Sayfa Yükleniyor...
Yeni binalarının yapılmasını dört gözle beklediklerini belirten İrfan Nadir İlkokulu Müdürü Eşref Uçar çocukların sağlıklı gelişebilmesi için öncelikle ailelerin sağlıklı bir bakış açısına sahip olmaları gerektiğini söyledi
NİLGÜN TAZE
9 bin 400 metrekarelik geniş bir alana sahip olan okul sportif aktivitelerin yapılabileceği bir spor merkezine ve laboratuara ihtiyaç duyuyor. Yeni bir bina yapılabilmesi için yeterli alana sahip olan ve girişimlerde bulunan İrfan Nadir İlkokulu Müdürü Eşref Uçar bu şekilde dışarıda bulunan tuvaletlerinde içeri alınabileceğini söyledi.
Sosyo ekonomik yönden geride kalan bir bölgede bulundukları için veli seminerlerine önem verdiklerini ifade eden İrfan Nadir İlkokulu Müdürü Eşref Uçar, bölgede doğum oranının çok fazla olduğunu belirtti. Uçar, Ağırlığı doğu bölgelerimizden gelen bir veli portföyüne sahibiz. Konya, Afyon gibi illerimizden gelen ailelerimiz olmasına rağmen gelir düzeyleri oldukça düşük. Ev kiralarının düşük olmasından dolayı Suriyeli ailelerde fazla. Sokaklarımızda Türkçe kadar Arapça konuşulduğunu da duyuyoruz. Velilerimizin seminerlere katılma oranı yüzde 50-60 civarında. Babaların çoğu sanayide ve gündüzleri çalıştıkları için eğitimlere yalnızca anneler katılabiliyor. Öğlenci ve sabahçılara hizmet veren iki rehber öğretmenimiz çocuklarımızın her türlü problemleri ile yakından ilgileniyor dedi.
ÇOCUKTAN ZİYADE VELİLER EĞİTİLMELİ
Çocukların başarısını artırabilmek için düzenledikleri öğretmenler kurulu toplantısında çocukların başarılarını nasıl daha fazla artırabileceklerini söyleyen Uçar şöyle dedi: Genel kanaatimiz çocuktan ziyade velileri bilinçlendirmek çıktı çünkü çocuk zamanının büyük kısmını ailesi ile geçiriyor. Çocuklar çok saf ve masumdur ve onlara ne gösterilirse onu taklit ederler. Bu nedenle rehber öğretmenlerimizle birlikte velileri eğitmeye ağırlık verdik. Okullar Hayat Olsun Projesine dahil değiliz çünkü yapılacak sosyal faaliyetleri gerçekleştirebileceğimiz bir salonumuz yok. Sertifikası olan sınıf öğretmenlerimiz sene başında bir program yaparak çocuklarımıza kurs veriyorlar. Genellikle satranç ve halk oyunları dallarında çocuklarımıza eğitim veriliyor.
DEĞERLER CAN BULUYOR
Okullarda Başarıyı Artırma Projesi kapsamında verilen Değerler eğitimine önem verdiklerini ve öğretmenlerin bu konuya titizlikle yaklaştıklarını ifade eden Uçar, Çocuklarımız küçük olduğu için değerlerimizi öğretmeye çalışırken ortaokul çocuklarımızda olduğu kadar fazla zorlanmıyoruz. Algıları daha açık ve verileni sorgusuz kabul ediyorlar. Çocuklarımız değerler eğitimi almaya başladıktan sonra özürlü olan arkadaşları ile daha yakından ilgilenmeye başladılar. Dışarı çıkmalarına yardım ediyor ve ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorlar açıklamasını yaptı.
