Baran: Ulaşılmayan çocuk bırakmayacağız

NİLGÜN TAZE-ÖZEL HABER

Sosyo-ekonomik düzeyi kötü çevrelerde fırsat eşitliliğini sağlamak amacıyla özverili çalışmalar yürüten Polat Çelikdemir Anaokulu, maddi durumunun kötü olmasından dolayı okula çocuğunu gönderemeyen bütün ailelere ulaşıyor. 36-72 ay arası bütün çocukların okul öncesi eğitimden faydalanmasını sağlayan okulun bu yılki en büyük hedefi ise kendilerine ait bir okul bahçesi oluşturmak.

Karşıyaka İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün yürüttüğü İZKA projesi kapsamında sınıf ihtiyaçlarının tamamlanarak oyuncak materyallerinin temin edildiğini söyleyen Polat Çelikdemir AnaokuluMüdürü Şerife Baran, “Okulumuz fiziksel anlamda 3 katlı bir binadan oluşmaktadır. Alt katında yemekhane ve tuvaletlerimiz, birinci katında 3 yaş ve 4 yaş sınıfları ve okul müdürünün odası, 2. katında da 5 yaş sınıfları ve müdür yardımcısı odası bulunmaktadır. Okul, çevresindeki diğer okullara kıyasla okulumuz yeterli donanım ve malzemeye sahiptir. Tek eksik yönümüz kendimize ait bahçe alanımızın olmaması. Bu konu hakkında da çalışmalarımız devam ediyor” dedi.

OKUL KAPASİTESİ

Okullarında 6 öğretmen ve 2 idarecinin 121 öğrenciye eğitim verdiğini söyleyen Baran, “2 adet personelimiz ise okulumuzun diğer işleri ile ilgilenmekte. 160 öğrenci kapasitesi bulunan okulumuzda okul öncesi eğitimin zorunlu olması çalışmalarından sonra tam kapasiteyle eğitim vereceğimizi düşünüyoruz. Şu an için kadromuz ve öğrenci sayımız yeterli. Birinci dönemin başında velilerin ihtiyaç duydukları eğitimleri öğrenmek için anket düzenleyip yıl içinde onların ilgi ve istekleri doğrultusunda seminer ve çalışma programları düzenledik. Yine velilerden gelen istek üzerine anne baba tutumları, cinsel eğitim, kardeş kıskançlığı, olumlu davranış geliştirme ve problem çözme ile ilgili seminerler düzenliyoruz” açıklamasını yaptı.

EKONOMİK KOŞULLAR

Ege Üniversitesi işbirliğiyle 5 hafta süren ‘3 adımda anne babalıkta ustalaşma kursu’ açarak tüm velilerin faydalanmasını sağladıklarını belirten Baran, şunları söyledi: “Çocukların sivil savunma, deprem, sağlıklı yaşam, ağız ve diş sağlığı, temizlik, akılcı ilaç kullanımı konularında seminer ve eğitim almalarını sağladık. Okulumuzun bulunduğu sosyo-ekonomik çevre koşullarından kaynaklı olarak velilerimiz okulun açıldığı ilk senelerde yeteri kadar çocukları ile ilgili değillerdi. Ancak böyle bir çevrede okul öncesi eğitimin verilmesi ve çocukların erken eğitime başlatılması ile velilerimiz de daha bilinçli ve bilgili hale geldiler. Şu an farkındalıkları daha yüksek. Okulda yaptığımız seminerler, etkinlikler, aile katılım çalışmaları, geziler sayesinde veliler bilgilendi ve çocuklarını okula göndermeye ve onlarla ilgilenmeye başladılar.”

VELİLERE TAVSİYELER

Öğretmenlerin veliler ile olumlu ilişkiler kurmasının veliyi okula yakınlaştırdığını ifade eden Baran, velilere genelde bulundukları önerileri şöyle anlattı: “Çocuğunuzun yaşamındaki en etkili çevre aile çevresidir. Anne-baba olarak tüm davranışlarınızla çocuklarınıza örnek olunuz. Çocuklarınızın belli davranışları için anne-baba olarak değişik davranışlar göstermeyiniz, aynı şekilde davranınız. Çocuğunuzun kılık-kıyafetine özen göstererek kıyafetlerinin okul kurallarına uymasına ve temizliğine dikkat ediniz. Çocuklarınızı başka çocuklarla veya kardeşleri ile mukayese etmeyiniz çünkü her insanın sahip olduğu nitelikler farklıdır. Onları olduğu gibi kabul ediniz. Çocuğunuzun mümkün olduğu kadar yaşıtları ile sosyal olmasını sağlayınız.”

