turnuvalar düzenlenmekte, ilçe ve il yarışmalarına futbol, voleybol, atletizm, bisiklet, masa tenisi alanlarında katılmaktayız. Okulumuz bisiklet takımı kız ve erkek olarak iki takım halinde ilimizi temsilen geçen yıl Konya’da yapılan Türküye finallerine katılması bize onur verdi” açıklamasını yaptı.

ERGENLİKTE ÇOCUĞA YAKLAŞIM

Okullarında velilere yönelik birçok seminer düzenlenmekte olduklarını ve seminerlerin okul rehberlik servisi bünyesinde yapıldığını söyleyen Yavuz şu ifadeleri kullandı: “Her yıl mutlaka yapılan seminerler vardır. TEOG öncesinde veli bilgilendirme semineri, öğrencilere verimli ders çalışma semineri, kız öğrencilere yönelik ergenlik semineri ve Emniyet Müdürlüğünce güvenli internet eğitimi gibi seminerler diğer okullarda olduğu gibi okulumuz bünyesinde gerçekleştirilmekte. Katılımlar genelde beklenilen doğrultuda olsa da bazen katılım sayısının düşük olduğu da gözlenmektedir. Her anne baba çocukları için en iyisini isteyerek elinden geldiğince çaba harcar. Ancak bazı velilerimizin yaşadıkları ailevi ve ekonomik sorunlar çocukları olumsuz etkilemektedir. Bazen de bu durum çocuğa karşı ilgisizlik olarak yansımakta. Veliler özellikle çocuklarının arkadaş çevrelerine dikkat etmesi özellikle üst sınıflarda oldukça önemlidir. Bilgisayar kullanımı kontrol altında olmalı, özellikle internet kullanımı denetlenmelidir. Ayrıca televizyon izleme alışkanlığı ve hangi programları izlediği de önemlidir. Çocukları için uygun görmedikleri programları velilerin çocukları yanında izlememesi önemlidir.”

“DEĞERLER EĞİTİMİ ETKİLİ OLDU”

Toplamda bin 86 öğrenciye eğitim verdiklerini ve 64 personelin kadrolu olarak çalıştığı bilgisini veren Yavuz, “Ayrıca Karşıyaka Belediyesince sağlanan 1 güvenlik personeli, okul aile birliğince çalışan 2 personelimiz bulunmakta. Mevcut normu olmasına rağmen bazı branşlarda kadrolu öğretmen eksiğimiz var. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce bu ihtiyaçlar norm fazlası öğretmenler ve ücretli öğretmenlerden zamanında sağlamaktayız. Değerler eğitiminin verilmeye başlamasından sonra öğrenciler arasında saygı ve hoşgörü daha fazla artı. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gündeme getirilen değerler eğitiminin okullarda verilmeye başlamasından sonra hem öğrenciler, hem veliler hem de öğretmenler arası iletişime olumlu yönde katkı sağlanmış oldu” ifadelerini kullandı.

ÇEVREYE UYUM VE DEĞİŞİM

Yavuz, okullarında daha önce bir Avrupa projesi yapıldığını ve yeni proje çalışmalarının devam ettiğini belirterek, ayrıca yurt içindeki projelere de katılım sağladıklarını ifade etti. 4006 TÜBİTAK projesine katılım gerçekleştirdiklerini söyleyen Yavuz, okullarında uygulanan stratejik plandan bahsederek, “Strateji geliştirme başkanlığının koordinatörlüğünde bakanlığımızın tüm birimleri ile birlikte okulumuz da kendi stratejik planını hazırladı. Kurumumuzun kendisinden beklenen işlevleri yerine getirmesi iyi bir planlamaya ve bu planın etkin bir şekilde uygulanılmasına bağlı. Değişim olgusu okulun amaç, yapı ve davranış gibi özelliklerinde uzun vade de etkisiz hale gelmesine ve çevreye uyumunda güçlüklerle karşılaşmasına yol açacaktır. Bu nedenle okulumuzun çevreye uyum sağlamasının yanında çevreyi değişime hazırlaması, yenilik yapması, açık ve dışa dönük stratejiler geliştirmesi zorunlu bir olgudur” şeklinde konuştu.

STRATEJİK PLAN

Stratejik planların eğitimde sürprizlere, son dakika kararlarına yer bırakmadan planlı, düzenli ve bilinçli bir yapının oluşmasının zemin hazırladığı bilgisini veren Yavuz, bu planın kurum kimliği ve kurum kültürünün oluşmasına, gelişmesine ve güçlendirilmesine destek olduğunu belirterek, “Bu planın hazırlanma süreci Okul Gelişim Yönetim Ekibi’nin kurulmasıyla başladı. Öncelikle ekip olarak İzmir Milli Eğitim Müdürlüğünün katkılarıyla hazırlanan TKY uygulamaları ve stratejik planlama seminerine bir önceki ekibimiz katıldı. Öz değerlendirme sonuçlarını yorumlamak ve stratejik planları oluşturmak için öğretmenlerin katıldığı toplantı yaptık. Bu toplantıda iyileştirmeye açık alanlarımızı ve önceliklerimizi belirledik. İyileştirmeye açık alanlarımız doğrultusunda stratejik planlarımızı hazırlamaya başlayarak bu çalışmalarımızı Stratejik Geliştirme Başkanlığı’nın hazırlamış olduğu taslak doğrultusunda ve formatör öğretmenlerimizin yönlendirmesiyle hazırlamaya çalıştık” dedi.