BAHAR ŞENLİKLERİ
Bahar Şenlikleri kapsamında her yıl etkinlikler düzenlediklerini ve geçen yıl Efese gezi düzenlediklerini söyleyen Uçar şöyle konuştu: Kaynaklar başta olmak üzere belirlediğimiz ormanlık alanlara geziler düzenliyoruz. Henüz Sasalıda kurulan hayvanat bahçesine gidemedik ancak bu yıl gitmeyi planlıyoruz. Nerelere gidileceğinin programını öğretmenlerimiz belirliyor. Geçen yıl okulumuzun boyasını yapan belediyemiz istememiz durumunda taşıt ihtiyacımızı da karşılıyor. Çocuklarımızın kendi aralarında geliştirerek oynadıkları oyunlarda onların gelişimlerini daha sağlıklı hale getiriyor.
BAŞARI İÇİN BAŞARININ TADILMASI GEREK
Çocukların hayatlarında başarılı olabilmeleri için başarıyı tatmaları gerektiğini ifade eden Uçar, Bir çocuk başarıyı tattığında devamını isteyecek ve bu his onu hayatı boyunca motive edecektir. Anne baba ve öğretmenlerin çocuğun gösterdiği en küçük olumlu hareketi takdir etmesi ve ufak da olsa bir hediye alması gerekir. Alınan küçük bir oyuncak, top, kitap, bisiklet onların başarılı olmak için çalışmalarında etkili olacaktır. Takdir etmek ise başarının temelini oluşturuyor. Velilerimiz her fırsatta çocuklarını takdir ederek onların sırtlarını sıvazlasınlar. Bu onların özgüvenlerini artıracağı için hayatta daha atılgan ve yaratıcı olmalarını sağlayacaktır. Çocuklarımıza kendilerini önemsediğimizi hissettirebilmemiz için öncelikle onu adam yerine koymamız gerekiyor. Çocuklar deşarj olabilmek için sürekli konuşur ve sorular sorarlar. Bu anlarda çocukları bir yetişkini dinler gibi dinlemek gerekir ifadelerini kullandı.
STRATEJİK PLAN
Çok hızlı gelişen teknolojiyle bilginin değişim sürecinin de hızla değişmiş olduğuna değinen Uçar, başarı için sistemli ve planlı bir çalışmanın kaçınılmaz hale geldiğine değindi. Uçar, Sürekli değişen ortamlarda çağın gerekleri ile uyumlu bir eğitim öğretim anlayışını sistematik bir şekilde devam ettirebilmek belirlediğimiz stratejileri en etkin şekilde uygulayabilmemiz ile mümkün olacak. Başarılı olmak da iyi bir planlama ve bu planın etkin bir şekilde uygulanmasına bağlı. Kapsamlı ve özgün bir çalışmanın sonucu hazırlanan Stratejik Plan okulumuzun çağa uyumu ve gelişimi açısından tespit edilen ve ulaşılması gereken hedeflerin yönünü ve tercihlerini kapsamaktadır. Katılımcı bir anlayış ile oluşturulan Stratejik Plânın, okulumuzun eğitim yapısının daha da güçlendirilmesinde bir rehber olarak kullanılması amaçlanmaktadır.
AMACIMIZ TERCİH EDİLMEK
Belirlenen stratejik amaçlar doğrultusunda hedeflerini güncellediklerini ve 2015-2019 yıllarına ait stratejik plânı oluşturduklarını ifade eden Uçar, Bu planlama 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu gereği, kamu kurumlarında stratejik planlamanın yapılması gerekliliği esasına dayanarak hazırlanmıştır. Zoru hemen başarırız, imkânsızı başarmak zaman alır sözünün klavuzluğunda harekete geçiyoruz. Okulumuza ait bu planın hazırlanmasında her türlü özveriyi gösteren ve sürecin tamamlanmasına katkıda bulunan idarecilerimize, stratejik planlama ekiplerimize, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüz Strateji Geliştirme Bölümü çalışanlarına teşekkür ediyor, bu plânın başarıyla uygulanması ile okulumuzun başarısının daha da artacağına inanıyor, tüm personelimize başarılar diliyorum. Akademik, sosyal ve kültürel başarıları her kesim tarafından kabul edilmiş, güvenli, ilçemizde tercih edilen bir okul olmak amacımızdır dedi.
