- Eğitim
- 11.07.2025 16:45
Ege Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma Merkezi akademisyenleri, Cumhurbaşkanlığı’nın 2025’i “Aile Yılı” ilan etmesiyle hız kazanan çalışmalar kapsamında, değişen aile yapısı ve kadının toplumsal konumunu anlattı.
Cumhurbaşkanlığı’nın 2025 yılını “Aile Yılı” ilan etmesiyle birlikte, aile yapısının güçlendirilmesine yönelik çalışmalar yoğunlaştı. Ege Üniversitesi Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi (EKAM) akademisyenleri, toplumsal dönüşümün aile üzerindeki etkileri ile kadının iş gücüne katılımının artmasının getirdiği yeni sorumlulukları değerlendirdi. Doç. Dr. Vildan Koçoğlu Gündoğdu, Doç. Dr. İlkay Südaş ve Dr. Öğr. Üyesi Sinem Utanır Altay, ailede eşitliğin toplumsal eşitliğin anahtarı olduğunu vurguladı.
Ege Üniversitesi Kadın Sorunları ve Araştırma Merkezi (EKAM) Müdür Yardımcısı Doç. Dr. İlkay Südaş, son yıllarda yaşanan toplumsal ve demografik değişimlerin aile kurumunu derinden etkilediğine dikkat çekti. TÜİK verileri ve Avrupa Değerler Araştırması’nın da işaret ettiği büyük dönüşümlere işaret eden Südaş, “Toplumumuz, hem Avrupa Değerler Araştırması’nın işaret ettiği gibi kültürel değerler açısından, hem de TÜİK verilerinin işaret ettiği gibi demografik yapı açısından büyük bir değişim geçiriyor. Bu bağlamda, bireysel değerlerin güçlenmesi ve toplumsal yapının hızla değişmesiyle birlikte, aile yapısı da kendini yeniden şekillendiriyor. Doğurganlık oranlarındaki çarpıcı düşüş, yaşlanma ve boşanma oranlarındaki artış, aile yapısının yeniden ele alınmasını zorunlu kılıyor. Bilindiği gibi, doğurganlık oranı, 2,1 eşiğinin çok altına, 1,48’e kadar düşmüş bulunuyor. ‘Aile Yılı’ kapsamında bu değişimlere duyarlı ve çözüm odaklı çalışmaların yapılması hedefleniyor” diye konuştu.
Ege Üniversitesi Kadın Sorunları ve Araştırma Merkezi (EKAM) Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Sinem Utanır Altay, kadınların iş hayatına daha fazla katılmasının aile yaşamında önemli değişikliklere yol açtığını söyledi. Kadınların ekonomik bağımsızlıklarının karar alma süreçlerinde güç kazandırdığını belirten Utanır Altay “Kadınların ekonomik bağımsızlık kazanması, aile içindeki karar alma süreçlerine daha fazla dahil olmalarına olanak tanıyor. Ancak, cinsiyet rollerinin dönüşmemesi halinde, kadınların iş yaşamındaki sorumluluklarını ve ev içindeki görevlerini aynı anda üstlenmek zorunda kalmaları anlamına gelen ‘çifte mesai’ durumunu ortaya çıkararak, ‘görünmez emek yükünü’ artırıyor. Bu da kadınların tükenmişlik yaşama riskinin artmasına yol açıyor. Bu sürecin daha sağlıklı bir şekilde yönetilmesi için, çocuk bakımı da dahil olmak üzere ev içi sorumlulukların eşit paylaşılmasının teşvik edilmesi, iş yerlerinde kreş gibi destek mekanizmalarının sağlanması gibi adımlar atılmalı” dedi.
Ege Üniversitesi Kadın Sorunları ve Araştırma Merkezi (EKAM) Müdürü Doç. Dr. Vildan Koçoğlu Gündoğdu, 2025 yılı başından itibaren yürütülen cinsiyet eşitliği eğitimleri, çalıştaylar ve panellerle aile yapısını güçlendirmeye yönelik kapsamlı çalışmalar gerçekleştirdiklerini açıkladı. Gündoğdu, “1 Ocak 2025’te göreve başladığımızdan itibaren, EKAM ve EGESEM işbirliğiyle ‘Çalışma Yaşamında Cinsiyet Eşitliği Eğitimi Sertifika Programı’nı düzenledik. Ayrıca, Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği İzmir Çalıştayı’na katıldık, Kadın Araştırma Merkezleri ve CTS Birimleri Deneyim Paylaşımı Çalıştayı’nda yer aldık. Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesine yönelik İzmir İl Eylem Planı Çalıştayı’na katkı sunduk. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde bir panel düzenleyerek şiddet olgusunu alanında uzman isimlerle tartıştık. Bu adımlar çok kıymetli ama daha fazlasını yapmayı hedefliyoruz. Gelecek dönemde kitap çalışmaları, yeni projeler ve araştırmalarla cinsiyet eşitliği ve aile yapısının güçlendirilmesi konularındaki çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Nihayetinde, toplumsal eşitliği sağlamanın, ailede eşitliği sağlamakla mümkün olacağı fikrinden hareketle, aile yapısındaki değişimi tüm yönleriyle anlamak önceliğimiz olmalı” dedi.