Uzmanı uyardı: Deepfake yalnızca ünlüleri değil, hepimizi etkileyebilir

Yüz, ses ve hareketleri taklit ederek sahte içerikler üretmeye imkân tanıyan yapay zekâ destekli deepfake teknolojisi, artık yalnızca teknoloji gündemini değil hukuk dünyasını da meşgul ediyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevilay Uzunallı ve akademisyenler Doç. Dr. Candide Şentürk Akaner ile Dr. Buket Günay Alkan tarafından hazırlanan “Hukukun Yeni Sınavı: Deepfake” adlı kitap, kişilik hakları, dijital itibar, ifade özgürlüğü ve veri güvenliği gibi birçok başlığı akademik bir çerçevede inceliyor. Kitap, bireylerin deepfake içeriklerle karşılaştıklarında hangi hukuki adımları atabileceklerini ve bu konuda nasıl bilinçli davranmaları gerektiğini ayrıntılarıyla aktarıyor.

‘GÖRDÜĞÜNÜZ HER ŞEYE İNANMAYIN’ UYARISI 

İzmir Ekonomi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevilay Uzunallı, hızlı gelişen teknoloji karşısında hukukun da güncellenmesi gerektiğini vurguladı. Dijital çağın risklerine dikkat çeken Uzunallı, deepfake içeriklerle mücadelede bireylerin sosyal medya platformlarından içerik kaldırma talebinde bulunabileceğini, kişilik haklarına saldırı durumunda ise yasal yollara başvurabileceğini belirtti. Uzunallı, “Deepfake içeriklerin yayılması hâlinde bireylerin, ilgili sosyal medya veya yayın platformlarına içerik kaldırma talepleriyle başvurmaları, kişilik haklarına yönelik saldırı durumunda tazminat ve ceza davaları açabileceklerini bilmeleri ve en önemlisi de her gördükleri görsel veya videoya sorgulamadan inanmamaları gerektiği yönünde uyarılar, kitabımızda yer alıyor” diye konuştu.

“DEEPFAKE YALNIZCA ÜNLÜLERİ DEĞİL, HEPİMİZİ ETKİLEYEBİLİR”

Prof. Dr. Sevilay Uzunallı, yapay zekâ destekli deepfake içeriklerin yalnızca kamuoyunda tanınan kişileri değil, sıradan bireyleri de hedef alabileceğini belirtti. Dijital çağda etik sorumluluk ve hukuki bilinçle hareket etmenin zorunluluk haline geldiğini vurgulayan Uzunallı, “Birey olarak dijital farkındalık, etik sorumluluk ve hukuki bilinç ile hareket etmek, artık hepimiz için bir zorunluluk. Kitabımızda, toplumu internet ortamında bilinçli kullanıcı olmaya davet ediyoruz. Örneğin; deepfake içeriklerin yayıldığı platformların çoğunda, ‘İhlal bildir’ ya da ‘Şikâyet et’ seçenekleri var. ‘Bu video kişilik haklarımı ihlal ediyor’ ya da ‘Sahte içerik’ gerekçesiyle kaldırılması istenebilir. Erişim engeli için Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na başvurulabilir. Bunları bilmek çok önemli. Ancak her tür deepfake içeriğe ceza hukuku ile müdahale edilmesi ise orantısız sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü ve hukuk devleti ilkesi ile dengeli bir sistem kurulması gerekiyor. Bu gibi tüm konuları, kitapta mercek altına aldık. Okuyucular için oldukça faydalı bir içerik oluşturduk” ifadelerini kullandı.