Hedefimiz: Vizyonu yüksek öğrenciler

Akşemsettin İlkokulu Müdürü Servet Aras, düzenledikleri eğitsel, kültürel, sportif etkinliklerin ve sosyal sorumluluk projelerinin öğrencilerin gelecek yaşamlarında farkındalıkları yüksek, çözüm üretebilen, fark edilen bireyler olarak yetişmelerini sağlayacağını söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 23.03.2016 08:30
  • Güncelleme Tarihi : 23.03.2016 08:30
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Hedefimiz: Vizyonu yüksek öğrenciler haberinin görseli

NİLGÜN TAZE

2012-2013 yılında eğitim öğretime başlayan Akşemsettin İlkokulu, ilk etapta 8 derslikli ek bina olarak kullanılır. Yeni kurulmakta olan bir okul olmasına rağmen, alanında uzman, deneyimli ve dinamik öğretmen kadrosuyla, en çağdaş yöntemlerle yürüttüğü akademik programlarla, velilerin dikkatlerini kısa sürede üzerine çeker. Okulun ana hedefi ise her öğrenciyi kendinden emin, araştırıcı, toleranslı, pozitif, çok yönlü, kendi toplumuna ve diğer milletlere saygılı bireyler olarak eğitmek.

Öğrencilerin kapasitelerini sonuna kadar geliştirmeleri için, onları hazırlayan ve motive eden düşünsel ve davranışsal temeller kazandırmayı hedeflediklerini dile getiren Akşemsettin İlkokulu Müdürü Servet Aras şöyle konuştu: “İlk amacımız öğrencilerimizin dengeli, sorumlu ve içinde yaşadıkları topluma ve dünyaya duyarlı bireyler olmalarını sağlamak. Onları kendilerine güvenmeye, dürüst olmaya ve başkalarına saygı duymaya teşvik eden ve bu duyguları aşılayan, sürekli gelişen ve geniş kapsamlı bir program sunuyoruz. Bu eğitimi verebilmek için de ilk olarak işe okulumuzun eksikliklerini gidermekle başladık. Okulumuz boyandı ve bahçesi de oyun çizgilerine kavuştu. Her geçen gün bir eksiğimizi daha tamamlıyoruz. Tüm amacımız daha kaliteli bir eğitim vermek. ‘Çocuk demek oyun demek, oyun demek çocuk demek.’ Şüphesiz insan hayatında oyunun yeri tartışılmaz.”

ÜST ÜSTE YAPILAN YENİLİKLER

Okul binasında eğitime başlamalarının ardından ilk işlerinin eksikliklerini gidermeye başlamak olduğunu söyleyen Aras, “Okul su aldığı için çevre duvarlarının yapılmasına öncelik verdik. Öğretmenler odasında bulunması gereken bilgisayarları, fotokopi makinesini ve televizyonu aldık. Güvenlik sistemimizi kurdurarak öğrencilerimizin güvenli bir ortamda eğitim görmesini sağladık. Bir tören alanımızın olmaması bizim için büyük sıkıntı oluşturuyordu. Bugün bir tören alanımız ve Atatürk büstümüz var. Engelli girişimiz çift girişliydi ve bu sıkıntı oluşturuyordu bu yüzden teke indirgedik. Okulda su depolarımız olmasına rağmen üstüne büyük parça eşyalar atıldığı için bugüne kadar fark edilmemiş. Buca Belediyesi okulumuzun çevre düzenlemesini yaptırdı. Bir kütüphane ve 100 kişilik bir salon yaptırarak bu salonlarımızda etkinlikler düzenlemeye başladık” ifadelerini kullandı.

EKSİKLİKLER TAMAMLANIYOR

1 yıl 3 ay gibi kısa bir zaman diliminde birçok yeniliğe imza attıklarını belirten Aras, okul bahçesine hobi alanı yaptırmaya başladıklarını belirtti. Aras, kara beton olan yerlere mermer döşeterek okulu daha sağlıklı hale getirdiklerini belirterek şöyle dedi: “Sınıf içleri ve dışlarını boyadık. Bir yıl içerisinde bir çok eksikliğimizi tamamladık. Okullar Hayat Olsun Projesi kapsamında olan bir okuluz ve 5 resim, 5 satranç, 4 velilere yönelik aerobic, 4 halk oyunları, 2 tane de gitar kursumuz mevcut. Eğitim gönüllüleri ile işbirliği yaparak 2. ve 3. sınıflarımıza İngilizce kurslarını ücretsiz olarak vermeye başladık. Velilerimize yönelik eğitim seminerlerimizde devam etmekte.”

