Dinlemek çocukların özgüvenini geliştiriyor

Türk Birliği İlkokulu Müdürü Affan Arif Erol, etkili dinlemenin çocukların başarılı bir yaşam geçirmesini sağlayan özgüven gelişiminde önemli bir rol oynadığını söyleyerek, velilere çocuklarını dinleme tavsiyesinde bulundu


  • Oluşturulma Tarihi : 02.12.2016 08:26
  • Güncelleme Tarihi : 02.12.2016 08:26
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Dinlemek çocukların özgüvenini geliştiriyor

 NİLGÜN TAZE-ÖZEL HABER

İkili öğretim yapan Türk Birliği İlkokulu 643 öğrencisi ve 40 öğretmeni ile birlikte Avrupa Birliğine bağlı 3 farklı Erasmus Plus Okul Projesi’ni okullarında hayata geçiriyor. Akademik, sportif ve sanatsal başarıları da bulunan okulda aynı zamanda etkin dinleme yöntemleri kullanarak çocukların özgüveninin geliştirilmesine yardımcı olunuyor.

Erasmus projesinin ayaklarını ‘Hikayeler ve masallarla seyahat’, ‘Hadi gel beraber fizik oynayalım’ ve ‘Sosyal ve duygusal öğrenme’nin oluşturduğunu ifade eden Türk Birliği İlkokulu Müdürü Affan Arif Erol, bu proje kapsamında yurtiçi ve yurtdışı etkinliklerinde bulunacaklarını söyledi. Erol, “Bu proje öğretmen ve öğrencilerimizin katılımı ile gerçekleştirilecek. Buradaki amacımız ise yabancı dilin belirgin bir şekilde öğrenilerek yurtdışındaki etkiliklerin katılımında artış göstermek. İspanya, İtalya, Slovakya, Macaristan, Polonya gibi Avrupa ülkeleri proje kapsamında çalışma yapılacak ülkeler arasında yer alıyor. Geçmiş yıllarda Londra’da eğitimin geliştirilmesi ile ilgili yaklaşık 10 gün süren hizmet içi eğitimlere katılmış ve bunun sonucunda da projeye katılan diğer müdürlerle de İngiltere’deki okulları gezerek eğitimle ilgili önemli veriler toplamıştık” dedi.

TÜRKİYE EĞİTİMDE GERİ DEĞİL

Türkiye’nin kuralların iyi uygulandığı takdirde hiçbir Avrupa ülkesinden geri kalmayacağını ifade eden Erol şunları söyledi: “Kurallar kimlere konulmuşsa onlara uymak zorundadır. Mutlu okul başarılı gelecek projesi kapsamında okulumuzda zilsiz teneffüs sistemin uygulamaya başladık. Öğrencilerimizin hem zaman kavramını öğrenmeleri hem de zil çaldığında sınıfların aynı anda çıkmasından kaynaklanan izdihama fırsat vermeme adına bu sistem iyi oldu. Öğretmen saatine bakarak teneffüs zamanının geldiğini söylediğinde çocuklarsımız sırayla dışarı çıkıp tekrar sınıflarına guruplar halinde dönebiliyorlar. Bu sistem ayrıca öğrencilerimizin sosyal yaşam içerisinde banka, vapur, otobüs gibi sıralarda sabırla bekleyebilmesini de öğretiyor. Yurt dışı gözlemlerime dayanarak ülkemizin eğitimde onlara göre geride olmadığını söyleyebilirim.”

25 KİŞİLİK SINIFLAR

Okuma günleri belirleyerek çocuklara okuma alışkanlığı kazandırdıklarını ve ayın öğrencisini belirleyerek çocukları çalışmaya teşvik ettiklerini söyleyen Erol, matematik ve edebiyatta yoğun tempoda çalıştıkların belirtti. Erol, “İngilizce’de ise bakanlığımızın Fatih Projesi kapsamında kurdurduğu akıllı tahtaları kullanıyoruz. Öğretmenlerimiz Eğitim Bilişim Ağı (EBA) kapsamında öğrencilerimize birer şifre vererek bakanlığımızın oluşturduğu dersleri çalışmalarını sağlıyorlar. Aynı zamanda öğretmenlerimizin hizmet içi eğitimler alması içinde yoğun bir çaba sarf ediyoruz. 34 şubemizde sayıları 20 ile 25 arasında değişen sınıflarda eğitim veriliyor. Bu sayı birçok okula göre oldukça iyi” ifadelerini kullandı.

