- Ekonomi
- 18.04.2025 16:54
Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, ihracatın niceliğinden çok niteliğine odaklanılması gerektiğini belirterek, çok sayıda yeni ihracatçının mevcut düzeni bozduğuna dikkat çekti
KEMAL ÖZKURT - Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği'nin 2024 Yılı Olağan Mali Genel Kurul Toplantısı Ege İhracatçı Birlikleri’nde gerçekleştirildi. Su ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatında Ege’nin artan payına dikkat çekilen etkinlikte, sürdürülebilirlik, yeni pazar arayışları ve sektörün geleceğine dair değerlendirmeler yapıldı. Genel kurul toplantısının ardından, 2024 yılında ihracata en fazla katkı sağlayan firmalar ödüllendirildi. Toplantıda konuşan Birlik Başkanı Bedri ihracatın niceliğinden çok niteliğine odaklanılması gerektiğini belirterek, “Her yeni ihracatçı mevcut düzeni bir miktar bozuyor. Bu yüzden Bakanlığın çok sayıda ihracatçıyı teşvik etmek yerine, nitelikli ve yüksek katma değerli ihracata öncelik vermesi daha faydalı olacaktır” dedi.
Birlik olarak Türkiye genelinden daha yüksek birim fiyatı verdiklerini belirterek bu oranı yükseltmek için çalışmaya devam edeceklerini belirten Girit, "2024 yılında Türkiye genelinde 261 milyar dolarlık ihracat performansı sergilendi. Bunun 36 milyar doları tarım sektörüne ait. Birliğimizin iştigal konusundaki ihracat değeri ise 3 milyar 863 milyon dolar. Özellikle iki kalemde oldukça iyi bir performans sergiledik: Balıkçılık sektöründe geçen yıl 2 milyar dolarlık kritik sınırı aşmış bulunuyoruz. Kanatlı sektöründe, et ve yumurtayı birleştirdiğimizde ise 1 milyar doların üzerinde ihracat söz konusu. Bunun yanında yaklaşık 400 milyon dolarlık süt ve 32 milyon dolarlık bal ihracatımız da mevcut. Türkiye genelinde iştigal konularımızdaki ihracatın birim fiyatı ortalama 3,15 dolar. Ancak bizim birliğimizin birim fiyatı 4 dolar civarında. Yani Türkiye ortalamasından daha iyi durumdayız. Ayrıca, Türkiye genelindeki ihracatın yüzde 45’i Ege İhracatçı Birliklerinden yapılmakta. Ancak balıkçılık özelinde bu oran yüzde 68’e kadar çıkıyor. Bu da bizim için bir gurur tablosu. Ama yeterli mi? Elbette değil. Daha sürdürülebilir ve birim fiyatı yüksek ihracat yapmamız gerekiyor" dedi.
Sektörün önündeki yapısal sorunlara da değinen Girit, “Yumurta, süt ve tereyağı gibi ürünlerde uygulanan yasaklar ve kotalar bizi fazlasıyla etkiliyor” dedi. Finansal koşulların da zorluk yarattığını ifade eden Girit, “Dövizin, enflasyona karşı değerini koruyarak artmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı. Bu noktada hem devlete hem de firmalara sorumluluk düştüğünü belirten Girit, sektörün nitelikli ihracat hedefi doğrultusunda ortak bir vizyonla hareket etmesi gerektiğini vurguladı.
Küresel ekonomik beklentilere ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Girit, “Türkiye için 2025’te yüzde 2,7’lik bir büyüme beklense de bizim ihracat yaptığımız gelişmiş ülkelerde bu oran sadece yüzde 1,8. Bu nedenle 2025 yılı daha zor bir yıl olacak” dedi. Stratejik iş birliklerinin önemine dikkat çeken Girit, “Firmalarımız kendi özelliklerini iyi bilir. Ancak stratejik olarak ortak bir çizgi izlemeliyiz. Ülke algısını yükseltecek hamleler yapmalı, firmalarımız da bu paralelde hareket etmeli. Burada hiç kimsenin diğerine rakip olmadığını, asıl rekabetin dış pazarlarda olduğunu idrak etmemiz gerekiyor. Yeterince pazar var. Bu pazarlara ulaşmak için fuarlar, ticaret heyetleri gibi araçlarımız mevcut. Çok ilgi görmese de aslında büyük fırsatlar sunuyorlar. TURQUALITY Projesi gibi güzel çalışmalarımız var. Amerika’daki program altıncı yılında. Japonya’ya yaptığımız ziyarette, bir kadın üniversitesiyle anlaşma sağladık. Bu kapsamda Eylül ayından itibaren Türk yemeklerinin teorik ve pratik sunumları yapılacak.” diye konuştu.