Proje üstüne proje üreten isimsiz kahramanlar

NİLGÜN TAZE

2016-2017 AB Türkiye ulusal ajansı tarafından 42 bin Euro ile hibelenenAvrupa Birliği Erasmus+ Ka1 Personel Hareketliliği Projesi, Yenilikçi Pedagojik Yöntemlerle Öğretmen Gelişimi ve Evde Ders Okulda Ödev Modeli şeklinde projelendiriliyor.

Ters-Yüz sınıf sistemi ise geleneksel öğrenim-öğretimin aksine öğrenciye teorik bilgiyi evde kendi başına öğrenip, öğrendiklerini okulda uygulama fırsatı sunan bir metot olarak tanımlanmakta.

Ters-Yüz eğitim sisteminin sınıf ortamında öğrencinin kendi başına çalıştığı konularla ilgili daha çok bireysel veya grup olarak problem çözme aktiviteleri yapma tekniklerini içerdiğini söyleyen Emine Lahur Ortaokulu Müdürü Mehmet Murat, “Bu sistem çocukların bireysel öğrenmelerinde çoğunun karşılaştığı problemlere odaklanma imkanı sunan, öğretmenin öğrenen ile birebir ilgilenmesine fırsat veren bir öğretim-öğrenim metodudur. Diğer yandan bu öğretim-öğrenim sistemi, derslerin video kaydının alınması ile öğrenciye istediği bilgiye istediği yer ve zamanda ulaşma imkanı sunarak bireysel öğrenmeyi de desteklemektedir.Bu uygulanma şekli göz önünde bulundurulduğunda Ters-Yüz sınıf sistemi, geleneksel yönteme göre daha öğrenci merkezli, aktif bir öğretim sunmakta ve bu da daha etkili bir öğretim gerçekleştirilmesine yardımcı olmaktadır” dedi.

TERS-YÜZ EĞİTİM SİSTEMİ

Ters-Yüz eğitim sisteminin öğrenciye öğretmen rehberliğinde ve işbirlikçi öğrenme tarzında verildiğini belirten Murat, “Problem tabanlı öğrenme, aktif öğrenme, grup çalışmaları ve sınıf içi tartışma imkanı sunduğu için öğrenciye kendi bilgisini oluşturma ve öğrendiği teorik bilgiyi uygulama imkanı sunmakta. Bu sistemin tanınması ve öğretmenlerimiz aracılığıyla okulumuz ve bölgemizdeki muadil okullardaki eğitim sistemine entegre edilmesi ise Milli Eğitimin hedefleri arasında yer alıyor. Proje kapsamında katılımcı 22 öğretmen bir haftalık akış programı içerisinde 5 günlük bir yapılandırılmış kursa tabi tutulacak. İki akış olarak tasarlanan program İsveç'te bir eğitim kurumunda gerçekleştirilecektir” açıklamasını yaptı.

OKUL DERSLİKLERİ

Emine Lahur Ortaokulu’nun 1968 yılında beş derslikli olarak eğitime başlayan bir okul olduğunu, 8 derslikli B blok ve 9 derslikli C bloğun yapılmasının ardından bugün606 öğrenciyeeğitim vermeye devam ettiğini söyleyen Murat, “2015 yılından itibaren  tekli eğitime ve derslik sistemine geçilerek 460 öğrencisi  ile orta öğretim düzeyinde 11-14 yaş arası öğrencilere eğitim öğretim vermeye devam etmekteyiz. Okulumuz İzmir Karşıyaka merkezde, sosyo ekonomik durumu düşük ailelerin ikamet ettiği bir mahallede bulunuyor. Okulumuzdaki 27 derslikte 1 Bilişim Teknolojileri, 4 Fen ve Teknoloji  laboratuvarı, 1  Görsel Sanatlar Atölyesi, 2 Teknoloji Tasarım Atölyesi,3 İngilizce, 1 Müzik , 2 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, 5 Türkçe ,4 Matematik ,3 Sosyal Bilimler ,1 Özel Eğitim  sınıfımız bulunuyor” şeklinde konuştu.