YETİŞTİRMEDE PÜF NOKTALARI

Çocukların okul ve çevresindeki sosyal faaliyetlere katılmasına velilerin izin vermesi gerektiğini ve çocuklarına beğendikleri tarafların söylenmesinin onların özgüvenini artıracağını ifade eden Baran, çocuklar arasında da ayrım yapılmaması gerektiğini söyledi. Baran, kardeşlere farklı davranılarak kıskançlık yaratılmaması gerektiğini de vurgulayarak, “Hepsine sevgi ve ilgi gösteriniz. TV izlemede çocuğunuza iyi alışkanlıklar kazandırınız. Sürekli TV izlemek çocuğunuzun başarısını olumsuz yönde etkiler. Ancak bunu zor kullanarak değil ikna ederek gerçekleştiriniz. Çocuklar önünde yapılan tartışmalar, kavgalar onların mutsuz, güvensiz ve endişeli olmalarına neden olur. Sorunlarınızı yanlarında konuşmayınız ve münakaşa etmeyiniz. Çocuklarınıza karşı sabırlı, soğukkanlı ve anlayışlı olunuz. Doğal olarak onlar hata yapacak, kusurları ve kötü hareketleri olacaktır. Çocuklar düşündüğünüz, istediğiniz gibi tavır ve davranışlar göstermiş olsalardı ailede ve okulda eğitim denilen şeye gerek kalmazdı. En önemlisi onları çok seviniz” şeklinde konuştu.

GÜNLÜK BECERİLER

Okul olarak en büyük projelerinin çocuklara ücretsiz eğitim vererek bütün çevreye ulaşmak ve sosyo-ekonomik düzeyi kötü çevrelerde fırsat eşitliliğini sağlamak olduğunu söyleyen Baran, “Oluşturduğumuz bir ekip ile kapı kapı bütün evleri gezerek eğitim almamış, maddi durumunun kötü olmasından dolayı okula çocuğunu gönderemeyen ailelere ulaştık. 36-72 ay arası bütün çocukların okul öncesi eğitimden faydalanmasını sağladık. Okulumuzda İZKA projesi kapsamında edindiğimiz materyaller sayesinde çeşitli eğitim yaklaşımları kullanarak eğitim vermekteyiz. Bu yılki en büyük hedefimiz kendimize ait bu yaklaşımları okul dışında da uygulayabileceğimiz bir bahçe hazırlamak ve bu bahçe içinde çocukların bedensel, sosyal ve günlük yaşam becerilerini geliştirebileceği alanlar yaratmaktır” dedi.

KÜLTÜREL DEĞERLER

Okulların sadece akademik açıdan iyi ve etkili bireyler yetiştiren kurumlar olmaması gerektiğini ifade eden Baran, okullarda daha yeni uygulamaya koyulan değerler eğitimi projesinin öneminin ortaya çıktığını belirtti. Okul müdürü Baran,  “Çocuk sahibi olmak, annelik ve babalık duygusunu yaşamak hayatta eşine ender rastlanabilecek bir duygudur muhakkak. Aile hayatının seyrini değiştiren, daha doğrusu bir aile olarak adlandırılmamızı sağlayan, eve bambaşka bir hava getiren, neşe kaynağıdır evlatlarımız. Her anne-baba çocuğunun akademik yönden başarılı olmasını istediği kadar, manevi ve kültürel değerleri edinebilmesini, dürüst, ahlaklı, sorumluluk sahibi, özgüveni yüksek bir birey olabilmesini de ister” açıklamasını yaptı.

