“Biz kadınlar çok güçlüyüz”

SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
Konak Kent Konseyi Mülteci Meclisi ve Suriyeli Mültecilerle Dayanışma Derneği’nde yer alan Suriyeli, Türkiyeli ve İranlı kadınlar Kültürpark’ta düzenlenen Kadın Emeği Fuarı’nda stant kurdu. Kadınlar etkinlik aracıyla yaptıkları yöresel kıyafetleri, nakış işlerini, çantaları, dekor ürünlerini, bez bebekleri İzmirli kadınlarla buluşturdu. Karşılıklı entegrasyon amacıyla bir araya gelen kadınlar fuardaki ilgiden memnundu ancak yaşanan bazı zorluklar da göz ardı edilmedi. LGBTİ+ ve mülteci hakları aktivisti Farah Mohajer, “Ürünlerimizi görünce önyargılı davranan, sinirlenen insanlar var” derken, İzmir’deki Suriyeli Mültecilerle Dayanışma Derneği Başkanı Muhammed Salih Ali, “Seçimde hakikaten bizim oyumuz yok, ancak fikrimiz var. Bizlere de hizmet gerekiyor, bizim de fikirlerimiz alınsın” dedi. Konak Kent Konseyi Mülteci Meclisi’nde bulunan Yeşiltepe Muhtarı Ayşin Eker, Konak Mülteci Merkezi’nde düzenlenen ev atölyeleri etkinliğinde kadınlara kurs veren Halime Yanık ve mültecilere gönüllü öğretmenlik yapan Duha Karzul da önemli mesajlar verenler arasındaydı.
“TEK İSTEDİĞİMİZ DESTEK”
LGBTİ+ ve mülteci hakları aktivisti Farah Mohajer 5 sene önce İran’dan geldiğini söyledi. Kendi gibi birkaç İranlı kadının daha stantta yer aldığını belirten Mohajer, şöyle devam etti: “Benim gibi birkaç İranlı kadın da stantta yer alıyor. Kadınların üretimleri çok iyi, bu üretimlere ilgi de iyi. Herkes bir arada. Dernekler bizlere sahip çıkıyor. Elbette iyi insanlar var. Bizimle konuşan, ürünlerimizi alan, ürünlerimiz hakkında bilgi alan. Ancak bize karşı yüzde 60-70 oranında ayrımcılık yapan insanlar da var. Ürünlerimizi görünce önyargılı davranan, sinirlenen insanlar.” Türkiye’de mülteci haklarının çok fazla korunamadığını söyleyen Mohajer, yaşadığı zorluklara da değindi. Mohajer, “İlk iki gün pide ve lavaş yapıp satıyordum. Evde halen ekmeklerimi yapıyorum, internet üzerinden satıyorum. Bunun da bana geliri çok düşük. Çok zor şartlar altında geçiniyorum. Elektrik, su paramı dahi çok zor çıkarıyorum. Ayın başı gelmeden düşünmeye başlıyorum. Yediğimden, içtiğimden kısıyorum. Unlu mamullerde ustayım. Destek bulamayınca kendi çapımda bir şeyler yapıyorum. Halen mücadele ediyorum. Evimde mantar yetiştiriyorum. Bunun projesine başladım.  Gelecekte buna ilişkin workshoplar yapacağım. Biz kadınlar çok güçlüyüz. Elimizden inanılmaz işler çıkabiliyor. Tek istediğimiz biraz olsun destek” dedi.
