Çocuklar sosyal etkinliklere yönlendiriliyor

Lamia Karer İlkokulu Müdürü Ali Caranoğlu başta teknoloji bağımlılığı olmak üzere çocukları çeşitli bağımlılıklardan korumak amacıyla sosyal etkinliklere yönlendirdiklerini söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 01.03.2017 07:20
  • Güncelleme Tarihi : 01.03.2017 07:20
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Çocuklar sosyal etkinliklere yönlendiriliyor

NİLGÜN TAZE - ÖZEL HABER

155 öğrenciye 14 derslikte 18 öğretmen tarafından eğitim veren Lamia Karer İlkokulu son yüzyılda çocukları ele geçiren teknoloji bağımlılığına karşı sosyal etkinlikler düzenliyor.

Sportif faaliyetlerin yanı sıra kültürel gezi, resim ve müzik gibi etkinliklere ağırlık veren okul, dezavantajlı bir bölgede yaşam mücadelesi veren çocukların kendi kabuklarından çıkarak başka atmosferleri de tanımasına da fırsat veriyor.

Okulda üçer şubeden 12 adet ilkokul ve iki adet özel eğitim sınıfı bulunduğu bilgisini veren Lamia Karer İlkokulu Müdürü Ali Caranoğlu, 2012 yılında Kızılay tarafından yaptırılmış olan okul kütüphanesinin çocuklar için büyük bir kazanım olduğunu belirterek, “A blokta öğrencilerimizin öğle yemeklerini yiyeceği yemek odası ve yağmurlu havalarda ders yapılabilecekleri spor odası mevcuttur. Okulumuzun tüm sınıflarında bilgisayar, projeksiyon cihazı ve internet bulunmakla birlikte okul bahçemizde öğrencilerimizin ve çevrenin yararlanabileceği basketbol, voleybol ve futbol sahaları mevcuttur. Ayrıca tüm mahallenin kullanımına açık bir çocuk parkımız var” dedi.

OKUMA YAZMA KURSU

18 öğretmen, 2 idareci, bir memur ve 155 öğrencinin bulunduğu okulda öğretmen sayısının yeterli olduğunu söyleyen Caranoğlu, “Zaman zaman velilerimize ve öğrencilerimize yönelik seminerler vermekteyiz. Akıllı ilaç kullanımı, ağız ve diş sağlığı, çevre bilinci gibi çeşitli konularda eğitsel seminerler verildi. Aile eğitimi kurslarımız hala devam ediyor. Siroma Projesi kapsamında velilere yönelik İŞKUR desteği ile meslek edindirme kursları verilmekte. Ayrıca velilere ve öğrencilerimize yönelik yaratıcı drama kursu ve okuma yazma bilmeyen velilerimize okuma yazma kursu verilmektedir” açıklamasını yaptı.

DEZAVANTAJLI BÖLGE

Velilere çocuklarına dersleri konusunda fazla baskı yapmamalarını bu baskının daha kötü sonuçlar doğuracağını anlatmaya çalıştıklarını ifade eden Caranoğlu şunları söyledi: “Bizim okulumuz dezavantajlı bir bölgede olduğu için çocukların mümkün olduğunca sosyal faaliyetlere katılmalarını istiyoruz. Örneğin gezi, tiyatro, sportif faaliyetlere yönlendirmelerini tavsiye ediyoruz. Okulumuzda değerler eğitimi, okul sağlığı ve hijyen eğitimi, ayın örnek öğrencisi, haftanın sınıfı, zilsiz okul, okuma saatleri gibi projeler uygulanmakta. Okulumuz geçtiğimiz yıldan bu yana pek çok değişim ve gelişim gösteriyor. Çeşitli alanlarda kurslar açmış olup okulumuzun eksikliklerini imkanlarımız doğrultusunda giderilmeye çalışıyoruz.”