DEĞERLER EĞİTİMİ

Değerler eğitimi projesinin sevgi, saygı, barış, iyimserlik, duyarlı olma, özgür düşünebilme, dürüstlük, hoşgörü, sorumluluk, adalet, güven ve yardımseverlik duygularını pekiştirmek için hayata geçirildiğini açıklayan Baran, şu ifadeleri kullandı: “Daha birçok manevi ve kültürel değeri tam olarak kavrayabilmeleri için okul içi ve okul dışı etkinlikler düzenliyoruz. Çocukların sağlıklı kişiliğini oluşturarak evrensel değerleri kazanmalarını ve kişiliklerinin her yönüyle geliştirmelerini sağlamak amacımız. Onları bu değerleri bir yaşam biçimi haline getirmiş bireyler olarak yetiştirmeye çalışıyoruz. Öğrencilerimizin temel insani özellikleri kazanabilmelerine yardımcı olmak, değerlere karşı duyarlılık oluşturmak ve onları davranışa dönüştürme konusunda öğrencilere rehberlik etmek bu projenin temel amaçları.”

SOSYAL ETKİNLİKLER

Baran, her yıl sene başında sosyal etkinlik komisyonunun toplanarak bir yıl içinde ne gibi sosyal etkinlikler yapabileceklerini kararlaştırdıklarını belirterek, “Velinin ve okulun sosyo-ekonomik durumunu göz önüne alarak yıllık plan hazırlayıp sosyal çalışmaları uyguluyoruz. Okulumuza hoş geldin partisi ile çocuklarımızı karşılıyor, çocuklarımızın okula uyum sağlamlarını kolaylaştırıyoruz. Her ay bir renk ile eşleştirerek hem zaman kavramını hem de renkleri öğrenmelerini sağlamak amacı ile renkler partisi düzenliyor ve hafta içinde farklı çalışmalarla da bu kavramları destekliyoruz. Ayda 2 kere tiyatroya giderek çocukların sosyal ve kültürel yönden gelişmelerini sağlıyoruz” şeklinde konuştu.

GERİ DÖNÜŞÜM

Çeşitli okulların bilim merkezlerini ve gözlem evlerini ziyaret ederek çocukların fen ve bilim alanlarında bilinçlenmelerini sağladıklarını söyleyen Baran, “Trafik parkına gezi düzenleyerek trafik kuralları hakkında bilinçlenmelerini ve çocuklarımızın birer küçük trafik koruyucusu olarak yetişmelerini sağladık. Ayrıca geri dönüşüm projeleri yapıyor velilerin ve çevre halkın bilinçlenmelerini sağlıyoruz. Hayvan haklarına çok önem veriyoruz ve bu konuda çocuklarımızı eğitiyoruz. Hayvan barınakları ve hayvanat bahçelerine düzenlediğimiz geziler onların sevgisini daha da çoğaltıyor. Milli değerlerimize çok önem verdiğimiz için bayramlarımızda etkinlikler düzenliyoruz. Latife Hanım Köşkü’ne ve Atatürk evine geziler düzenlemeyi de unutmadık” dedi.

ÖĞRETMEN GELİŞİMLERİ

Halk eğitim ve Lamia Karer İlkokulu ile işbirliği yaparak bu sene velilere yönelik drama eğitimi verilmesi sağladıklarını açıklayan Baran, şunları söyledi: “Öğretmenlerimizin her alanda mutlu olmaları bizim için çok önemli. Mutlu öğretmen araştırır, kendini geliştirir ve eğitim anlamında elinden gelenin en iyisini yapar. Onların gelişimlerini desteklemek adına elimizden ne geliyorsa yapıyoruz. Her ay toplantılar yaparak değerlendirme çalışmaları ve hizmet içi eğitim seminerleri düzenliyoruz. Özel okulların seminerlerini duyurup katılmaları için teşvik ediyoruz. K1 Avrupa Birliği projeleri ile yurt dışındaki okulları gezme ve orada eğitim alma imkanı sağlayarak farklı eğitim yaklaşımlarını öğrenme fırsatını sunuyoruz. Ayrıca kendi aramızda konular belirleyip araştırıp kişisel gelişimlerimizi destekliyoruz.”

