Sayfa Yükleniyor...
Açıklanan enflasyon rakamlarının ardından asgari ücret zammının 16-17 bin TL bandından açıklanmasını beklediklerini söyleyen Ekonomist Toptaş, zammın erimemesi için enflasyona kalıcı çözüm bulunması gerektiğini belirtti
KEMAL ÖZKURT-ÖZEL HABER
Asgari ücret görüşmelerinin başlamasına kısa bir süre kala emekli ve memur maaşları başta olmak üzere birçok kalemde belirleyici olacak kasım ayı enflasyon rakamları belli oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan kasım ayı enflasyon oranlarına göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) aylık bazda yüzde 3,28 artarken yıllık enflasyon 61,98 seviyesine yükseldi. Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) ise yüzde aylık bazda 2,81 artarak yıllık bazda yüzde 42,25 oldu. Asgari ücret görüşmelerinin başlamasına sayılı günler kalmışken açıklanan enflasyon rakamlarıyla birlikte tüm çalışan ve emekliler asgari ücretin ne kadar olacağını merak etmeye başladı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Ekonomist Dr. Ayhan Bülent Toptaş, asgari ücretin enflasyon rakamları baz alındığında 16-17 bin TL bandından açıklanması gerektiğini belirtti. Asgari ücret zammından önce çok yüksek enflasyona çare bulunması gerektiğini belirten Toptaş, “Enflasyonun yüksek olması gelecekle ilgili bütün öngörülerin bozulmasına sebep oluyor. Böyle yüksek enflasyon rakamları olduğu sürece yapılacak bir asgari ücret zammının ne olursa olsun asgari ücretle geçinenlerin geçim problemlerini çözmesini bekleyemeyiz. Sendikaların asgari ücret kadar enflasyonun düşmesinde de mücadele göstermesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
ÖNÜMÜZÜ GÖREMİYORUZ
Asgari ücret zamlarının belirlenmesinde açıklanan enflasyon rakamlarının etkisinin büyük olacağını fakat yapılacak zamların kısa süre içinde erimemesi için enflasyonu düşürmeye yönelik kalıcı adımların atılması gerektiğini belirten Toptaş, “Yerle seçimler sebebiyle ilk bakışta bonkörce görülebilecek bir zam yapılmasını bekliyorum. Rakamsal değerlendirmek gerekirse 16-17 bin bandında bir asgari ücret açıklaması olabilir. Fakat fiyat artışlarıyla birlikte bu zammın da aşındığını göreceğiz. Çünkü 2024 Mayıs ayında enflasyonun bu rakamların da üzerine çıkarak tepe notasına gelmesi bekleniyor. Bu sebeple enflasyon yüzde 2 veya 3’lere düşmeden asgari ücret artışının isabetliliğini ölçmemiz mümkün değil. Çünkü enflasyonun yüksek olması gelecekle ilgili bütün öngörülerin bozulmasına sebep oluyor. Böyle yüksek enflasyon rakamları olduğu sürece yapılacak bir asgari ücret zammının ne olursa olsun asgari ücretle geçinenlerin geçim problemlerini çözmesini bekleyemeyiz. Fiyat istikrarının önemi de burada ortaya çıkıyor. Eğer tek rakamlarda enflasyon oranı olursa o zaman asgari ücrete veya emekli maaşlarına neye göre zam yaptığımızı biliriz” diye konuştu.
SENDİKALAR MÜCADELE ETMEDİ
Sendikaların asgari ücret zamlarının yüksek alınmasından çok enflasyonun düşürülmesi yönünde mücadele etmesi gerektiğini belirten Toptaş, “Enflasyonla mücadele çok önemli çünkü emekçi kısım manipüle oluyor. Bugün asgari ücret yüzde 60 artıyor, sonrasında ücretlere yüzde 70 zam geliyor. Emekli ve çalışanlar ne güzel cüzdanımız doldu diye düşünüyor fakat işin sonunda kaybeden yine onlar oluyor. Bu yüzden sendikalarımız asgari ücret görüşmelerinde veya öncesinde fazla zam almak için canhıraş çalışmakla birlikte antienflasyonist davranmaları gerekiyor. Aksi takdirde asgari ücrete zam yapıldıktan kısa bir süre sonra çalışanlar gelirlerinin aşındığını hissedecekler ve yine geçinemediğimiz zamları konuşup zam beklentisine gireceğiz” ifadelerini kullandı.
MERKEZ BANKASI’NA GÜVEN YOK
Merkez Bankası’nın enflasyon hedefinin yıllardır yüzde 5 olduğunu fakat geçmişte yapılan hatalar sebebiyle güven vermediğini bu yüzden de enflasyon oranlarının düşmesinin uzun süreli ve zor olacağını ifade eden Toptaş, “Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan meslek odaları toplantısında yaptığı konuşmada 2024 Mayıs ayında TÜFE’nin tepe noktasına çıkacağını sonrasına ise aşağıya doğru seyredeceğini yani ‘bize güvenin, biz bunu yapacağız’ mesajı verdi ama bu güvenin sağlanması çok zor. 2019 yılından beridir kaç tane Merkez Bankası başkanı değişti. Sonra bir Nas Ekonomisi ortaya çıktı. Defalarca uyarmamıza rağmen faizler aşağıya çekildi sonrasına enflasyonun ne kadar artığını gördük. O yüzden insanların buna güvenerek enflasyon beklentilerinin aşağıya çekilmesi çok zor. Geçmişte olan vakaları telafi edecek, unutturacak başka şeylerin yapılması gerekiyor. Bu yüzden ben Türkiye’nin enflasyonla mücadelesinin çok zor ve uzun süreli olacağını düşünüyorum” dedi.
EKONOMİ BİR KİŞİNİN İKİ DUDAĞI ARASINDA
Konuşmasının sonunda Merkez Bankası’nın kurumsal yapısıyla ilgili ciddi zayıflıkları olduğuna dikkat çeken Toptaş, şu ifadeleri kullandı: “Hesaplanan bu enflasyon oranlarının tüketicinin gerçek ihtiyaçlarına hitap ettiğinden emin değiliz. Rakamın doğruluğuyla ilgili de şüpheler var. Asgari ücret ne olacak, Merkez Bankası ne yapacak diye sürekli şans oyunları gibi toto oynuyoruz. Çünkü elimizde ekonomiyi düzenleyen kurumsal bir altyapı yok. Merkez Bankası’nın kurumsal yapısıyla ilgili geçmişte çok fazla yanlış yapıldı. Günümüz şartlarında baktığımızda ise Merkez Bankası’na olan güven ve itibar bir kişinin iki dudağının arasında. Mehmet Şimşek ve Hafize Gaye Erkan çok iyi niyetli ve yüksek kariyere sahip olabilirler ama bunların üstünde bir otoritenin her an bu politikayı geriye çevirebilme olasılığının olması enflasyon beklentilerinin yüksek düzeyde kalmasına neden olduğunu düşünüyorum."
HABER MERKEZİ