61 KAYNAŞTIRMA ÖĞRENCİ

Okul bünyesinde futbol, voleybol, basketbol, görsel sanatlar, satranç, İngilizce, matematik, fen, teknoloji ve Türkçe branşlarında öğrencilerinin kurs almakta olduğunu belirten Murat şunları söyledi: “Karşıyaka İlçesi eğitim öğretim alanında İzmir’in en başarılı ilçesi olmasına rağmen okulumuz, dezavantajlı gruplardan gelen öğrencilerden oluşması sebebiyle ilçe ortalamasının çok altında kalmaktadır. Söz konusu dezavantajlı grubu Roman kültürüne sahip vatandaşlar ve “Bireysel Eğitim Planı”na ihtiyaç duyan kaynaştırma öğrencileri oluşturmaktadır. Ayrıca okulumuzda mevsimlik işçi olarak çalışan öğrencilerimiz bulunduğu için,yüksek düzeyde öğrenci devamsızlığı sorunuyla karşı karşıya kalmaktayız.460 öğrencimizin 61’i normal sınıflarda kaynaştırma eğitimi almaktadır. Özel eğitim sınıfında ise 11 öğrencimiz eğitim-öğretime devam etmektedir.”

AKRAN ARABULUCULUĞU

2015-2016 Eğitim-Öğretim yılı itibariyle okullarında bir müdür,2 müdür yardımcısı, 44 branş öğretmeni, biri kadrolu, biri de İş- Kur’dan olmak üzere iki hizmetlinin görev yaptığını ifade eden Murat, okullarının yürüttüğü etkinlik ve projelerden şu şekilde bahsetti: “Akran Arabuluculuğu projemiz Dokuz Eylül Üniversitesi ve okulumuz arasında yürütülen bir projedir. Projenin amacı ise okuldaki şiddet olaylarını en aza indirgemek ve öğrencilerin problem çözme yetisini geliştirmektir.Bu proje kapsamında öğretmenlerimiz ‘Akran Arabuluculuğu’ eğitimi alarak eğitici olmuş ve seçilen öğrencilere de konuyla ilgili eğitim verme aşamasına gelmişlerdir. Projenin başlamasıyla birlikte öğrenciler, rehber öğretmen veya başka bir öğretmene ihtiyaç duymadan sorunlarını kendi seçtikleri akranlarıyla çözüme kavuşturacaktır.”

KARDEŞ OKUL PROJESİ

Kardeş OkulProjesi’nin Türk Alman Eğitim Vakfı okulu olan TAKEV Koleji ile okullarında ihtiyacı olan çocuklara maddi destek sağlamasıyla oluştuğunu söyleyen Murat, “Okulumuza TAKEV ayrıca eğitim materyali desteği sağlamakta. Fatih Projesi ile de okulumuzda 2015-2016 Eğitim-Öğretim yılı itibarı ile akıllı tahta kullanımına interaktif eğitim olarak başladı. ‘Kardeş Okul Projesi’ ise valilik onayıyla 2015 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi ile okulumuz arasında başlatıldı.Bu proje kapsamında haftanın iki günü fakülteden gelen öğrenciler rehberlik, kişisel gelişim ve kariyer planlama konularında iletişim ve etkileşimde bulunmaktadır” dedi.

BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ EĞİTİM PROGRAMI

Yoğun şekilde devamsızlık yapan öğrencilerin geri kalmış oldukları eğitim ve öğretim sürecine entegre olmasını sağlamak amacıyla okullarında düzenli olarak okuma ve yazmayı geliştirme kursunu devam ettirdiklerini açıklayan Murat, “Maddi imkansızlık sebebiyle sınavlara hazırlanma fırsatı bulamayan öğrenciler için okulumuzda tüm branşlardan hafta içi ve hafta sonu kurs verilmektedir.Ege Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü öğrencileri ile ortaklaşa düzenlenen Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı(BEP)’li öğrencilerin eğitimde daha aktif rol almaları amacıyla yapılan Etkinlik Üretelim  Projesi 2014-2015 eğitim öğretim döneminde sürdürülerek tamamlandı. Bu proje kapsamında  haftanın iki günü okulumuza gelen üniversite öğrencileri BEP’li öğrencilerle sanatsal faaliyetler üreterek proje bitiminde sergilemişlerdir” açıklamasını yaptı.

“BU BENİM ESERİM”

Murat, 2013-2014 yıllarında TÜBİTAK’ın düzenlediği ‘Bu Benim Eserim’ isimli proje yarışmasında okullarının Matematik ve Fen Bilimleri alanlarında yarışmaya katıldığını belirterek, “Okulumuz Karşıyaka İlçesi’nde birinci olarak İzmir ve Ege Bölgesi elemelerini geçmeyi başardı. Öğrencilerimizi sportif ve sanatsal alanlarda geliştirebilmek için yürüttüğümüz koro, voleybol, futbol ve satranç faaliyetlerimiz devam ediyor. Ayrıca ‘Hayata açılan Kapılar’ projesi ile okulumuzda her dersliğin kapısı öğrenciler tarafından tasarlanıp,çizilip, boyanmaya devam ediyor.Bu sayede öğrencilerimiz eğitim sürecine aktif olarak katkıda bulunmuş olup kendilerini geliştirme fırsatı bulmuş oluyor”ifadelerini kullandı.

