Büyükşehir Yasası köyleri boşalttı: Köy bakkallarında artık hazır piliç, hazır yumurta satılıyor

İLKSES TV’de yayınlanan Erdal Erek ile Gündem Özel programına konuk olan İş İnsanı Abdulkadir Bilgiç, tarımda yaşanan sıkıntılar ve İzmir’deki su kesintileriyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Özellikle Büyükşehir Yasası’nın kırsal alanları boşalttığını vurgulayan Bilgiç, “Köyleri boşalttınız. Şu an köylerde sadece yaşlı insanlar var. Genç kesimi bulamıyorsunuz. Köy bakkallarında artık hazır piliç, hazır yumurta satılıyor. Köylü şehre ürettiğini getirip satardı, şimdi üç harfli marketlerden alışveriş yapıyor” sözleriyle köylerdeki üretim kaybına dikkat çekti.
İzmir’de yaşanan su kesintilerini ve Türkiye’de tarım alanında meydana gelen sorunları aktaran Bilgiç, “Tarım sadece çiftçinin değil, bütün ülkenin sorunu. Tarım ve hayvancılık olmazsa soframıza ekmek, et, sebze gelmeyebilir. Bütün insanlığın bir sorunu. Kuraklık ise en büyük etki. Bu sene çiftçiler en feci yılını yaşıyor. Çiftçiler bu sene kan ağlıyor. Çiftçinin kafasına balyozla vuruldu. Bunun acısını önümüzdeki senelerde daha çok çekeceğiz” dedi.

MALİYET ARTIYOR AMA FİYAT DÜŞÜYOR

“Çiftçi bir yandan emeğinin karşılığını alamıyor zarar ediyor, bir yandan kuraklık, diğer yandan gübre, elektrik, işçi, su sıkıntısı!” sözlerine dikkat çeken Bilgiç, şunları aktardı: “Son yıllarda maliyetler öyle bir arttı ki üstesinden gelemiyoruz. Maliyet artıyor ama fiyat düşüyor. Genelde Menderes’te sebze ağırlıklı bir üretim vardır. Bu sene salatalık başladı 3 TL, 4 TL. Çiftçiye ise maliyeti 11 TL. Çiftçi bunu her gün toplamak zorunda. Bu büyük bir zarar. Mahsulün olmaması da cabası. Şimdi eylül ayına da girdik, sıcaklık düşünce üretim de düşüyor. Sulamaya gelecek olursak… Tüm ürünlerimizi yeraltı suları, yağmurlama ve damlama ile yetiştiriyoruz ve bu bir israf değildir. Türkiye’nin vahşi sulamadan vazgeçip tamamen buna yönelmesi gerekiyor. Hem suyu daha avantajlı kullanırsınız hem de daha fazla verim alırsınız.”

İŞİMİZİ YAĞMURA BAĞLADIYSAK EYVAH

Barajlardaki doluluk oranlarını da ele alan Bilgiç, “İzmir’deki barajların doluluk oranlarında ciddi bir düşüş söz konusu. Fakat ne yerel yönetim ne de iktidar bu konuya ilişkin uzun vadeli projeler sunmuyor. Her zaman Tahtalı Barajı’nı örnek olarak gösteririm. Çünkü İzmir’in içme suyu ihtiyacını karşılayan en önemli barajlardan biridir. Önceden Tahtalı Barajı’ndaki caminin minaresini ucundan da olsa görürdük. Şimdi cami komple görünüyor. Suyun ne kadar azaldığını cami üzerinden anlayabilirsiniz… Bölgede yeraltı sularında çok büyük bir azalma var. Uzun vadeli tedbirlerin bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor. İşimizi yağmura bağladıysak eyvah! İlk önce İzmir Çeşme’de kesintiler başladı, şimdi merkezi ilçelere doğru yayılıyor. Fakat bu nereye kadar böyle gidecek? Küresel ısınma zaten dünyanın gündeminde. Ancak Türkiye ne durumda ne yapılmak isteniyor. Çıkıp kamuoyuna bilgilendirmede bulunmaları gerekiyor” eleştirisinde bulundu.

PLANLAMA VE KOOPERATİFLEŞME ŞART

Türkiye’nin su kullanımında da çok bilinçsiz bir toplum olduğunu söyleyen Bilgiç, son olarak “Bu yüzden hep söylediğimiz gibi her alanda eğitim şart. Bana göre en büyük yanlış Büyükşehir Yasası. Köyleri boşalttınız. Şu an köylerde sadece yaşlı insanlar var. Genç kesimi bulamıyorsunuz. Ne kadar acı bir durum. Köy bakkallarında artık hazır piliç, hazır yumurta satılıyor. Bu ne denli üzücü, düşünebiliyor musunuz? Köylü şehre ürettiğini getirir, satardı. Şimdi ise o köylü şehre geliyor, üç harfli marketlerden alışverişini yapıyor. Çiftçinin örgütlenmesi, kooperatifleşmesi bu anlamda çok çok önemlidir. Para kazandıkça sevinerek üretimine devam eder. Çiftçi tek başına örgütlenemez, yerel yönetimler, belediyeler, bakanlık önderlik etmeli. Planlama ve kooperatifleşme şart” mesajını iletti.  

Kaynak : SULTAN GÜMÜŞ KAYA