ÖZGÜVEN
Özgüven duygusu kişiliğin temelini oluşturur. Öyle ki, bir çocuğu yetiştirirken en öncelikli konulardan biri ona özgüven duygusunu kazandırmaktır. Birçok anne-baba akademik başarıyı her şeyin üstünde tutar ama aslına bakılırsa, genelde kişilik yapısı özelde de özgün duygusunun gelişimi çok önemlidir. Bilimsel teoriler özgüvenin temelinin özellikle ilk iki yılda atıldığını söylemektedir. Özellikle annenin bebeği ile kurduğu ilişkinin oldukça önemli olduğu vurgulanmaktadır. Eğer anne, çocuğun ihtiyaçlarına karşı duyarlı olur ve ihmal etmezse, çocukta huzur ve güven duygusu, aksi durumlarda ise huzursuzluk ve güvensizlik duygusu yerleşir. Bebeklik duygusu özgüven açısından kritik bir öneme sahip olmakla birlikte, ergenliğin sonuna kadar gelişim devam eder.
ÇOCUĞUN ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİ NASIL ANLAŞILIR?
- Eğer bir çocuk; duygu ve düşüncelerini ifade edemiyorsa,
- Sorumluluk almayı istemiyorsa,
- Huzursuz ve ürkek bir yapısı varsa,
- Karar veremiyor ya da sık sık kararsız kalıyorsa,
- Güvendiği kişilerden ayrılmakta zorlanıyorsa,
- Herhangi bir faaliyete başlamadan önce çok temkinli davranıyorsa,
- Yeni ortamlara giremiyor, yeni tanıştığı kişilerle iletişim kuramıyorsa,
- Abartılı güç ve cesaret gösterileri yapıyor, her konuda özgüvenli olduğunu ispatlamaya çalışıyorsa çocuğun davranışları ayrıntılı olarak gözlemlenmeli ve gerekirse bir uzmandan da bilgi alınmalıdır.
ÇOCUKTA ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİ NELERE YOL AÇAR?
Eğer bir çocukta özgüven eksikliği kişiliğin temel yapısı olursa;
- Sosyal ilişkilerinde yeterince kendini ortaya koyamaz. Bu nedenle, yetersiz ve yüzeysel ilişkilerle yetinmek zorunda kalır. Çevresindeki insanlar için yeterince ilgi çekici olamaz ve bu da kurduğu iletişimin yüzeysel olmasına yol açar.
- Diğer insanlara göre ruh sağlığı daha fazla risk altında olur. Stres yüklü yaşam olayları karşısında ayakta kalma ve mücadele etme gücü zayıflar.
- Akademik ortamlarda gerçek performansını ortaya koymakta zorlanır. Dolayısıyla kapasitesinin altında bir başarıya sahip olur.
- Risk alamaz ve bütün yaşantısında sürekli ve aşırı derecede temkinli olma ihtiyacı duyar. Bu da birçok fırsatı kaçırmasına neden olabilir.
ÇOCUĞUN ÖZGÜVENİNİ GELİŞTİRMEK İÇİN NELER YAPILABİLİR?
Özgüveni geliştirmek için anne-babaların ve eğitimcilerin yapması gerekenleri şöyle özetleyebiliriz:
- Yüksek sesle konuşma ve okuma egzersizleri yaptırılmalıdır.
- Sınıf ortamında, önce yerinde, sonra ayağa kalkarak, daha sonra da sınıfın önünde başarılı olduğu konularda konuşmalar ve sunumlar yaptırılmalıdır.
- Mutlaka başarı duygusu tattırılmalıdır. Çocuğa verilen görev ya da ödevlerin çoğu onun yapabileceği türden olmalıdır. Böylece, çocuğun başarı algısı güçlendirilmelidir.
- Bedensel aktiviteler, hobi aktiviteleri, müzik aktiviteleri gibi özel çalışmalara katılması sağlanmalıdır.
- Evde başarı panosu adı altında çocuğa özel bir pano oluşturulmalıdır. Bu panoya, çocuğun kendi tercih ettiği tüm ürünler, resimler, yazılar vb. asılmalıdır. Eve gelen misafirlere de bu pano gösterilmelidir.
Haber Merkezi