JUDO VE GÜREŞTE BAŞARI

9 Eylül Rektörlüğü ile işbirliği halinde gerçekleştirdikleri ‘Torunumla barış dolu günler projesi’ ile ilk 5 okul arasına girdiklerini ve projenin kahramanlarının kadınlar olduğunu söyleyen Murat şunları söyledi: “Arabuluculuk sistemi ile bugüne kadar birçok güzel projeyi hayata geçirebilmenin haklı gururunu yaşıyoruz. 43 öğretmenimiz 480 öğrenciye eğitim veriyor. Burada kentsel dönüşümün başladığı bir yer olduğu için tam bir Türkiye mozaiği taşıyor. Her yerden ve kültürden insan var semtimizde. Engelli ve hasta öğrencilerimize evlerinde öğretmenlerimiz eğitim veriyor. Judo da Türkiye şampiyonluğumuz ve güreşte de İzmir birinciliklerimiz var. Yemek salonumuzu kendi imkanlarımızla judo salonuna dönüştürdük. Semtimizde şiddet çok olduğu için en çok kız öğrencilerimiz judo öğrenmek istiyor.”

POZİTİF KARDEŞLİK

İzmir’de eğitim alanı en geniş okullardan biri olduklarını anlatan Murat, her öğrencinin sanatsal ve sportif anlamda bir eğitim aldığını belirtti. Biri özel biri devlet okulu olmak üzere iki okuldan kanalizasyon, su, kamera sistemlerinin bakımı gibi konularda destek aldıklarını ifade eden Murat, “Bu okullarımız aynı zamanda kırtasiye gibi eksikliklerimizi de tamamlıyorlar. Kendilerine bize verdikleri maddi ve manevi desteklerden dolayı sonsuz teşekkür ediyorum. Ayrıca öğretmenlerimiz yetişkinler dedahil olmak üzere isteyen herkese ihtiyaç duydukları alanlarda ücretsiz olarak eğitim veriyorlar. Zayıf olan okulların güçlü olan okullar tarafından güçlendirilmesi oldukça iyi bir yöntem. Yardım istemek ve yardım vermek insanların gelişimi için son derece önemli bir yöntem”  dedi.

ÇOCUK VE GÜVEN DUYGUSU

Sevgi ihtiyacından sonra çocukların önemli duygusal ihtiyacı güven duygusu ihtiyacıdır. Çocuklar özellikle bebeklik döneminde anneye, sonraki yıllarda ise aile bireylerine ve çevresine güven duyma ihtiyacı içindedir. Temel güven duygusu bireyin bebeklikten itibaren bireyle kurulan iletişim, anne-   babanın tutumları, bireysel yaklaşımları güven duygusunun gelişimini etkileyecektir.  Anne babanın çocuklarına karşı gösterdikleri yeterli ilgi ve sevgi çocuğun kendine olan güvenini arttırıp, kaygı ve korkularını azaltacaktır.Anne ve babanın yaşamın ilk yıllarında çocuğun süreklilik ve tutarlılık gösteren davranışları çocuktaki güven duygusunun oluşumunda önemli etkenlerden biridir. Hangi yaşta olursa olsun çocuk bir sorunla karşılaştığı zaman başvurabileceği bir yetişkin arar, ona yol gösterecek bir büyüğe gereksinim duyar. Sorunlarına çözüm getiren bir büyüğün bulunması, çocuğun güven duygularını geliştirir.Çocukta güven duygusunun gelişmesi için anne-babanın sevgi, şefkat ve tutarlı davranışlar göstermesi gereklidir.Çocuk, “evet” ile “hayır”ı, “doğru” ile “yanlış”ı, “serbest” olan ile “yasak” olanı,  iyi olan ile  “kötü” olanı bilmek ister. Çocuğun bu deneyimleri yaşamasına fırsat verilmesi, anne-babanın hoşgörülü ve tutarlı davranışları çocukta güven duygusunu geliştirecektir. Sürekli cezalandırılan, çocuk hiç yokmuş gibi davranılan, dinlenilmeyen, sert ve korkutucu davranışlara maruz kalan, davranışlarına sınır konulayan çocukta güven duygusu gelişmeyecektir. Güven duygusunda ailenin tutarlı olması önemlidir. Yasak olan her zaman yasak, serbest olan her zaman serbest olmalıdır. Çocuğun değer yargıları ancak bu şekilde gelişebilir. Çocuğun kendini ifade etmesine müsaade etmek, ona fikir sormak, kendini değerli hissetmesini dolayısıyla da kendine güvenini geliştirecektir.

Haber Merkezi