Her kapıyı açan anahtar: Sevgi

Sabri Kolçak İlkokulu Müdürü Hulusi Topal, insanların birbirlerine karşı gün geçtikçe daha vahşi bir tutum geliştirmeye başladıklarını belirterek, verilmeye çalışılan ‘Değerler’ eğitiminin etkin olabilmesi için tüm güçleri ile çalıştıklarını söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 04.04.2016 07:54
  • Güncelleme Tarihi : 04.04.2016 07:54
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Her kapıyı açan anahtar: Sevgi

NİLGÜN TAZE

İnsanın kendisi ve çevresiyle barış ve huzur içinde yaşamasını sağlayan hoşgörü, sevgi, saygı gibi temel ilkelerin gün geçtikçe kaybolması başta trafik olmak üzere tüm kişisel ilişkilere yansıyor. Okullarda Başarıyı Artırma Projesi (OBAP) çerçevesinde verilen ‘Değerler’ eğitimi ise insanlığın içine bir hastalık gibi nüfus ederek savaş ve çatışmaların doğmasına neden olan bu yıkıcı duyguları yok etmek amacıyla verilmeye başlamış durumda.  

Bireylerin birbirlerine karşı gün geçtikçe artan saygısız, ön yargılı ve yıkıcı davranışlarının çocuklara da model oluşturduğunu söyleyen Sabri Kolçak İlkokulu Müdürü Hulusi Topal, güzel bir gelecek oluşturulmasının yolunun güzel insan olmaktan geçtiğini belirtti. Topal, “Birbirimize öylesine acımasız davranır hale geldik ki bunun nedenini bilmek çok zor. Yurtdışına sürekli gidip gelen arkadaşlarımız var ve onların kıyaslamalarını dinlediğimizde tüm fiziki yetersizliklerimize rağmen eğitimde onlardan daha özverili çalıştığımızı duyuyoruz. Eğitimin tüm toplum için geçerli olması gerekiyor. Başta televizyon programları olmak üzere okullara yönelik hiçbir eğitici yayının olmadığını görüyoruz. Çocuklarımız dünyayı ellerine geçirdikleri telefon ve tabletlerden ibaret sayıyor. Bugün bir tuşa basarak dünyanın istediğiniz kanalına bağlanabilme lüksü bu alemin sanal olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Çocuk ya da yetişkin olsun bireyler artık birebir temas kurabilme yeteneklerini kaybediyorlar” dedi.

HOŞGÖRÜ VE SEVGİ

İnanların birbirlerine daha fazla zarar vermeden huzur ve barış içinde yaşamayı öğrenmesi gerektiğine değinen Topal, okullarda öğretilen bilgilerin yaşanır hale gelebilmesi için tatbik edilmesi gerektiğini söyleyerek şöyle konuştu: “Kültürel değerlerimiz gün geçtikçe körelmesinden dolayı toplumsal yozlaşmaya doğru hızla ilerliyoruz. Teknoloji ve kültürün dengede gidebilmesi için velilerle çocuklar arasında bir yakınlık olması gerekiyor. Eğer bizler çocuklarımıza ‘Büyüklerine karşı saygılı ol’ kelimesini sözel olarak ifade ederken hareketlerimiz tam tersini yapıyorsa çocuk, sözlerimizi değil direkt olarak eylemimizi uygulayacaktır. ‘Yaşlılara, hamilelere, sakatlara yer verin’ diyoruz ancak görüyoruz ki veli oturmakla kalmamış bir de kucağına alınabilinecek çocuğunu yanına oturtmuş. Şimdi biz eğitimciler ne kadar inandırıcı olabiliriz? Eylemlerimiz ve sözlemlerimiz birbirini tutmadan bu mümkün değil.”

HER KAPIYI AÇAN ANAHTAR

Sevgi ve nezaketin başta insanın kendisini mutlu hale getirdiğini söyleyen Topal, eylem ve sözlerin birbirini tutmadığı sürece etkin bir eğitim oluşturamayacağını ifade ederek, “Sevginin açamayacağı bir kapı yoktur. Ön yargılarımızdan ve olumsuz düşüncelerimizden kendimizi arındırarak bir insana yaklaştığımızda o insanın da eğer çok ciddi bir ruhsal hastalığı yoksa bize karşı aynı sevgi ile yaklaştığını görürüz. İletişim kurmak aslında çok basit. Tek yapmamız gereken kendi içimize dönerek bizde var olan tahammülsüzlük ve yargılayıcı olmamıza neden olan hoşnutsuzluk gibi negatif enerjileri tam zıtları olan pozitif enerjilerle değiştirmek. Saygı olmadığı zaman maalesef sevgi de doğamıyor. Dilerim tüm insanlık evrensel ilkelerin farkına vararak bu değerler ışığında yaşama seçiminde bulunur” açıklamasını yaptı.

