Sayfa Yükleniyor...
Cumhuriyet İlkokulu Müdürü Hüseyin Uyan Karşıyakanın en eski okullarından biri olduklarını belirterek bugüne kadar sayısız başarıya imza attıklarını söyledi
NİLGÜN TAZE-ÖZEL HABER
1924 yılında yabancı eğitim verilen bir birimden temel eğitime dönüştürülen Cumhuriyet İlkokulu aynı zamanda ilk Cumhuriyet ismini alan okullar arasında yer alıyor. Yalnızca Karşıyakanın değil Türkiyenin en eski okulları arasında yer alan okul aynı zamanda bugüne kadar sayısız başarıya imza atmış durumda.
İki yıl önce atletizmde Türkiye birincisi olduklarını ve sayısız etkinlikte okullarının kendisini ilk sırada gösterdiğini ifade eden Karşıyaka Cumhuriyet İlkokulu Müdürü Hüseyin Uyan, formal eğitimin dışında sosyal etkinliklerde de çok etkin bir okul olduklarını söyledi. Uyan, İki yıldan beri Karşıyaka İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Kaymakamlığı, Belediyesi ve İlçe Sağlık Müdürlüğü ile birlikte hijyen ve sağlıklı yaşam projelerini yürütüyoruz. Son derece güçlü bir eğitim kadrosuna sahip olan okulumuz her açıdan eğitimde tatmin edici. İzmirde takriben 550 civarında okul var ve kapalı spor salonuna sahip olan nadir okullardan bir tanesiyiz. Yağışlı havalarda çocuklarımıza bugün beden eğitimi yok dememenin avantajını yaşıyoruz dedi.
ÇOK YÖNLÜ EĞİTİM
İki bin öğrencisi bulunan çoğu okulda oyun alanlarının yok denecek kadar küçük olmasına rağmen, kendi bahçelerinin ise 5 bin metrekareden oluştuğu bilgisini veren Uyan, Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulunun işbirliği ile veli ve öğrencilerimize aerobik, yoga gibi ona yakın kurs eğitimi veriyoruz. 4. sınıflarımız geçen hafta İzmir kültür turuna çıktılar. Okulumuz özel okulların eğitim sisteminden geri kalmayacak niteliklere sahip. Geçen yılki teftişte dikkat çeken şey kütüphanemizde satranç oynandığı için çocuklarımızın kütüphaneye koşa koşa gidişi oldu. Çok etkin kullanılan bir kütüphaneye sahibiz. Her gün iki velimiz sabah ve öğleden sonra olmak üzere gönüllü olarak nöbet tutuyor. Hijyen okulumuz için olmazsa olmaz. Toplamda 7 tane hizmetlimizin bulunmasıyla da hijyende ender olan okullar arasında yer alıyoruz açıklamasını yaptı.
GÜÇLÜ EĞİTİM KADROSU
38 kişilik bir eğitim kadrosu ile 29 sınıfa eğitim verdiklerini ve sınıf mevcutlarının 20yi geçmediği bilgisini veren Uyan şunları söyledi: Akademik olarak oldukça başarılı bir okuluz. Geçen yıl Türkiyede ilk yüzün içine girmeyi başaran öğrencilerin 14ü bizim okulumuzdan çıktı. Bu yaşlarda çocuklarımız oyun çağında olduğu için akademik başarıya çok önem verdiğimiz söylenemez. Müfredat programını en iyi uygulayan okullar arasında yer almakla beraber çocuklarımızın oyun çağında olduklarını da unutmuyoruz. Karşıyaka eğitim öğretimde iyi olması ile bilinen bir ilçe ve bunun haklı gururunu yaşıyoruz. Geçen yıl eğitim öğretimin hemen başında uzman bir psikolog çağırarak eğitim semineri verdik. Eğitim oldukça pahalı ve güç bir işlem.