İLÇE BİRİNCİSİ

Değerler eğitimi projesinin uygulamaya girdiği günden bugüne okullarında devam ettirildiği bilgisini veren Caranoğlu, “Çocuklarımız sabahları gelirken günaydın demeyi öğrendi. Bu yıl ise ülkemizde yaşanan negatif olaylardan dolayı vatanseverlik, bayrak sevgisi gibi konularda öğrencilerimizi bilinçlendirme çalışmaları yapmaya başladık. Öğrencilerimiz dezavantajlı bir bölgede yaşadığı için onların çeşitli kültür ve müze gezilerine katılmalarına düzenli olarak yaptığımız gezilerle olanak sağlıyoruz. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün düzenlediği yarışmalarda Cumhuriyet konulu şiir yarışmasında ilçe 2’incisi, 24 Kasım Öğretmenler Günü için düzenlenen yarışmalarda ise resim dalında ilçe 1’incisi olduk” şeklinde konuştu.

ÖĞRENCİ AZLIĞI

2011 yılında Polat Çelikdemir Anaokulu olarak hizmet verdiklerini, 2012’de ise ilköğretimin yerine 4+4+4 düzenlemesine gidilmesi ile ilkokula dönüştüklerini ifade eden Caranoğlu, Girne Ortaokulu ile eşleşerek 5, 6, 7, 8. sınıf öğrencilerini bu okula yönlendirdiklerini söyledi. Girne Ortaokulundan da 1. 2. 3. 4. sınıf öğrencilerinin bir kısmının Lamia Karer İlkokuluna, bir kısmının ise Şemlikler İlkokuluna yönlendirildiğini söyleyen Caranoğlu, “Girne Ortaokulu kayıt bölgesinden bize yönlendirilen öğrenciler, bir yolunu bularak başka okullara gidince öğrenci sayımız düştü. Öğrenci sayımızdaki bu hızlı düşüş derslik ihtiyacımızı bir kez daha azalttı. 1979 yılında 7 derslikle hizmete başlayan A blok ihtiyaç fazlası olarak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüze bildirildi ve 2016 yılında A blokta 1 adet orta ve ağır düzey engelli öğrenciler için ve 1 adet de otistik çocuklar için olmak üzere 2 adet özel alt sınıf açıldı” ifadelerini kullandı.

DİSLEKSİ EĞİTİMİ

Halk eğitimin usta öğretici ve öğretmenlerinin çocuklara basketbol, halk oyunları, drama ve satranç kursları verdiklerini söyleyen Caranoğlu, velilere yönelik düzenlenen drama, okuma yazma, meslek edindirme kurslarının halen devam etmekte olduğunu belirtti. Caranoğlu, “Öğretmenlerimiz Romanların Yoğun Olarak Yaşadığı Yerlerde Sosyal İçermenin Desteklenmesi Operasyonu (SİROMA) projesi kapsamında Balçova Ramada Encore Otel’de 2 gün süren Sosyal İçerme konulu seminere katıldılar. Ayrıca değerler eğitimi ve Sağlıklı Yaşam Kulübü kapsamında çeşitli seminerlerde de eğitim aldık. Tüm öğretmenlerimiz öğrenme bozukluğu (DİSLEKSİ) kursuna katılarak aldıkları eğitimle öğrenme bozukluğu yaşayan öğrencilerimize yardımcı olmaktadır” dedi.

REHBER ÖĞRETMEN AÇIĞI

Caranoğlu, okullarında rehber öğretmen bulunmadığı halde rehberlik kurullarının faaliyetlerine devam ettiğini ifade ederek, “Bireysel eğitim birimimiz mevcut. Okulumuzda bu yıl 2 adet özel eğitim sınıfı açılarak donanımları temin edildi. Sorunlu çocuklarımızla ilgili aileler ile görüşmeleri düzenli olarak yapıyoruz. Örneğin devam sorunu yaşadığımız öğrencilerimize ev ziyaretleri yaparak onları kendi ortamlarında görüp çeşitli tavsiyelerde bulunuyoruz. Bu türdeki öğrencilerimize yapıcı yaklaşımlarda bulunarak, maddi yönden ihtiyaçlı oldukları için çeşitli firmaların sponsorluğunda giysi, ayakkabı, ders araç gereçleri, eğitici oyunlar hediye ederek ve çeşitli sosyal etkinliklere katılmalarını destekleyerek onları kazanmaya çalışıyoruz” açıklamasını yaptı.

TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI

Çağın hastalığı olan teknoloji bağımlılığı konusunda velilere yönelik öğretmenler tarafından bilgiler verilerek çocukları daha çok sosyal faaliyetlere yönlendirmeyi çalıştıklarını söyleyen Caranoğlu şunları söyledi: “Çocuklarımıza okulumuzdaki kurslara katılmaları konusunda sene başında gerekli duyurular yapılarak katılımları sağlandı. Böylece çocuklarımızın boş vakitlerini sosyal aktivitelerle doldurarak kendiliğinden zamanlarını teknolojiden uzakta geçirmeleri sağlamış olduk. Eğitimde yapılacak yeniliklere gelecek olursak daha çok yaparak yaşayarak öğrenme özellikle küçük yaş gruplarında etkilidir. Bu tür etkinliklerin artırılması, öğrencilerin daha çok duyu organına hitap edecek eğitim modeli oluşturulması ve okul dışı eğitim faaliyetlere yer verilmesi gerekmektedir. Sınıflarımıza akıllı tahtalar geldiğinde eğitimimizin kalitesi de daha da artacaktır.”

İLETİŞİMİN ÖNEMİ

Çocuklara kendi adı ile hitap edilmesinin önemine değinen Caranoğlu, “Herkesin kulağında kendi ismi bir müzik tınısı uyandırır. Bu, çocuklar için de geçerlidir. Dolayısıyla onlara önce kendi adları ile hitap ederek dikkatini çekin ve size odaklanmasını sağlayın. Daha sonra mesajınızı iletin. Çocuğunuzla konuşurken göz teması kurun, gerekirse sandalye ya da yere oturun. Bunun için onunla konuşurken aynı yükseklik seviyesinde olmaya özen gösterin. Çocuğunuzu ismi ile çağırdıktan sonra, mesajınızı iletmek için çocuğunuzun sizinle göz temasına geçmesini bekleyin. Örneğin masayı boyayan çocuğunuza, ‘Masayı boyama!’ demek yerine, masayı boyamanın yanlış olduğunu, beyaz kağıda resim yapabileceğini söylemek daha doğru olacaktır. Mesajınızı basit cümlelerle iletin. Özellikle küçük çocuklar birden fazla ve karmaşık mesajları, sağlıklı olarak algılayamazlar. Bu da doğal olarak mesajınızı anlamsız kılar. Davranışlarınızla çocuklarınıza örnek olun. Çocuk çevresinde ne kadar çok iyi örnek görürse kendi davranışlarını da o ölçüde düzgün biçimlendirir” dedi.

Ali Caranoğlu Kimdir?

1975 Yılında Mardin Mazıdağı Sakızlı Köyü’nde öğretmenliğe başlayan Ali Caranoğlu sırasıyla İzmir Bergama Okçular Köyü, Rize Çayeli Çeşmeli Köyü, Rize Kalkandere Yokuşlu Köyü, Denizli Tavas Yahşiler Köyü, İzmir Buca Kaynaklar Köyü’nde sınıf öğretmenliği yaptı. İzmir Buca Çamlık İlkokulu, Meşkure Şamlı İlköğretim Okulu ve Vali Rahmi Bey İlkokulunda Müdür olarak görev yapan Caranoğlu 16 Aralık 2014 tarihinden beri Karşıyaka Lamia Karer İlkokulunda okul müdürü olarak görev yapmakta.