ÇOCUK VE TEKNOLOJİ

Teknolojinin bireyler için büyük önem taşıdığı toplumda bu durumun çocuklar için de aynı önemi taşıdığı bilgisini veren Baran, “Bilgiye teknolojik gelişmeler sayesinde hızlı bir biçimde erişiyor oluşumuz ve internet kullanımının her geçen gün artış göstermesi ile birlikte teknolojideki gelişmeler hayatımızın vazgeçilmez unsurları haline geldi. Teknolojinin bize sunduklarını doğru ve etkili bir biçimde kullanmak bize aynı şekilde etkili ve faydalı sonuçlar getiriyor. Günlük hayatımızı ve sosyal ilişkilerimizi teknolojiye bağımlı olarak yapmak bize faydadan çok zarar veriyor. Yetişkinler için büyük bir önem taşıyan ve ne yazık ki her geçen gün artış gösteren teknoloji bağımlılığı çocuklar için de büyük tehdit oluşturuyor” ifadelerini kullandı.  

ANNE BABALAR DİKKAT

Çalışan anne sayısının artması ve oyun kültürünün yerini sanal arkadaşlıkların almasının mevcut yaşam tarzını olumsuz etkilediğini söyleyen Baran, bilgisayar oyunlarının teknoloji bağımlığını tetiklediğini söyledi. Teknoloji bağımlılığının ebeveynlerin önemle üzerinde durması gereken bir konu olduğunu söyleyen Baran, “Bizim velilere önerilerimiz televizyon izleme ve bilgisayarla vakit geçirme süresini kısıtlamaya özen göstermeleri yönünde. Bunu yaparken, televizyon ve bilgisayarın fazla kullanımının ne gibi zararları olabileceği konusunda çocuğunuzu bilgilendirin. Boş zamanlarını değerlendirmek için birlikte eğlenebileceğiniz ve çocukken ilginizi çeken etkinliklere yöneltin. Çocuklarınızı tiyatro, müzik, dans, çeşitli spor dalları gibi etkinliklere yönlendirin. Çocuklarınızın sağlığından anne babalar sorumludur. Bu nedenle çocuklarınızı teknolojinin getirdiği tehlikelerden koruyun. Çocuklarınızı doğa ile iç içe vakit geçirebileceği fırsatlar yaratın, onları evlere hapsetmeyin” dedi.

ŞERİFE BARAN KİMDİR?

09.02.1969 yılında İzmir’in Tire İlçesi’nde doğan Şerife Baran, ilk orta ve lise öğrenimini Tire’de tamamladı. Konya Selçuk Üniversitesi Kız Sanat Eğitimi Yüksek Okulu Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Öğretmenliğinden 1989 yılında mezun olan Baran, ilk görevini Diyarbakır’ın Bismil İlçesi’nde yaparak burada 15 yıl öğretmenlik yaptı. Bismil Nene Hatun Anaokulunda kurucu müdür olarak görev alan ve 5 yıl çalıştıktan sonra İzmir Buca Şehit Astsubay Ümit Başaran İlköğretim Okuluna öğretmen olarak atanan Baran, burada bir yıl çalıştıktan sonra Buca Avukat İlhan Ege Anaokuluna müdür yardımcısı olarak atandı. 6 aylık çalışma sürecinden sonra Karşıyaka Polat Çelikdemir Anaokuluna müdür olarak atanan Baran, halen okul müdürü olarak çalışmaya devam etmektedir.

OKUL TARİHÇESİ

Cumhuriyetin ilanı olan 1923 yılında bir Rum evinde üç sınıflı tek öğretmenli bir ilkokul açılarak 1936 yılına kadar burada eğitim ve öğretim yapılmıştır. 1979 yılında Şemikler İlkokulunda ilk eğitim öğretime başlanmış olup aynı yıl kendi okuluna taşınmıştır. Okulun ilk ismi Mürşide Akyüz olmasına karşın daha sonra “Lamia Karer” isimli vatandaşın adını almıştır. 8 derslikli bina yetersiz gelince Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 1989 yılında temeli atılan 6 derslikli ek bina 1990 yılında eğitim ve öğretime başlamıştır. 2007 yılında ise 14 derslikli üçüncü bina hizmete açılarak 27 derslikli eğitim ve öğretim yapılmaktadır. 2009-2010 yılında Lamia Karer İlköğretim Okulu olarak eğitim öğretime devam etmiş, 2011-2012 eğitim öğretim yılı ekim ayında bir hayırsever tarafından ilk bina düzenlenerek Polat Çelikdemir Anaokulu olarak eğitim öğretime başlamıştır.

Haber Merkezi