Sayfa Yükleniyor...
İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi (DTO) temmuz ayı olağan meclis toplantısında Yunanistan’daki kapıda vize uygulaması konusuna değinen Çelik, “Lütuf değil tuzak” dedi
DTO İzmir Şubesi temmuz ayı olağan meclis toplantısı Meclis Başkanı Argun Gündüç idaresinde gerçekleştirildi. Ülkemizde ve bölgemizde denizcilik sektöründeki gelişmelerin değerlendirildiği toplantıda, kapıda vize uygulamasına dikkat çeken DTO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mihri Çelik, “Bu ekonomik tuzaktan başka bir şey değil. Bunu Yunanlar bizi çok sevdiği için uygulamıyorlar. Oraya gidip para bırakıyoruz” açıklamasında bulundu.
Konuşmasının son kısmında Yunanistan’daki kapıda vize uygulamasına değinen Çelik, “Döviz kurunun yarattığı baskıyı yaşayan bir diğer sektör de turizm sektörü. Ülkemizin içinden geçtiği yüksek enflasyon döneminde 2024 sezonu deniz turizm sektöründe ciddi belirsizlikler ve sıkıntılar yatıyor. Döviz kurumun maliyeti artışı karşılayacak ölçüde artmaması ülkemizi turizmde rekabetçi olmaktan uzaklaştırıyor. Ülkemizi yerli ve yabancı turist için pahalı kılıyor. Sadece turist için değil hepimiz için pahalı. Matematik yalan söylemez. Eminin devletimiz bu konuda hassas hesaplar yapıyordur. Ancak Döviz kurumun bu seviyede kalması sadece turizm ya da günübirlik tekneciliği değil hepimizi etkiliyor. Hepimizin bugün Avrupa’nın en lüks şehirlerinden birinden daha pahalı şekilde yaşamamıza sebep oluyor. Öte yandan Yunan Adalarına ülkemizden yapılan seyahati ele alırsak; Bu ekonomik tuzaktan başka bir şey değil. Belki ilk defa gideler vardır, merak ediyordur onlara lafım yok ama 10 milyar Dolar para harcamışsın sen bu işe. Bunu Yunanlar bizi çok sevdiği için uygulamıyorlar. Oraya gidip para bırakıyoruz” dedi
Türkiye’de kurvaziyer turizminde olumlu yönde gelişmeler olduğuna belirten Çelik, “Kurvaziyer turizmde Türkiye için işler yolunda. Ülkemiz limanlarına bu yılın Ocak-Haziran dönemimde 415 kurvaziyer gemiyle toplam 574 bin 509 yolcu gelmiş; geçen yıl aynı dönemde 420 gemiyle 482 bin yolcu gelmişti. 29 Temmuz itibariyle Egeport Kuşadası Limanına 249 gemi ile 344 bin yolcu gelmiş. Bugün ve yarın 7 gemi daha gelecekmiş. İzmir’e 30 gemiyle 73 bin 227 yolcu gelmiş. Ayrıca 2 bin 875 yolcu da İzmir’den iniş yapmış. İzmir İstanbul Galata Port’tan sonra en fazla yolcu ağırlıyan liman listesinde 3. sıraya yükseldi. Çeşme Ulusoy Limanına 34 seferde 10 bin 101 yolcu gelmiş, 14 bin 320 yolcu gitmiş. Deniz turizminde kruvaziyer kısmında pozitif gelişmeler olması sevindirici” diye konuştu.
Avrupa’nın sürekli yeni nesil gemileri denize indirdiğini dile getiren Çelik, ellerindeki eski gemileri çok pahalıya sattıklarına dikkat çekerek, “Gemileri Uzak Doğu ve Avrupa tersanelerinde inşa ediliyorlar. Avrupa Birliğinin, Avrupa Birliği şirketlerine yaptığı bir teşvik var, ciddi hibelerle bu işi yapıyorlar. Zaten finansal olarak güçlü armatörler ve dünya çapında operatörler. Avrupa birliği de bunu desteklediğinde ve Avrupa’ya ve Türkiye’ye giden gemi sayısını mukayese ettiğimizde 9-10 milyar Euro fonu Avrupalı armatörlere kullanmak üzere Avrupa birliği paylaştırıyor. Biz de kendi ülkemize gelen gem sayısı kadar fonu kendi sektörümüze vereceğiz. Bu kadar çok gemi yaparken ellerindeki gemileri ne yapacaklar? Bunu 2001 ve 2008’de yaşadık. 2001’de gemiler yenilendi, Türkiye, Arap ülkeleri, Ruslar, Ukraynalılar bütün Avrupa’daki eski gemileri topladı. Hiç yoktan iyidir gibi bir fırsattı. 2008’de de böyle oldu. 2024 -2025’te de böyle bir dalga var. Avrupalılar gemi satmak istiyorlar, ellerindeki eski gemileri çok pahalıya satıyorlar. 1995 yapımı gemiye, 5 milyon Euro para istiyorlar. Uzak Doğu’dan birçok gemi geldi Karadeniz ve Akdeniz piyasasına. Bu coğrafyada Ukrayna krizde, Rusya ambargoda, Suriye yerle bir oldu, Mısır’da doğru düzgün sermaye yok, geriye kalıyor Fas, Cezayir, Tunus ve Türkiye. Bu filoyu alacak olan ülkeler bunlar. Avrupalının 2’nci el filosunu bizim girişimcimiz alacak. Eğer yeni dalgadaki satın almalar, ETS üzerinden alınacak bütçe üzerinden alınacaksa kaynak israfı olur. Emisyon Ticaret Sistemi inşallah toplanır ve denizcilik sektörüne geri döner. İllaki yeni gemiye veya ileri teknolojiye dönmesi lazım. Rekabet ederken karşımızdaki bize onun elindeki enstrümanlardan daha kötü enstrümanı o fiyata satıyorsa bir gariplik var. 5 bin tonluk geminin uzak doğuda maliyeti 7-8 milyon Euro, 20 yaşındaki gemiyi 4 milyon Euroya satılıyorsa nasıl olsa devletten alacağım diye girişimciler kaynağı buraya aktaracaklarsa bir atımlık barutumuzu çöpe atmış oluruz. İnşallah elimizdeki kaynağı doğru yere kanalize deriz” ifadelerinde bulundu.
HABER MERKEZİ