Kripto piyasasında çözülemeyen düşüş: Gizemli pozisyonlar ve güven krizi büyüyor

Kripto para piyasası, 2025 yılının Ekim ayında adeta bir muammaya dönüştü. Ay başında ABD Merkez Bankası (FED)'in olası faiz indirimi ve parasal genişleme beklentisiyle tüm zamanların zirvesini zorlayarak rekor kıran Bitcoin (BTC) fiyatı, sadece dört hafta içinde açıklanamaz bir düşüş sarmalına girdi. Sektör analistlerinin bile net bir gerekçe sunmakta zorlandığı bu "anlamsız" düşüş, 4 trilyon dolarlık devasa piyasa değerini 3.1 trilyon dolara kadar geriletti. Bu sert gerileme, yatırımcı güvenini temelden sarsarak piyasalarda derin bir kırılmaya neden oldu.

ESRARENGİZ DARBE: CZ AFFI VE TRUMP İDDİALARI PİYASAYI VURDU

10 Ekim tarihinde yaşanan ve piyasayı adeta şoka sokan sert düşüşün arkasında, perde arkası iddiaları da gündeme oturdu. Özellikle ABD Başkanı Donald Trump'ın ve kısa süre önce başkanlık affıyla cezasını hafiflettiği eski Binance CEO'su Changpeng "CZ" Zhao'nun bu düşüşte rolü olduğu yönündeki spekülasyonlar, bireysel yatırımcı cephesinde tam bir güven krizine yol açtı.

Piyasa aktörleri, af kararının ardından ortaya çıkan manipülasyon iddialarının, zaten yüksek riskli olarak görülen kripto alanına olan inancı körelttiğini belirtiyor. Finansal okuryazarlığı gelişen yatırımcılar, artık en ufak bir fısıltıda dahi pozisyonlarını gözden geçirerek, deyim yerindeyse "yoğurdu üfleyerek yeme" stratejisine geçti.

BİREYSEL YATIRIMCI ÇEKİLDİ, KURUMSAL OMUZ VERDİ AMA YETMEDİ

Piyasaya can suyu olacak yeni likidite akışının bireysel yatırımcı cephesinden gelmemesi, tüm yükü kurumsal oyuncuların omzuna yıktı. Ancak kurumsal yatırımcıların alım çabaları da, panik satışlarının ve ardı arkası kesilmeyen tasfiyelerin önüne geçmekte yetersiz kaldı.

Her düşüş hareketini fırsat görerek kaldıraçlı (vadeli) işlemlerde uzun pozisyon (long) açan deneyimsiz yatırımcılar ise, bu düşüş sarmalının en büyük kurbanı oldu. Piyasayı yöneten büyük oyuncuların (Piyasa Yapıcılar) likidite havuzunu besleyen bu uzun pozisyonlar, fiyat her düştüğünde otomatik olarak tasfiye edilerek (likidasyon), düşüşün hızını ve şiddetini katladı. Sadece son 24 saat içinde, kaldıraçlı piyasalarda yaklaşık 1 milyar dolarlık varlığın bu şekilde tasfiye edildiği bildiriliyor.

OLASI OLUMLU HABERLER BİLE ETKİSİZ KALDI

Tüm bu olumsuz havaya rağmen, PayPal ve Mastercard gibi küresel finans devlerinin stabil kripto para (stablecoin) hamleleri gibi sektör için oldukça pozitif kabul edilen gelişmeler bile, Bitcoin'de beklenen yukarı yönlü hareketi tetikleyemedi. Geçtiğimiz hafta kısa süreli bir atakla 100.000 dolar seviyesini aşan BTC, bu eşikte tutunamayarak dün itibarıyla 89.000 dolar bandına yaklaştı.

Piyasadaki bu derin güvensizliğin bir diğer göstergesi ise, Kripto Korku ve Açgözlülük Endeksi'nin yılın en düşük seviyesi olan 15 puana kadar gerilemesi oldu. Bu ekstrem "Korku" seviyesi, bireysel yatırımcının taze nakit girişi yapmak konusunda ne denli çekingen olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor.

Altcoin piyasası da bu durumdan nasibini aldı. Ethereum (ETH) fiyatının kritik 3.000 dolar seviyesinin altına sarkması, Bitcoin'in piyasadaki hakimiyetini zorlamakta yetersiz kaldığını gösterirken, bu durum tüm altcoinler için de sert bir düşüşe zemin hazırladı.

GİZEMLİ KISA POZİSYONLAR: BARON TRUMP ETKİSİ

Piyasa kulislerinde en çok konuşulan ve yatırımcının güvenini sıfırlayan bir diğer iddia ise, ABD Başkanı Donald Trump’ın oğlu olduğu düşünülen Baron Trump'a ait cüzdanların hareketleri. İddialara göre, bu büyük balina hesapları, her sert düşüş öncesinde düzenli olarak yüz milyonlarca dolarlık kısa pozisyon (short) açıyor.

En çarpıcı nokta ise, piyasa yapıcıların (market maker) bu pozisyonları tasfiye edecek (likidite edecek) bir yükseliş hamlesi yapmaktan kaçınması. Bu durum, büyük oyuncuların ve piyasa yapıcının, söz konusu "gizli" pozisyonlarla uyum içinde hareket ettiği şüphesini uyandırarak, piyasadaki adil rekabet ortamına dair ciddi soru işaretleri doğuruyor.

Bu denli güçlü bir manipülasyon algısı, küçük ve orta ölçekli yatırımcıyı kripto piyasasından tamamen soğutmuş durumda. Uzmanlar, piyasanın toparlanması için sadece makro ekonomik bir iyileşmenin değil, aynı zamanda yatırımcı güvenini tesis edecek netlikte ve şeffaflıkta regülasyon adımlarının da elzem olduğunu vurguluyor.