Ekonomide zorlu bir dönem başlıyor

Yerel seçimlerin ardından ekonomideki gidişatı değerlendiren ekonomistler, ekonomi politikalarında sıkılaştırmaların artacağını belirterek, önümüzdeki sürecin herkes için zorlu geçeceğini ifade etti.


  • Oluşturulma Tarihi : 03.04.2024 08:59
  • Güncelleme Tarihi : 03.04.2024 06:15
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Ekonomide zorlu  bir dönem başlıyor haberinin görseli

KEMAL ÖZKURT – ÖZEL HABER- Türkiye 31 Mart yerel seçimlerinde son kararı vermek için sandık başına gitti. 34 siyasi partinin katıldığı seçimde, 61 milyon 441 bin 882 seçmen oy kullandı. Sandıktan çıkan sürprizle CHP’nin zaferiyle sonuçlanan seçimlerde resmi olmayan sonuçlara göre Türkiye geneline CHP yüzde 37,76 oranında oy alarak birinci parti olurken AK Parti ise yüzde 35,48 oranında kaldı. Seçimlerin sonuçlanmasının ardından ise gözler ekonomide yaşanacak gelişmelere çevrildi. İktidar kanadı sandıktan çıkan sonuçtan mesajı aldıklarını belirtirken, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Orta Vadeli Program’ın (OVP) kararlılıkla uygulanacağına ve enflasyonu kalıcı olarak tek haneye düşürmek için sıkı para, seçici kredi ve gelirler politikasına ilaveten kamuda harcama kontrolü yaparak tasarrufu ön planda tutacaklarını ifade etti. Yerel seçimlerin ekonomiye etkileri hakkında değerlendirmelerde bulunan ekonomistler önümüzdeki süreçte ekonomi politikalarının daha fazla sıkılaştırılacağını belirterek herkesi zor bir sürecin beklediğini ifade etti.

EKONOMİK SEÇENEĞİMİZ KALMADI

Türkiye’nin ekonomi politikalarında çok fazla seçeneği kalmadığını belirterek acı reçeteyi yutmak zorunda olduğunu söyleyen Ekonomist Dr. Ayhan Bülent Toptaş, “Yerel seçimler sonrası bizleri nasıl bir ekonomik tablo bekliyor sorusuna önümüzde fazla bir seçenek kalmadı, deniz bitti cevabını verebiliriz. Artık geriye dönüş de mümkün değil. Çünkü geriye dönüş demek ekonomiyi tekrardan serbest bırakıp ısıtmak demek. Elimizde ki kaynakları epeyce tükettik. Rezervlerimiz düşük, dış ticaret dengemiz açık. Şu andan sonra yapmamız gereken tek şey ekonomik istikrar programı çerçevesinde yerel seçim öncesi yumuşak bir şekilde yürütülen programı güçlendirerek ve geliştirerek yolumuza devam etmektir. Bu acı reçeteyi yutmamız gerekiyor. Önümüzdeki tek seçenek budur. Bu da hiç kimse için kolay süreç olmayacak. Fakat bu acı reçetenin acılığının biraz azaltılabilmesi için kesinlikle kamuda tasarrufa ihtiyaç var. Kamuda kullanabileceğimiz bir tasarruf alanı olduğunu düşünüyorum. Çünkü yaklaşık 10 senedir tasarruf veya verimlilik diye bir şey duymuyoruz. Aşırı yatırımlardan şimdilik kaçınılması gerekiyor. Mutlaka paranın geri döneceği öngörülebilen harcamalar yapılmalıdır. Eğer burada tasarruf edebilirsek her türlü kamu hizmetinde alınan bedellerdeki artışları biraz yavaşlatabiliriz diye düşünüyorum. Bunun yanı sıra transfer programları uygulanarak yoksul vatandaşların desteklenmesi de sağlanabilir. Zor bir süreç olsa bile istikrarlı bir şekilde bu yoldan gidildiği takdirde ülke ekonomisinin iyileşeceğini düşünüyorum” diye konuştu.

EKONOMİ YÖNETİMİ DEĞİL PİYASA MEKANİZMASI

Ekonomiyi yönetenlerin piyasaların iyileşmesi için hızlı adımlarla kararlılığını göstermesini ve piyasalara müdahalenin azaltılması gerektiğini savunan Toptaş, “Ekonomiyi yönetenler her gün kredi kartında, döviz alımlarında sınırlama gibi küçük küçük müdahalelerle piyasalara dokunuyor. Artık ekonomideki müdahalelerin azaltılması gerekiyor. Çünkü burada banka ve müşteri arasında bir alışveriş var ve bir sözleşme yapılıyor zaten. Türkiye’yi koca bir kreş gibi görüp banka ve müşteri arasındaki ilişkilerin yönlendirilmesi yanlış. Döviz alımlarıyla ilgili yapılan düzenlemeler de buna dahil kurun üzerinde yapılan baskı da. Ekonominin mümkün olduğu kadar serbest piyasa kurallarına göre işlemesini sağlamalılar. Ekonomi yönetimi değil, piyasa mekanizması çalışacak. Böyle bir mekanizma yaratılması gerekiyor. Bir de kamu alanlarıyla ilgili ihale kanunu, kamuya eleman alımı ve atamalara ilgili olarak liyakatin getirilmesi gerekiyor. Oralardan da muazzam kayıplar verildiğini düşünüyorum. Bunun da önüne geçilmelidir” dedi.

TÜRKİYE BAŞKA YÖNE SAVRULUR

Yerel seçimlerde enflasyon ve hayat pahalılığının çok etkili olduğunu ifade ederek iktidarın tekrardan siyasal anlamda güç kazanması için savurganlıktan kaçınması gerektiğini söyleyen Ekonomist Prof. Dr. İbrahim Attila Acar, “Türkiye şu anda bir Orta Vadeli Program üzerinden bu süreci toparlamaya çalışıyor. Burada mutlaka belli başlı sıkıntılar olacaktır. Fakat bizim sürekli olarak ekonomiyi yönetenlerden şikâyet ettiğimiz konu halkı gerektiği kadar açık bilgilendirmemeleri konusundaydı. Bunu sürekli takip etmek gerekiyor. Alınan kararlara ilişkin vatandaş sürekli olarak bilgilendirilmelidir. Ekonomi politikasını yönetenler savurganlığa izin verirlerse Türkiye başka bir yöne doğru savrulacaktır. Seçmeni kazanmak adına böyle bir adım atacak olsalardı bunu seçimden önce yapıp oya tahvil ederlerdi. Şu anda böyle bir şey olmayacaktır. İktidar ekonomik politikalarının bir an evvel sonuç vermesi çalışacaktır. Bunun sebeple de 2 – 3 ay katı bir politika uygulayabilirler” ifadelerini kullandı.

Yazarımız Kim ?

HABER MERKEZİ