İLGİLİ VELİ PORTFÖYÜ

İdare ile birlikte 21 kişilik eğitim kadrosuna sahip olduklarını belirten Aras, 403 öğrenciye 25 kişilik sınıflarda eğitim verdiklerini söyleyerek, “Veli portföyümüz orta seviyeden oluşuyor. Yakınımızda bulunan Kadın Sığınma Evi’nden de zaman zaman öğrencilerimiz geliyor. Bir yıl içinde yapılan yenilikler velilerin okula karşı paylaşım, istek katılım olarak ilgisini de çoğalttı.  Yapılan çalışmalar hoşlarına gitti. Biz öğretmenlerin her daim velilere kapımızı açık tutması kaynaşmamıza vesile oldu. Orman Haftası kapsamında yapılan ağaç dikme kampanyamıza tüm velilerimiz katıldı.  Velilerimizin okulumuza olan ilgisinden memnunuz” dedi.

FAZLA KALEMİN VAR MI?

Okullar Hayat Olsun Projesi (OBAP) kapsamında yapılan ‘Değerler’ eğitiminin olumlu geri dönüşümler vermeye başladığını söyleyerek ‘Yardımlaşma’ ayında Kızılay ile ‘Fazla Kalemin Var mı?’ projesini gerçekleştirdiklerini söyleyerek, “Aynı zamanda Kızılay’la fazla oyuncaklarımızı da paylaşıyoruz. Değerler eğitiminin olumlu sonuçlarından çok memnunuz. Velilerimiz de hoşnutluklarını her fırsatta dile getiriyorlar” açıklamasını yaptı. Rehberlik servislerinin boşanmış aile çocuklarına özveri ile yaklaşarak bu sıkıntılı süreçlerini rahat geçirmelerini sağlamaya çalıştıklarını belirtti. Aras, “Rehber öğretmenlerimiz hem çocuklarımızla hem de aileleriyle yakın iletişime geçiyor. Devamsızlık yapan öğrencilerimizin dahi kazanabiliyoruz. Büyük bir buhran geçirmesine rağmen doktora gitmeyi ve ilaç kullanmayı reddeden bir annemiz bizim yaptığımız çalışmalar sonucunda yardım almayı Kabul edebildi. Bu tür iyileşmelere vesile olmak bizleri de çok mutlu ediyor” dedi.

OKULA VE ÇEVREYE ALIŞTIRMA ÇALIŞMALARI

Öğrencilere, okulu ve yakın çevreyi tanıtmak gerektiğini ve çevreden yararlanma yollarını bilmesinin öğrencilerin başarısını geniş ölçüde artırdığını belirten Aras, “Bu amaçla bütün öğrencilerin okulu, okul personelini, eğitim programının özelliklerini, okuldaki imkânları ve bunlarda yararlanma yollarını, öğrencilerle ilgili okul kurallarını, verimli çalışma yollarını vb. konuları açıklamak gerekir.  Okula uyum ve okul fobisi konularında 1. sınıf velilerine bilgilendirme toplantılarının yapılması gerekir. Öğrencileri iyice tanımadan onlara etkili bir rehberlik yapmak mümkün değildir. Buna göre objektif ve güvenilir tanıma teknikleri ve tanıma yöntemlerinden yararlanılmaktadır. Öğrencilerin çeşitli yönlerin tanınması ve onların temel gereksinimlerinin ortaya çıkarılması gerekir” dedi.

PSİKOLOJİK DANIŞMA ÇALIŞMALARI

Öğrencilerin tanınmasında öğrencinin kimliği, ailesi, sağlık ve bedensel gelişimi, okul başarısı, ilgi ve yeteneklerinin ayrı ayrı tanıma konusu olarak ele alındığını ifade eden Aras, “Otobiyografi, başarısızlık nedenleri anketi ve belirlenen görme kusurları taraması yapılmakta. Rehberliğin amaçlarında saptanan davranış değişikliklerinin gerçekleşmesi için rehberlikte danışma çalışmalarına yer veriliyor. Danışma, öğrenciyle danışmanın yüz yüze gelerek çeşitli problemlere çözüm yolu aramak üzere kurdukları psikolojik bir etkileşim sürecidir. Öğrencilerin kendi kişiliklerini anlamaları ve kabul etmeleri, kendi problemlerine çözüm yolu bulabilmeleri, problemlerini çözmede kendi kendilerine yeter duruma gelebilmeleri, çeşitli seçeneklerden uygun birini seçerek karar verebilmeleri daha çok danışma sürecinden beklenen gelişmelerdir” açıklamasını yaptı.