İŞBİRLİĞİ İÇİNDE ÇALIŞMAK

Göreve başlamasının ardından ilk işinin gençlerin yapmaktan çok hoşlandığı spor faaliyetlerini artırmak olduğunu söyleyen Topal, okullarına bir spor kompleksi yapılması için İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne başvuruda bulunduğunu söyledi. Topal, sınıf mevcutlarının en fazla 30 kişiden oluştuğunu söyleyerek, “Okul bahçemiz Buca’da bulunan diğer okullardan çok daha büyük olduğu için bu alana kapalı spor salonu yapılmasını istiyoruz. Çocuklarımızın kötü alışkanlıklara yönelmemesi için spor, resim, müzik gibi yeteneklerinin geliştirilmesi gerekiyor. Grup içinde yapılan etkinlikler çocuklarımızın iletişim kurabilme ve birlikte iş yapabilme potansiyellerini de açışa çıkarıyor. Amacımız 2016-2017 öğretim yılını güzel, sıcak bir ortamda kapatabilmek” şeklinde konuştu.

DESTEKCİ VELİ PORTFOYÜ

Mesleğinde 35 yılı geride bıraktığını söyleyen Topal, eğitim alanında yapılacak yeni hamlelere ihtiyaçları olduğunu belirterek, “Velilerimiz öğretmenlerimizin çalışmalarından oldukça memnun. Ekonomik olarak diğer çalıştığım bölgelerden daha geride olmalarına rağmen destek ve katkı bakımından daha ilgililer. Verdiğimiz seminerleri can kulağı ile dinliyor ve hiçbir zaman bizim karşımızda yer almıyorlar. İki rehber öğretmenimiz velilerimizi bilinçlendirmek için oldukça aktif çalışıyor. Her iki rehber öğretmenimize de gösterdikleri yoğun özveriden dolayı teşekkür ediyorum. Yurtdışı çalışmalarına katılabilmek için Avrupa projesine müracaat ettik.  Bakanlığın onaylamasını bekliyoruz. Eğer onaylanırsak bu projelere katılma öğrencilerimizin gelişiminde büyük rol oynayacak” ifadelerini kullandı.

TEMEL İHTİYAÇLAR KARŞILANIYOR

Boşanmış ebeveyn çocukları ile yakından ilgilendiklerini ve ana sınıfında bulunan anne babası ayrılmış çocuklara ücretsiz yemek vererek gerekli ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştıklarını ifade eden Topal, şöyle dedi: “Rehber öğretmenlerimiz sınıf öğretmenleri ile sürekli iletişim halindeler. Sosyal etkinliklerimizi bir spor kompleksimiz olmadığı için yeterince gerçekleştiremiyoruz. Okulumuzda çocuklarımız oyun oynarken bile zorlandığı için yerleri satrançla donatarak beden dersleri için çeşitli oyun alanları hazırladık. Dışarı yerleştirdiğimiz elektronik saatle zilsiz eğitime geçerek özellikle 4. sınıflarımızda eğitim koçluğu projesini hayata geçirdik. Oyun koçu olan öğrencilerimiz ise teneffüslerde kendilerinden küçük olan arkadaşlarına birbirlerini itip kakmadan oyun oynamayı öğretiyor. Belirli gün ve haftaları kutlamak kaynaşmamıza vesile olduğu için Çanakkale Şehitlerimizi anma haftamızda bir etkinlik düzenledik. Katılım öyle yoğundu ki 70 kişilik salonumuz tamamen dolduğu için birçok velide gösterilerimizi ayakta izlemek zorunda kaldı.”

ETKİN SOSYAL FAALİYETLER

Sosyal etkinliklere önem vererek çocukları belli aralıklarla Sasalı Hayvanat Bahçesi ve Uzay Bilim Müzesi gibi ufuklarını geliştirecek yerlere götürdüklerini söyleyen Topal, “Bu tür etkinliklerin çocuklarımızın bakış açılarında köklü değişiklikler yaptığını bildiğimiz için bulduğumuz her fırsatta ve ekonomik koşullarımız el verdiği sürece yapmaya çalışıyoruz. Bir servisin kiralanmasından biletlerin temin edilmesine kadar olan gerekli maddi katkıyı ise çoğu zaman Okul Aile Birliğimizden karşılıyoruz. Okulumuzun kendisine has düzenlediği spor etkinlikleri var. Ses düzenimizi kurarak yıl sonu geceleri başta olmak üzere birçok etkinlik yaptık. 4. sınıflarımız şu an kendi tiyatrolarını çalışarak kendilerini gösterime hazırlıyorlar. 28 Mayıs’ta ise Cennet Çeşmesi’ne giderek bahar pikniğimizi yapacağız” dedi.