VELİ SEMİNERLERİ
Uyan, okulların tek başına eğitim vermesinin mümkün olmadığını ve desteğe ihtiyaç duyduklarını söyleyerek, Okullar tek başına insan yetiştiremezler çünkü çocuklarımız sadece 6 saatini okulda geçirip geri kalan zamanını aileleriyle geçiriyor. Eğitimin en önemli saç ayağını aile oluşturuyor. Öz beceri dediğimiz tuvalet eğitimi gibi becerileri çocuklarımız okulda değil ailelerinden öğrenir. Bir davranışın kazanılması için gereken kritik dönem 0-6 yaş arasıdır ve buda ailede başlar. Öncelikle ailenin eğitilmesi gerekiyor ki çocuklarını doğru yetiştirebilsinler. Velilerimiz maalesef çocuklarının fazla akademik bilgiye sahip olmasını çocuklarının mutluluklarının önüne koyuyorlar. Velilerimizin gözünde fazla ödev veren öğretmenler iyi olurken az ödev verenler kötü oluyor. Bu tür kategorize etmeler bence yanlış ifadelerini kullandı.
MÜFREDATA UYGUN EĞİTİM
Velilerin zaman zaman milli eğitim sisteminin verdiği doğrultuların dışında öğretmenlere nasıl eğitim vermeleri gerektiğini öğretmeye çalıştığını söyleyen Uyan, devlet birimlerinin zaten yıllar süren araştırmalar sonucunda var olan eğitim müfredatını oluşturduğunu söyledi. Velilerin eğitimcilere yeni bir eğitim biçimi dayatma şeklinde değil var olan eğitime destek verme şeklinde öğretmenlerin yanında olması gerektiğini söyleyen Uyan, Velilerimiz eğitimde ihtiyaç hissettiğimiz yerlerde bulunmalı. Örneğin sosyal aktivitelerde, rehber öğretmenin çocuklarına destek vermek istediği noktalarda ve bütçesinin elverdiği kadarı ile tamamen gönüllü olarak okuluna destek vererek yanımızda bulunmalı. Eğitimciler dışarıdan gelecek tehlikeleri önceden sezmek zorundalar çünkü Fransızların dediği gibi çocuk kuyuya düştükten sonra kuyuyu kapatmanın anlamı kalmaz. Okulun dışından gelecek tehlikelere karşı çocuklarımızı korumak için görevlendirilen okul polislerimizin ihbar anımızdan sonra gelmesi en fazla üç dakika sürer. Önemli olan ise bu tehlikeleri önceden bertaraf edebilmektir dedi.
KAYMAKAMLIK DUYARLI
Karşıyaka Kaymakamlığının okullara karşı oldukça duyarlı davrandığını ve okul aile birlikleri ile işbirliği halinde çalıştıklarını ifade eden Uyan, tüm velileri işbirliğine çağırarak şunları söyledi: Hepimizin ortak amacı çocuklarımızı güzel bir ortamda güzel bir geleceğe hazırlamak. Düzenlediğimiz veli toplantılarına katılımın yüzde 90 civarında olması velilerimizin çocuklarının eğitimine önem verdiğini gösteriyor. Veliler iki nedenle veli toplantına katılmak istemezler. Bunun birincisi müdürün uzun konuşması ikincisi ise para istenmesidir. Bazıları ise çocuklarının hakkında olumsuz şeyler duymaktan korktuğu için veli toplantılarına katılmak istemez.
FAZLA BEKLENTİ ZARAR VERİYOR
Çocuk ve ergen psikolojisi üzerine seminerler düzenleyeceklerini ve velilerin çocuklarından beklentilerini dengelemeyi amaçladıklarını ifade eden Uyan, Velilerimiz çocuklarından hemen her şeyi öğrenmelerini bekliyor. Bu oyun çağında olan bir çocuk için yerine getirilemez bir şey. Hem pedagojik hem de biyolojik olarak ispatlanmıştır ki 29 harfi ilişkilendirip kelimeleri oluşturmak bu yaştaki çocuklarımız için gerçekten ağır bir sorumluluk. Velilerimiz ve mevcut eğitim sistemimiz bunun bir ay içinde çocuğa kazandırılmasını istiyor. Bu beklenti sağlıklı bir davranış değil. 20 sorudan eğer 15ini çocuk doğru yapmışsa ve bir arkadaşı 16 doğru çıkarmışsa veliler çocuklarını yarışa sokarak sürekli çocuklarından ders çalışmasını istiyor dedi.