TARİHÇE

Akşemsettin İlkokulu, 2012-2013 yılında eğitim öğretime başlamıştır.  Mevcut   binamız; daha önce Akşemsettin İlköğretim Okulu olarak Milli Eğitim Bakanlığı’nın 8 derslikli ek binası olarak kullanılmaktaydı. 2003-2004 eğitim öğretim yılında, Büyük Şehir Belediyesi’ne ait olan 7260 ada 1 parsel No’lu 6345 metrekare alana Akşemsettin İlköğretim Okulu’nun ek binası olarak yapılmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı kanalı ile okulumuza 8 derslikli ek bina yapılarak teslim edilmiştir. Akşemsettin İlkokulu derslik sayısının yetersizliği nedeni ile ikili eğitim yapmaktadır.

Servet Aras Kimdir?

Denizli doğumlu olup evli ve 1 çocuk annesidir. 1994 Yılında Pamukkale Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği bölümünden  mezun olmuştur, D.E.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Eğitim Yöneticiliği ve Denetçiliği Bölümünde yüksek lisans yapmıştır. Sırasıyla; 1994 Yılında Erzurum Atatürk İ.O. öğretmen, 1997 Yılında Trabzon Merkez  Gürbulak  İ.O.  öğretmen,  1999 Yılında İzmir Buca Şehit Üsteğmen  Konuralp Özcan  İ.O. öğretmen, 2004 Yılında İzmir Konak Ali Fuat Cebesoy İ.O. Müdür, 2010 Yılında İzmir Buca Çamlık İ.O. Müdür görevlerinde bulunmuştur. 15 Aralık 2014 tarihi itibariyle Buca Akşemseddin İlkokulu Müdürlüğü görevine devam etmektedir.

TELEVİZYONUN DEĞERLER EĞİTİMİNE ETKİSİ

Modern topluma geçişle birlikte yükselen yaşam standartları, insanı doğadan koparmıştır. Dört duvar içinde hapsedilen çocuğu güvende tutmak, bir kurtarıcı, bakıcı, oyalayıcı, zaman geçiştirici olarak televizyona düşmektedir! Görünürde yaşamı kolaylaştırıcı bir araç olan televizyon, gelecekte ortaya çıkabilecek ekran bağımlısı, anti sosyal, okumaktan hoşlanmayan, reel yaşam ve doğadan uzak bireylerin yetişmesinin ana faktörü olarak, evlerimizde sürekli açık olarak durmaktadır. Anne-babalar, yetersizlikten, değersizlikten, güvensizlikten ve yalnızlıktan kurtulmuş, benliğini ve kişiliğini sağlıklı bir şekilde oturtmuş çocuklara sahip olmak için aşağıda dikkat çekilen noktalara gereken hassasiyeti göstermelidirler.

•             0-2 yaş arası çocuklara televizyon izlettirilmemeli, bunun yerine kişilerle karşılıklı etkileşim ve sosyal ilişkilere dayalı etkinlikler yaptırılmalıdır.

•             2-10 yaş arası çocuklara günde 1-2 saati geçmeyecek şekilde, yaş seviyelerine uygun ve olumlu karakterlerin ağırlıkta olduğu programlar seçilerek izletilebilir.

•             Çocukların gelişimlerine uygun programları televizyonda bulmak zor oluyorsa uygun olarak hazırlanmış cd, VCD ve DVD’lerden yararlanılmalıdır.

•             12 yaşından önce çocuklara stres yapıcı programların seyrettirilmesi uygun değildir.

•             Dizilerde, kliplerde, haberlerde ve filmlerde şiddet sahneleri olduğu öngörülüyorsa çocuğa izlettirilmemesi tercih edilmeli, eğer çocuk bir şekilde bu görüntülere maruz kaldıysa da üzerinde konuşulmalı, değerlendirilmesi beraber yapılmalıdır. 

•             Birlikte zaman geçirilmesi için kitap okuma, yemek pişirme, oyun oynama, sohbet etme gibi karşılıklı etkileşimin olduğu aktiviteler tercih edilmelidir.

•             Anne-babanın izlediği programlar çocuklardan farklı olmalıdır Birlikte televizyon izlenirken, uygun olmadığı düşünülen film ya da dizi başladığında çocuk ilgisini çekecek başka bir etkinliğe yönlendirilmelidir. Uyku saati geldiğinde yatağına gitmesi gerektiği hatırlatılmalıdır.