 DEĞERLER EĞİTİMİ

Veli eğitimlerine büyük önem verdiklerini ve okullarında bulunan iki rehber öğretmenin hem öğrencilere hem de velilere ayrı ayrı zaman ayırarak eğitim verdikleri bilgisini veren Erol, “Okulumuzun çok amaçlı salonunda bir hafta ya da iki hafta aralıklarla düzenli olarak seminerler düzenleniyor. Gürültü ile başa çıkabilmenin yolları ile ilgili verilen eğitimlerin sonucunda gereksiz gürültüyü ortadan kaldırabilmemin mümkün olduğunu göstermiş olduk. Değerler eğitimimiz geçen yıl olduğu gibi bu yılda devam edecek. Bakanlığımızın bildirisi doğrultusunda tüm okullarımız değerler eğitimine önem veriyor. Salı günleri sarı selamlaşmayı, çarşamba günü mavi dürüstlüğü, perşembe günü kırmızı sevgi ve saygıyı ve cuma günü ise beyaz temizliği yansıtıyor. Renkler ve simgelerle değerlerin neler ifade ettiğini çocuklarımıza öğretiyoruz” açıklamasını yaptı.

SAĞLIKLI BÜYÜME

Milli Eğitim Bakanlığı’nı asılma, sallanma ve tırmanma ile ilgili bedensel faaliyetler için oyun üniteleri yapacaklarını söyleyen Erol, okul bahçesi ne kadar küçük olursa olsun çocuklara bedensel eğitimin verilmesi gerektiğini söyledi. Traktör lastiklerinin içlerini doldurarak değişik çiçek ve sebzeler yetiştirmeye başlayacaklarını ifade eden Erol, “İmkanlarımız kısıtlı olsa a nane, maydanoz, dereotu gibi sebzeleri yetiştireceğiz. Çocuklarımıza hem yeşili sevdirir iken hem de işbirliği içinde çalışmalarını sağlamış olacağız. Ayrıca bu etkinlik çocuklarımızın sağlıklı büyümesini de yardımcı olacak. Velilerimiz çok iyi çocuklarına karşı çok ilgililer. Okullarına yönelik görev ve sorumluluklarını da ellerinden geldiğince yerine getiriyorlar. Hepsine sizin aracılığınızla gönül dolusu sevgi ve saygılarımı sunuyorum ” şeklinde konuştu.

VELİLERE YOGA EĞİTİMİ

Erol, Karşıyaka Halk Eğitim Merkezi’nden usta öğretmenler getirterek okullarında satranç, drama, futbol, voleybol ve basketbol derslerinin verildiğini söyleyerek şu ifadeleri kullandı: “Velilerimizde haftada üç saat okulumuzun salonunda yoga çalışması yapıyor. Bu çalışmanın çok faydasını gördük. Talep çok fazla olmasına rağmen yeterli eğitmenimiz olmadığı için sayıyı kısıtlı tutmak zorunda kaldık. Geçen yıl masa tenisinde il birinciliği aldık. Bu yıl ise voleybol ya da basketbolda başarılı olacağımızı düşünüyorum. Asıl öğretmenlik sorunlu öğrencilerin problemlerini çözerek onların dünyaya ve insanlara sağlıklı bir şekilde uyumlanmasını sağlamaktır. Normal öğrencinin zaten böyle bir şeye ihtiyacı yok. Okulumuzda otistik çocuklarımıza kaynaştırma yöntemi ile hiçbir ayırım yapmadan eğitim verilmekte.”

