Okulumu seviyorum ve mutluyum

Çamlık İlkokulu Müdürü Ömer Demir bu güne kadar birçok yurtdışı projesinin hazırlanmasında görev aldığını belirterek Türkiye’deki en büyük eksikliğin fiziki koşullar olduğunu söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 01.04.2016 07:23
  • Güncelleme Tarihi : 01.04.2016 07:23
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Okulumu seviyorum ve mutluyum

NİLGÜN TAZE 

Bugüne kadar birçok yurtdışı projesinin hazırlanmasında çalışarak çocukların eğitimine önemli katkıları bulunan Çamlık İlkokulu Müdürü Ömer Demir, çocuğa karşı beklentilerin yüksek tutulmaması gerektiğine inanıyor.

Oyun ağırlıklı eğitimin çocukların okulu sevmesi ve aynı anda birçok konuda bilgilenmesini sağladığını söyleyen Demir, çocukların eğlenerek eğitim almasının mutlu bireyler yetişmesinde temel olduğuna dikkat çekti.

Okullarda Başarıyı Artırma Projesi (OBAP) kapsamında yürütülen ‘Değerler’ eğitiminin okulda çocukları mutlu kılmaya yönelik güzel bir çalışma olduğunu ifade eden Demir, “Okulumu seviyorum ve okulumda mutluyum sözlerini çocuklarımızdan duymak temel hedefimiz. Çocuklar anaokulunu bol bol oyun oynandığı için sever. Bizler çocuklarımızın edinmesini istediğimiz bilgileri oyun oynayarak verebilirsek mutlu ve eğitimli bireyler yetiştirmiş oluruz. Çocuklarımızın, ‘Bugün sınıfa öğretmen gelmedi yaşasın ders yok okula gitmek zorunda değilim’ demeleri bizleri nerede hata yaptığımız konusunda düşünmeye sevk etti. Sonuçta anladık ki tıpkı biz yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarımızda eğlenerek sorumluklarını yerine getirmek istiyorlar. Bir iş iki türlü yapılabilir. Birinde baskı ve korkutmadan kaynaklanan mecburiyet vardır ve bunun anlamı ‘bitse de gitsek’ ruhudur. Diğeri ise sevmeye dayalıdır. Eğitimciler olarak kendimizi sevgi ve ince bir mizah duygusu ile donatabilirsek o zaman aynı işin ruhu değişir ve ‘Yaşasın bugün öğretmenimi görecek ve okuluma gideceğim’ sözlerini çocuklarımızdan duyabiliriz” açıklamasını yaptı.

“FİZİKİ KOŞULLAR İYİLEŞTİRİLEBİLİR”

Türkiye’nin insan kaynaklarında yurtdışına oranla zengin olmasına rağmen fiziki koşullarda yetersiz olduğunu söyleyen Demir, yurtdışında her türden etkinlik için ayrı salonlarına yapıldığını belirterek okulları şöyle tanımladı: “Okullar L şeklinde yapılmış. Üst katlarda sınıflar yer alırken alt katları resim, müzik, spor çalışmalarının yapıldığı bölümlere ayrılmış. Resim odalarında her türlü resim malzemeleri bulunurken müzik odaları da orkestralarla dolu. Hazırlanan çalışmaların sunulması içinde özel olarak tasarlanmış büyük salonlar mevcut. Spor salonları ise tam donanımlı ve devasa büyüklükte. Derslere iki öğretmen giriyor ve eğitimciler her türlü ihtiyaçlarını karşılayabilecek maaşlar alabiliyorlar. Eğitim performansına baktığımızda ise bizim öğretmenlerimiz en az o öğretmenler kadar iyi bir performans sergiliyor.”