SORUNLU ÇOCUK YOKTUR
Uyan, okullarında çalışan ailelerin çok fazla olduğunu ve bırakacak yerlerinin olmamasından dolayı çocuklarını sağlıksız ortamlarda etüde bıraktıklarını belirterek şu bilgileri verdi: Okulumuzda yarım gün eğitim verilmekte. Bu nedenle veliler çocuklarını sabah erkenden kaldırıp etüde vererek bir sandalyenin üstünde 6 saat geçirmeye zorluyor. Okul saati gelen çocuk bir 6 saati daha sınıfta geçiriyor. Bu 12 saat ders almak zorunda kalan oyun çağındaki bir çocuk için işkenceden farksızdır açıklamasını yaptı. Anne babası ayrıldığı için isyankar davranışlar sergileyen bir çocuğu nasıl kazandığını anlatan Uyan, Okulumuza nakli yeni yapılan bir çocuğumuzun derslere girmediğini ve diğer arkadaşlarının da girmesini engellediğini duyduğumda kızgınlık hissettim. Hemen çocuğumuzu ve öğretmenleri odama alıp konuştuk. Çocuğumuz bize istediğimizi yapabileceğimizi, bizden korkmadığını ve kaybedecek hiçbir şeyinin olmadığını söyledi. Biraz düşündükten sonra kendisine yapacak çok işim olduğunu ve yarına kadar bir dosyayı hazırlamam gerektiğini ve yardımına ihtiyacım olduğunu söyledim. Çocuğumuz yardımcı oldu. Bundan mutluluk duyduğunu gözlemlediğimde ise ona yavaş yavaş sorumluluk vermeye başladım. Şimdi oldukça başarılı bir öğrenci dedi.
OKUL TARİHÇESİ
Cumhuriyet İlköğretim Okulu, 1924 yılında Cumhuriyet İlkokulu adı ile Karşıyaka Donanmacı Mahallesinde Celal Bey Asfaltı ile Güllü sokak arasındaki arsada bulunan beş bina ve küçük bir hademe lojmanında tedrisata başlamıştır. Okulun sahası 3 bin 884 metrekaredir. 9 Eylül 1922 milli kurtuluşu takip eden yıllarda bu eski binalar, Milli Emlakın, taşınır mallarını depo etmek amacıyla kullanılmaya başlanmıştır. Cumhuriyetin ilanından bir yıl sonra 1924 Ekimde bu binalarda Cumhuriyet Okulu adıyla ilkokulun açılması kararlaştırıldı ve açıldı. 1966 yılında İzmir İl Bayındırlık Müdürlüğünün verdiği raporla 1870 yılından sonra inşa edilen ve Ermeni bırakılmış mallarından olan üç bina ve hademe lojmanı yıkılarak ortadan kaldırılmıştır. Yıkılan binalar şunlardı: Ermeni cemaatine ait lojman, Ermeni anaokulu binası, Ermeni yetim okulu, hademe lojmanı. 1924 yılında tedrisata başlayan Cumhuriyet İlkokulunun tesislerine, sonradan, Milli Emlaka ait olan ve Güllü Sokaka kadar devam eden arsa da eklenmiştir. Zamanla bu eski binalar ihtiyaca yetmemeye başlayınca, 1946 yılında Okul Müdürü İsmail Özkunt ve Koruma Derneğinin teşebbüsü ile büyük binanın inşasına başlandı. 318 metrekare zemin üzerine inşa olunan bu binanın alt katı direkler arasında bir salon idi. Sağ taraftaki holden 15 basamak merdivenle üst kata çıkılır. Bu katta dar bir koridor etrafında altı derslik ve bir öğretmen odası vardır. Bu bina 1955 yılında tamamlanmıştır. Büyük binanın alt katındaki direkli salon sonradan bölünerek arka kısımdan bir müze ve atölye, ön kısımdan da iki derslik elde edilmiştir. Bu binanın inşasında tamamen mahalli imkanlar kullanılmış olup, o zaman Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığını Eczacı Lütfü Krom yapmakta idi. Tek katlı ve bir koridora sıralanmış beş derslikten ibaret bu binanın inşası, yine Okul Koruma Derneğinin yardımı ve teşebbüsü ile 1962 yılında başlayıp 1964 yılında bitirilmiştir. Temel eğitimin sekiz yıl olmasıyla birlikte okulumuz 1989 yılından itibaren Cumhuriyet İlköğretim Okulu adıyla eğitim öğretimi sürdürmektedir.
Haber Merkezi