OKULUN TARİHÇESİ                      

A bloğu Yusuf Türkkan tarafından 310 metrekare üzerine yaptırılan Sabri Kolçak İlköğretim Okulu, 1979 yılında Barış İlkokulu A blok binasında hizmete başlayarak 1986 yılında öğrenci sayısı arttığı için B blok binası yapılmıştır. Binanın müteahhidi Selami Morkoç’tur. Milli Eğitim’de başarılı hizmetler vermiş il ve ilçelerde öğretmenlik, müfettişlik kademelerinde bulunmuş olan ve İzmir Rehberlik ve Araştırma Merkezi Kurucu Müdürlüğü yapan değerli eğitimci Sabri Kolçak’ın adı 1982-1983 yılında encümen kararıyla okulumuza verilmiştir. Okulumuzun statüsü İzmir Valiliği’nin 25 Eylül 1990 Tarih ve 52775 Sayılı oluru ile Sabri Kolçak İlköğretim okulu olarak değiştirilmiştir. 1990-1991 yılından itibaren de İlköğretim okulu olarak hizmet vermektedir.

ÇOCUK VE KİTAPLARI

Kitaplar yaşamın yerini tutamaz ancak yaşamı sınırsız biçimde zenginleştirir. Yaşam can sıkıcı bir hal aldığı zaman, kitaplar bunun her zaman böyle olmadığı inancımızı güçlendirir. Yaşam çetinleştiği zaman, bizi bir süre üzüntülerden kurtarır veya sorunlarımızın çözümünde bize yeni bir anlayış kazandırır. Yahut gerek duyduğumuz huzur ve dinlenmeyi sağlar. Kitap, kullanmasını bilenler için, sürekli bir bilgi, rahatlık ve zevk kaynağıdır. Bu, hem çocuklar için hem de yetişkinler için doğrudur. Ancak bu, özellikle çocuklar için daha doğrudur. Bazı temel gereksinimler birçok kimse için ve her zaman ortak gereksinimlerdir. Başlangıçta çocuğun gereksinimleri dar bir sınır içindedir ve tamamıyla kişiseldir. Ancak çocuk geliştikçe bu gereksinimlerin alanı genişler ve genellikle toplumsal bir nitelik kazanır. Gereksinimlerini karşılamaya çalışan çocuk, durmadan, kişisel mutluluk ile toplumsal onay arasında nazik ve dikkatli dengeyi sürdürmenin yollarını arar ki bu kolay bir iş değildir. Kitaplar doğrudan doğruya veya dolaylı olarak çocuğa bu konuda yardım eder.

KİTAP SEVGİSİ

Çocuğun kitapla tanışmasında, kitabı sevmesinde, kitapla birlikteliğinin uzun sürmesinde aile, öğretmen, okul ve kurumlara bazı görevler düşmektedir. Çocuğun kitap okunması isteniyorsa, aile içinde çocuk kitapla tanıştırılmalı, kitap okumaya özendirilmelidir. Kitap okumayan bir ailenin çocuğu da büyük bir olasılıkla kitap okumayacaktır. Aile çocuğu çevredeki kütüphanelere götürmeli, çocuğun yaşına uygun kitap almalı, ders kitapları dışındaki kitapları okuması için de desteklemelidir. Öğretmen kitap okumalı, öğrencinin düzeyine uygun kitaplar önermeli, öğrenciyi kitap okumaya özendirmelidir. Bu görev sadece sınıf öğretmenlerinin veya edebiyat öğretmenlerinin sorumluluğunda değildir. Diğer branş öğretmenleri de bu konuda öğrencilere örnek olacak davranışlarda bulunmalıdırlar. Okul yönetimi, kurum ve kuruluşlar öğrencinin kitaba ulaşmasını kolaylaştıracak yeni ortamlar yaratmalı, bu ortamları çeşitli kitaplarla zenginleştirmeli, öğrencinin ilgisini çekecek bir düzen oluşturulması için maddi olanakları sağlamalı, kitap sergileri açmalı, özellikle kurum ve kuruluşlar nitelikli çocuk yayınlarının oluşturulması için bu alandaki çalışmaları örgütlemeli ve desteklemelidirler.

Haber Merkezi