STRATEJİK PLAN

Stratejik Planlamanın sonuçların, değişimin planlanması anlamına geldiğini ve gerçekçi ve kaliteli bir yönetimin aracı olduğunu söyleyen Erol, “Stratejik Plan yapılırken ‘Neredeyiz’ sorusu ile başlanmakta, nereye gitmek istendiği belirlenmekte, bugünden arzu edilen geleceğe hangi yolla veya nasıl gidileceği ortaya konulmakta ve son aşamada başarı ölçülmektedir. Günü kurtarmaya yönelik bir şablon ya da salt bir belge değildir. Stratejik plan, günümüz gelişim anlayışının geçmişteki anlayışlardan en belirgin farkının göstergesidir. Zira stratejik plan yaklaşımı geleceğe hazır olmayı değil, geleceği planlamayı hedefleyen bir yaklaşımdır. Bir anlamda geleceği bugünde yaşamaktır. Baktığımız yerden hala yıllardır gördüğümüz şeyleri görüyorsak, bakış açımızı ve yönümüzü değiştirmemişiz demektir. Bu bakımdan stratejik plan, öncelikle kurumumuza yeni bir yön ve yeni bir bakış açısı kazandıracak biçimde düşünülüp tasarlanmalıdır. Hiç şüphe yoktur ki bu yön, ülkemizin çağdaşlaşma hedeflerine uygun düşen ve çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkma ülküsüyle örtüşen bir yön olmalıdır” dedi.

HİSSEDİYOR VE ÖĞRENİYORUZ

Çağdaş bir ülke olabilmek için çağdaşlaşma savaşını öncelikle okullarda kazanmak gerektiğini söyleyen Erol, “Bilmek zorundayız ki, okullarda kazanılmamış hiçbir savaş gerçekte hiçbir zaman kazanılmamış savaştır. Bu konuda eksiklerimizin olduğunu kabul etmeli, ancak kendimizi güçlü amaçlarla besleyerek eksiklerimizin ve zorlukların üstesinden gelebileceğimize inanmalı fakat bunun uzun süren bir yolculuk olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız. 23-27 kasım 2016 tarihleri arasında İspanya´nın Barselona-Tarrega İlçesi’nde okul ortağı olduğumuz ‘We feel we learn’ (hissediyoruz ve öğreniyoruz) projesi toplantısında proje logosu seçiminde okulumuz öğrencisi Pırıl Lale Erol´un yapmış olduğu logo projeye katılan diğer ülkeler tarafından beğenilerek oybirliği ile projenin logosu olarak kabul edilmiştir” açıklamasını yaptı.

DİNLEMEYİ ÖĞRENMEK

Velilere çocuklarını dinlemeleri konusunda tavsiyelerde bulunan Erol etkin dinlemenin çocuklarına hayatta başarılı olmalarını sağlayacak yüksek özgüveni kazandıracağını belirterek şöyle konuştu: “Yurtdışından ayrılırken bir öğretmen arkadaşımdan tavsiye istediğimde çocukları can kulağı ile dinleme önerisini aldım. Zaten dinliyordum çocuklarımızı ancak Türkiye’ye döndükten sonra daha da dikkatli dinlemeye başladım. Dinlemenin çocuklarının özgüveni yapılandırmasında önemli bir yeri var. Bir insanı dinlemez isek onu anlayamayacağımızı, anlayamayacağımız içinde sağlıklı ilişkiler geliştiremeyeceğimizi anlatmaya çalışıyorum. Karşımızdaki insanı can kulağı ile dinlemediğimiz için hiçbir şeyde öğrenemiyoruz. Bu gerçekler ışığında hareket etmek hem anne babalara hem de çocuklara iyi gelecektir.”

ÇOCUKLARDA OYUNUN ÖNEMİ

Çocuk için vazgeçilmez bir yaşama biçimi olan oyun, çocuğun en doğal öğrenme aracıdır. Oyun çocuklar için keşfetme, öğrenme ve kendini ifade etmek demektir. Çocuğun duyduklarını gördüklerini sınayıp, deneyip ve pekiştirdiği bir deney alanı olarak da tanımlanabilecek oyun çocukların çevresiyle ilişki kurmasına, duygu ve düşüncelerini yansıtmasına yarayan bir araçtır. Çocuk gerçek hayata hazırlayıcı deneyimleri oyun aracılığı ile öğrenir. Oyun sırasında çeşitli roller üstlenerek dünyayı kendi duyularıyla algılamaya çalışır. Büyüdüğünde sürdüreceği uğraşlara, üstleneceği rollere oyun sayesinde hazırlanır. Herkesin içinde kendini mükemmel bir şekilde gerçekleştirmeye yönelik kuvvetli bir güç vardır. Bu güç olgunlaşmaya bağımsızlığa ve kendini yönetmeye yönelik bir dürtü şeklinde nitelendirilir. Oyun hayatın şartlarına uyumda güçlük çeken çocukların tedavisinde en uygun yöntemdir. 

Haber Merkezi