İNSANIN HER ŞEYİ ÖĞRENMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR

Velilerin çocuklarından sordukları her soruya doğru cevap vermesini beklediklerini ve bu yüzden çocuklarına ve öğretmenlere baskı uygulamaya çalıştıklarını belirten Demir, “unuttuğumuz en büyük gerçeklerden bir tanesi mükemmel olmadığımızdır. Bir insan kaç yaşına gelmiş olursa olsun hayatında gücünün yettiği ve yetmediği şeyler olacaktır. Biz eğitimcilerin görevi potansiyelin ne olduğunu açığa çıkarmak ve çocuklarımızın kendini o yönleriyle geliştirmesini sağlamaktır. Çocuklarımız her zaman her şeyi bilemez ve ailelerinin beklediği gibi her konuda başarılı olamazlar. Birbirimizi olduğumuz gibi kabul edebilmek inanıyorum ki bizi daha sağlıklı ve mutlu bireyler haline getirecek” şeklinde konuştu.

 EĞİTİM AİLEDE BAŞLAR

Okullarının küçük çaplı eksiklikleri dışında yeterli bir yapıya sahip olduğunu ve yakın zamanda doğalgaza kavuşacaklarını söyleyen Çamlık İlkokulu Müdürü Ömer Demir, veli portföylerinin ekonomik durumu düşük olmasına rağmen okullarının kendine yeter bir bütçeye sahip olduğunu söyledi. Demir, “Velilerimizden aidat talebinde bulunmuyoruz. Kantin ve düzenlediğimiz etkinliklerden elde ettiğimiz gelirler okulumuzun giderlerini karşılamaya yetiyor. Temel sıkıntımız hizmetli eksikliği iken İŞ-KUR bu sorunumuza bir çözüm getirdi. Eğitim çalışmalarımı yürütürken yurtdışında gitmediğim hemen hemen hiçbir ülke kalmadı. Göreve başladığım okullarda öncelikle mevcut durum analizi yapar ve okulu nereye getirmek istediğimi ölçerim. Okulumda ilk olarak veli seminerleri düzenlemeye başladım. İlk yıl akşam 18.00’den 20.00’ye kadar her gün velilerimize eğitim verdik. Verimli ders çalışma ve sağlıklı iletişim kurma yollarını bugün birçok velimiz biliyor” dedi.

400 VELİYE SEMİNER

Çocukların 5 saati okulda geçirirken 19 saati ailelerinin yanında geçirdiğini ve bu nedenle veli eğitimlerinin temel olduğunu söyleyen Demir şöyle konuştu: “Yaptığımız çalışmaların verimli olabilmesi için velilerinde bizimle işbirliği yapması gerekiyor. Bugüne kadar 630 veliden 400’e yakınına seminer verdik. Bu gün velilerimiz sınırlarının farkında bir şekilde okul kapısı önünde çocuklarını bekleyebiliyorlar. Okulumuza disiplin getirilmesi işlerimizin ahenkle ilerlemesine neden oldu ve 630 çocuğumuzun güvenli eğitim almasını bir nebzede olsa sağlamış olduk. Okullarda güvenlik görevlilerinin olmaması nedeni ile nöbetçi öğretmenlerimiz güvenliği sağlamaya çalışıyor.”

 

ÇÖZÜM ODAKLI ÇALIŞMA

Afyon ve Kahramanmaraş’tan gelen ailelerin çoğunun pazarcılıkla uğraşmalarından dolayı akşamın geç saatlerine kadar satış yaptıklarını, bu nedenle kendilerini velilerin saatine uyarladıklarını söyleyen Demir, “Bir şeyi başarmak istiyorsak karşımızdaki insanların durumlarını da göz önünde bulundurmamız gerekiyor. İnsanın ilk önceliği yaşamak için çalışmak. Eğer gerekli para kazanılamıyorsa çocuğunuza nasıl eğitim verebilirsiniz? Bu nedenle biz kendimizi velilerimizin çalışma saatlerine uyarlayarak onların çocuklarına nasıl davranmaları gerektiği ile ilgili bilgileri tüm zorluklara rağmen almalarını sağladık” açıklamasını yaptı.