OKUL TARİHÇESİ

Karşıyaka Lamia Karer İlkokulu, Cumhuriyetin ilanı olan 1923 yılında bir Rum evinde 3 sınıflı tek öğretmenli bir ilkokul olarak açıldı ve 1936 yılına kadar burada eğitim ve öğretim yaptı.1979 yılında Şemlikler İlkokulu bünyesinde eğitim verdi. Aynı yıl kendi okuluna taşındı. Okulun ilk ismi Mürşide Akyüz İlkokulu oldu. Daha sonra okula bahçe kısmını bağışlayan Lamia Karer isimli hayırseverin adını aldı. 7 derslikli bina yetersiz kalınca, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 1989 yılında temeli atılan 6 derslikli ek bina 1990 yılında eğitim-öğretime başlayarak 2007 yılında ise 12 derslikli üçüncü bina açılarak 25 dersliğe ulaştı. 2008-2009 da çevredeki kaçak yapıların yıkılmasıyla, çok sayıda aile başta örnek köy olmak üzere diğer semtlere göç ettiği için öğrenci sayısı 400’e kadar düştü. Derslik ihtiyacının azalmasıyla, 1990 yılında 6 derslikle hizmete alınan B blok, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün oluru ve Polat Çelikdemir isimli hayırseverin yatırımı ile bağımsız okul öncesi eğitim kurumu olarak düzenlendi.

ÇOCUKLARLA SAĞLIKLI İLETİŞİM KURMANIN YOLLARI

Anne ve babalar, çocuklarıyla sağlıklı bir ilişki için mümkün olduğunca direkt, net ve etkin bir iletişim kurmayı ilke edinmelidir. Bu durum, çocuklarla ebeveyn arasındaki bağların daha güçlü olmasını sağlar. Anne ve baba, çocuklar için hayattaki en önemli rol-modeldir. Bu nedenle onların sahip olacağı iyi iletişim becerileri çocukları tarafından da benimsenecek ve onların, arkadaşlarıyla ve toplumdaki diğer bireylerle sağlıklı iletişim kurmalarını sağlayacaktır. Çevreyle sağlıklı iletişim, çocukların özgüvenlerinin artmasına ve sağlıklı kişilik gelişimlerine yardımcı olacaktır. Anne-babalar, doğru konuşma tekniğine sahip olmanın yanı sıra iyi bir de dinleyici olmalıdır. Çocuğu dinlerken, onun sözel ifadelerini algılamaya çalışarak vücut dilini gözlemlemeli, duygu ve düşüncelerini anlamaya çalışılmalıdır. Onunla; güvene dayalı, açık ve etkili bir iletişime geçebilmek için, arada güven bağı oluşturulmasına özen göstermelidir. Onun duygu ve düşüncelerini rahatça açıklayabilmesine fırsat verilmelidir. Küçük yaşta oluşturulan güven bağı, özellikle iletişim sorunlarının sıkça yaşandığı ergenlik döneminde, çocuğun ailesine daha rahat açılmasını sağlayacak ve olası kaygılarını daha rahat ifade etme imkanı tanıyacaktır. Çocuklarınızı tehdit etmeyin. Tehdit, çocukların kendilerini güçsüz olarak algılamalarına ve karşı taraftan intikam alma duygusuna yol açar. Çocuğunuz konuşurken hemen onun sözünü kesmeyin ve siz konuşmaya başlamadan önce onun cümlesini tamamlayıp kendini ifade etmesine fırsat verin. Bu çocuğunuza özgüven verir ve içine kapanmasını önler. Bu tür bir yaklaşımı çocuk genellikle kendisine yönelik kişisel bir saldırı olarak algılar. Çocuğunuzun ifadeleri ve davranışları karşısında fazla eleştirel olmayın. Bu tür bir yaklaşımı çocuk genellikle kendisine yönelik kişisel bir saldırı olarak algılar ve size karşı olumsuz duygu beslemeye başlar. Eğer çocuğunuzda olumsuz bir davranış gözlemliyorsanız, onun doğrudan kişiliğini hedef almak yerine sadece olumsuz olan davranışını eleştirin.

Haber Merkezi