“ANCAK FİKRİMİZ VAR”
Suriyeli Mültecilerle Dayanışma Derneği Başkanı Muhammed Salih Ali ise “Zannediyorum ki bizlere büyük bir ilgi var” diyerek şunları ekledi: “Mültecilerin açmış olduğu bir stant olması da dikkati çekiyor. Burada kadınların emeği çok fazla. 4-5 ay öncesinde çalışmalarımız başladı. Bizim ilk gayemiz satış değildi. Neler yapabildiğimizi göstermekti. İzmir’de küçük bir grupken büyük bir topluluğa dönüştük. Bu, topluluğun kendi el emeklerini gösterdiği ilk adımdır.” Kendilerine fırsat tanındığı sürece birçok gelişime öncülük edebileceklerinin altını çizen Ali, “Suriyeliler sadece dilencilik yapan insanlar değil. Bu entegre toplumda ‘bizler de varız’ diyoruz. İmkanımız var, eğer bizlere yardım edilebilirse. Bizlere destek sağlanırsa bir şeyler icat edebiliriz. Bir seçim sürecindeyiz. O seçimde hakikaten bizim oyumuz yok, ancak fikrimiz var. Bizlere de hizmet gerekiyor, bizim de fikirlerimiz alınsın. Yeni yönetim gelirse bizlerle ilgilenmelerini istiyoruz. Entegrasyon tek taraflı olmaz. Karşılıklı bir kucaklama, teşvik gerekir” sözlerini kullandı.
“HALA ÖZÜMSEMEMİŞLER”
Konak Mülteci Meclisi’nin yöneticilerinden Ezgi Baltalı da kooperatifleşmek gibi geleceğe yönelik çok güzel fikirleri olduğunu kaydetti. “Ancak maddi yönden yetersizlikler bazen bizi yavaşlatıyor” diyen Baltalı, gözlemledikleri sorunlara da şöyle değindi: “Kadınların hayata katılımını sağlayan çalışmaları hedeflediğimiz için bugün buradayız. Ancak fuarda şunu da gördük. Halen tam anlamıyla mültecilerin varlığını kabullenemeyen, bununla alakalı yanlış inançları olan, maaş ve yardım aldıklarını düşünen, kendilerinin haksızlığa uğradığını savunan bir kesim var. Ve bu tepkiler sosyo-ekonomik seviyesi düşük kesimlerden gelmiyor. Farklı stantlar kuran diğer insanlardan da bu tepkileri alıyoruz. Hala insanlar bilmiyor ve hala özümsememişler.” Yeşiltepe Muhtarı Ayşin Eker de Kent Konseyi ve Kadın Meclisi ile birlikte stant kurduklarını söyleyerek, “Kadınlarımız takdir edilecek ürünler elde etmiş. Gerçekten çok hoş. Mahallemde iki mülteci aile var. Kendi halinde insanlar. Güzel insanlar. Onlarla gayet iyi anlaşıyoruz. Yaklaşık 4 senedir mahallemizde bulunuyorlar. Kendilerini birçok konuda yönlendiriyorum. Herkes huzurlu, rahat, kardeşçe yaşasın isterim. Kolay değil. Büyük bir savaştan çıktılar” dedi.
GÖNÜLLÜ ÖĞRETMENLER
Halime Yanık Konak Mülteci Merkezi’nin düzenlemiş olduğu ev atölyelerinde gönüllü kurslar veriyor. Bugün ise fuarda yer alarak el emeği ürünlerini sergiledi. “Kadınlara pratik ürünlerin yapımını gösteriyoruz” diyen Yanık, “Ev atölyelerinin amacı da zaten karşılıklı entegrasyonu sağlamak. Atölye çalışmalarından inanılmaz memnum. Sürekli kendi evimizde iş yapıyorduk. Ancak şimdi merkeze gidip kadınlarımıza gösteriyoruz. Onlarla tanışma, sorunlarını dinleme, çözüm bulma fırsatımız oluyor. Öğrettiğimiz kadar öğreniyoruz da” yorumunda bulundu. 47 yaşındaki 4 çocuk annesi Duha Karzul ise 5 sene önce Halep’ten İzmir’e geldi. “Bu şehirde bulunmaktan memnunum” diyen Karzul, “Gönüllü öğretmenlik yapıyorum. Pazartesi çocuklara eğitim veriyorum. Salı günü ise kadınlara Kuran-ı Kerim, tefsir ve dil dersleri veriyorum. Tezgahta gördüğünüz el emeği ürünleri üç ay önce hazırladım. Suriye’de zaten bunları yapıyordum. Ancak Türkiye’ye geldiğim zaman yapmayı unuttum. Dernek aracılığıyla tekrardan yapmaya devam ettim. Standımıza ilgi çok güzel. Müşterilerimiz oluyor” dedi.

Haber Merkezi