OKUL TARİHÇESİ

Rahmetli Hayırsever Hasan Pınarçalı´nın 1972 yılında meyve bahçesini bağışlamasıyla eğitim-öğretime kazandırılan okulun 1998 yılında 3 katlı ikinci bloğu İl Milli Eğitim Yatırım Bölümü tarafından ilave edilmiştir. 2008 yılı Mayıs ayında okula İl Özel İdare tarafından yaptırılan 12 derslikli ek binanın ilavesiyle derslik sorunu çözülmüştür. Okul A, B, C olarak 3 blokta eğitim-öğretime devam etmekte olup ikili öğretim yapılmaktadır. 5, 6, 7 ve 8. sınıfların her birinden 8´er şube bulunan okulda 2 adet anasınıfı dersliği ve 1 adet OÇEM sınıfı mevcuttur. Okulda 2015-2016 eğitim yılında 980 öğrenci öğrenim görmektedir.

TANZER YAVUZ KİMDİR?

1972, İzmir doğumlu olan Hasan Pınarcalı Ortaokulu Müdürü Tanzer Yavuz, ilk, orta ve lise eğitimimi İzmir’de tamamladı. 1995 yılında İnönü Üniversitesi Biyoloji Bölümünden mezun olan Yavuz, 22 yıl öğretmenlik yapmasının ardından, 13 yıldır da idarecilik görevini yerine getirmekte. Şuan Hasan Pınarçalı Ortaokulu’nda müdürlük yapmaya devam eden Yavuz, aynı zamanda öğrencilerin kendilerini geliştirebilmesinde faydalı olacak yenilikleri yakından takip etmeye devam ediyor.

ERGENLİK DÖNEMİ VE RUHSAL SIKINTILARI

Ergenlik döneminde depresyonlarda artış görülür. Özgüven problemi, karşı cinsle ilgili yaşanan problemler, okul ve aile içi problemler buna sebebiyet verebilir. Genellikle kısa süreli yaşanır ve müdahale gerekmez. Ergen kendini üzgün ve kötü hissediyor olmasına rağmen günlük hayatına devam edebilir. Gerçek depresyonlarda ise intihara kadar varan düşünceler geliştirmiş olabilir ergen. Kendini büsbütün değersiz hissediyordur. Bunun sebepleri arasında yakınlarını üzmek, ölümü merak, yalnızlık duygusu, çocukluktan gelen sevgi yoksunluğu, ölüm-ayrılık vb. gibi travmatik süreçler bulunmaktadır. Bunlar dışında ergen zaman zaman öfke patlamaları yaşayabilir. Bu esnada onunla konuşmaya çalışmak anlamsızdır. Sakinleşmesini beklemek gerekir. Yeme bozuklukları ise bir başka sorundur. Özellikle çok yemek yemek veya yemeği reddetmek ve sürekli kilolu olduğunu düşünmek ergende aşılması gereken sorunlardandır.

AİLEYE DÜŞEN GÖREVLER

Ergen her şeyden önce anlaşılma ve değer görme duygusunu yaşamalıdır. Bu nedenle ebeveynin bu duyguları yaşatma adına söz ve davranışları konusunda hassas olması gerekir. Aksi takdirde ergen bu duygularını tatmin adına farklı çevrelere ihtiyaç duyacaktır. Ergenle fikir alışverişleri yapılarak ergen, aile konularının dışında tutulmamalıdır. Çeşitli sorun ve konularda ergen objektif bir biçimde saygıyla dinlenmeli ve ortak paydalar bulunmaya çalışılmalıdır. Nasihatler genellikle işe yaramaz, sadece ergenin o an ebeveyni dinlemesini sağlar ve uzun vadede çözüm değildir. Ergenin arkadaşları eleştirilmemeli, ebeveyn bu konuda ergenin arkadaşlarını tanıma yoluna gitmeli ve bunu çocuğuna hissettirmelidir. Akabinde şayet hoş olmayan bir durum varsa bu durum ergenle paylaşılabilir. Fakat tanımadan eleştirmek ergenin ebeveynini haksız bulmasından başka bir işe yaramaz. Sevgi eksik edilmemeli ve evdeki genel ortamın gergin olmamasına dikkat edilmelidir. Ergenlik dönemi çatışmalı ve gergin geçiyorsa bir uzmandan destek alınmalıdır.