STRATEJİK PLAN

Özellikle son yıllarda gerçekleştirilen atılımlarla okullarında küçümsenmeyecek gelişmeler sağlandığını ifade eden Demir,  her alanda olduğu gibi ilkokul alanında da büyük bir rekabetin yaşandığı belirtti. Demir,  hızla değişen iç ve dış dinamikler karşısında geleceğin doğru ve etkin şekilde planlanması gerektiğini söyleyerek, “Stratejik Planlama çalışmaları okulumuzun evrensel eğitim ve öğretim ilkeleri doğrultusunda çağın gerektirdiği nitelikte olması gerekiyor.  İnsan gücünü hazırlayabilmemiz ve kültürel yaşama önemli katkı sunma istekliliğimizi gerçeğe dönüştürmek öncelikli amacımız. Büyük bir emek ve özveri sonucunda hazırlanan ve bir çağdaş dönüşüm projesi olan bu stratejik planın uygulamaya konmasıyla okulumuzda yeni bir dönem başlamaktadır. Bu yeni dönemde bütün faaliyetler hedeflere, kurallara ve yazılı talimatlara göre düzenleneceğinden okulumuzda verimlilik artacak ve şeffaf bir yönetimin temelleri atılmış olacaktır” dedi.

Ömer Demir Kimdir?

1967 yılında Dinar’da doğdu. İlkokulu Dinar Yeniyol İlkokulu’nda tamamlamıştır. Ortaokulu ve liseyi Dinar Lisesi’nde okuyarak 1983-1984 eğitim-öğretim yılında mezun olmuştur. Aynı yıl Çanakkale Eğitim Yüksekokulu’na girmiş ve 1987 yılında mezun olarak 22 Ekim 1987 yılında Tunceli’de öğretmenliğe başlamıştır. 15 Ekim 1993 yılında Buca/İzmir’e ataması yapılmış ve halen çalışmaktadır. 03.06.2002 tarihinde A.Ö.F Sosyal Bilgiler Bölümü’nü bitirmiştir. Evli, bir kız çocuğu babasıdır. Eşi uzman müzik öğretmenidir. Proje çalışmasını sever. Milli Eğitim’in birçok projesini yürütmüş ve formatörlük yapmıştır. Uzman öğretmendir. İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün birçok projelerini yürütmüştür. Ülkemizi yurt dışında Eğitim Delegasyonu olarak temsil etmiştir. AB Comenius projeleri yaparak birçok kez yurtdışında,  okulları yerinde inceleme fırsatı bulmuştur.

Okulun Tarihçesi:

Şirinyer Çamlık Mahallesi’nde bulunan okulumuz 1968 yılında İzmir Valiliği tarafından yaptırılmıştır. 07.10.1968 tarihinde Merkez Buca Yıkıkkemer İlkokulu olarak hizmete açılmış, daha sonra İl Daimi Komisyonu’nun 03.10.l968 tarih ve 1725 sayılı kararı ve İlköğretim Genel Müdürlüğü’nün 06.01.1969 tarih ve 420.106/ 602 sayılı onay emirleriyle okulumuza Çamlık İlkokulu adı verilmiştir.

PROJELER;

“Oyuncaklar Firarda” ve “Fazla Kalemi Olan Var Mı?”

Değerler Eğitimi Projesi kapsamında aralık ve ocak ayı değerimiz olan “Yardımlaşma ve Dayanışma”nın önemini öğrencilere yaşatmak için Türk Kızılayı İzmir Şubesi ile işbirliği içinde "Fazla Kalemi Olan var mı?” ve “Oyuncaklar Firarda” kampanyalarını düzenledik. Bu projelerde topladığımız oyuncak ve her türden kırtasiye malzemelerini Kızılay’dan gelen yetkililere teslim ettik. Ayrıca Kızılay’dan gelen yetkililer öğrencilere kısa bir sunum yaparak tanıtım yapmış ve yardımlaşmanın önemini kısa bir çizgi film ile anlatmışlar. Kampanyaya göstermiş olduğunuz büyük ilgiden dolayı öğrencilerimize, velilerimize ve öğretmenlerimize teşekkür ederiz.

 

Haber Merkezi