Can dostunu ararken karanlıkla yüzleşti!

YUSUF ÇAĞIRTEKİN-ÖZEL HABER

Hayvan sever olmak, bir hayvanı can dostu olarak bellemek, insanın bu hayatta taşıyabileceği en önemli erdemlerden biri olsa gerek. Hatta bu erdeminiz sizi diğer insanlardan bir adım öteye taşır. Peki ya sırf hayvan sever olduğunuz ve can dostunuza bağlı olduğunuz için, bu erdeminiz yaşadığınız ülkenin şartlarından ötürü başınıza kötü işler açarsa? Ne yazık ki bu durumu yaşayan bir insan var: Gözde Çevik.

Gözde Çevik, İzmir’de tek başına yaşayan, hayatın zorluklarına karşı tek başına mücadele veren 25 yaşında genç bir kadın. Onun bu hayatta en büyük destekçisi ise yaklaşık 3,5 yıldır yanında olan can dostu, köpeği Çakıl’dı. 12 Şubat 2021 günü Çevik iş yerinde çalışırken evine kimliği belirsiz bir hırsız girdi. Hırsız, değerli ziynet eşyalarına ya da pahası yüksek hiçbir şeye dokunmayıp sadece Çakıl’ı alarak evden çıktı. Akşam evde köpeğini bulamayan Çevik’in hayatı o günden sonra değişti. Durumu polise bildirdi fakat sonuç alamadı. Şehrin tüm sokaklarına el ilanları astı. Bulana para ödülü vereceğini bildirdi. Sosyal medyadan paylaşımlar yaptı, hayvan derneklerine başvurdu, televizyon programlarına çıktı. Fakat can dostunu ararken mafya, uyuşturucu satıcıları, sapkın zihniyetli birçok insan ile karşı karşıya geldi. Bunları yaşarken adalet mercii de yarasına çözüm olamadı.

BANA YARDIM EDİLDİĞİ ZANNEDİLİYORDU

Köpeği çalındıktan sonra el ilanları bastırarak sokak sokak can dostunu aradı Çevik. Tabi bu ilanlarda telefon numarası da mevcuttu. 25 yaşında genç bir kadının numarasının şehrin çoğu sokağında asılı olması bu olayı istismar etmek isteyenlere de fırsat doğurdu. Çevik, “Çok fazla tacize maruz kaldım. Görünürde herkes Çakıl’ı arıyoruz dediğinde işin karanlık yüzünü benden başka kimse bilmiyordu. Herkes bana yardım edildiğini zannediyordu. İhbarlar geldiğinde, ihbarlara koştuğumda işin karanlık yüzünü benden başka kimse bilmiyor. Can dostumu ararken, ülkenin bütün karanlık yönleriyle yüzleşmiş oldum. Her gece saat 01.30’da, 03.00’ da veya 04.00’da bir özel numara arardı. Çakıl diye açtığım telefonlarda, çok afedersiniz, inleyişleri, sesimle orgazm olanları duyuyordum” ifadelerini kullandı.

KOCA ÜLKEYE ANLATAMADIM

El ilanlarının birçok sahte ihbara neden olduğunu ifade eden Çevik, şehrin birçok yerinden Çakıl’a benzediği iddia edilen köpeklerin olduğu ve kendisinin çalıştığından ötürü bu ihbarlara yetişemediğini ifade etti. Çevik, “Günde 100-150 tane mesaj alıyordum başlarda. Hepsi de Çakıl’ı gördüğüne emin konuşuyordu. Ama ben tek bir insan olduğumu koca ülkeye anlatamadım. Herkes Çakıl’ı gördüm, şu bölgeyi tara diyordu. Bir bölgeyi taramak kaç ayımı alacak haberiniz var mı? Benim sosyal medyada paylaşım yapmamın amacı da tek başına bunu yapamayacak olmam ve insanların yardımına ihtiyaç duymamdan ileri geliyordu. Tek istediğim Çakıl’ı mı gördün ya da gördüğünü zannettin. Bir tane foto çek ve bana yolla. Ama bunu yapamadılar” diye serzenişte bulundu.

GECE YARISI KAPIM ÇALINDI

Gözde Çevik’in can dostunu araması, kısa sürede haber bültenlerine, televizyon programlarına konu oldu. Bu durumdan yararlanmak isteyen yasadışı suç çeteleri de oldu kanun kaçakları da. 10 yıl hükümlü birinin gecenin bir saatinde kendisini aradığını ifade eden Çevik, “Ben kanun kaçağı olduğunu bilmiyorum ve o adamla Çakıl’ın yerini konuşuyorum. Kim bilir niyeti nedir? En sonunda astral seyahate kadar gidiyordum. Gece 12, 30’da kapımı çalanlar oldu. Yalnız yaşayan bir kadının kapısında gece 12.30’da ne işin var? Çakıl değildi artık niyet. Çok garip tipli bir adam daha aradı beni. Mafyalarmış. Koruma tesis edebilirlermiş bana. Beraber savcılığa gidelim dedi. Köpeği bulan ve getiren için büyük vaatler sunan paylaşımlar yaptılar” dedi.

BİLMEDİĞİM YERLERE GİTTİM

Başından geçen olayların ne haddinin ne de hesabının olduğunu vurgulayan Çevik, “Sabah işe gidiyorum. İşten çıktığımda Çakıl’ı aramaya gidiyorum. Mafyasıyla, torbacısıyla, hapçısıyla tanışıp, arabalarına biniyorum, Çakıl’ı gördüklerini iddia ettikleri yere gidiyorum. Oralarda başıma çok kötü şeyler gelebilirdi. Bu durumu istismar etmek isteyen çok fazla insan vardı. İhbar gelince yerimde duramıyordum. Arkadaşlarım bana manyak diyordu. Bir gün gece saat iki buçuk, bana biri fotoğraf atıyor. Fotoğraftaki köpek Çakıl’a çok benziyor. Arkadaşım ambulans ile oraya götürdü, başıma bir şey gelmesin diye. Orda çok garip bir olay dönüyor. Sanırım uyuşturucu satıcılarının arasına girmiştik. Bizden para istendi. Arkadaşım çıkarıp para verdi de kurtulduk” şeklinde konuştu.

ARKADAŞIM BENİ DURDURDU

Tüm bunları yaşarken dolandırıcıların da hedefi haline geldiğini dile getiren Çevik, başından geçen en ilginç dolandırılma olayını ise şu sözlerle aktardı: “Facebook’ta bir kadın, paylaşımımın altına Ankara’da bir hayvan hakları derneğinde başkan olan kuzenim var. Onunla konuşun size yardımcı olur dedi. Gece saat 23.00’dan 4.00’a kadar o kişiyle konuştum. Çok güzel bir tezgah kurmuşlar. Haber salınıyor, şahıs bulunuyor. Bana şahsın adı ve soyadı, fotoğrafları geliyor. Facebook’tan gizli bir hesaptan o kişiyle kendim konuşmam istendi. Konuştum, köpeğin bende dedi. Köpeğini sattım ama geri alacağım. Onun için masraflarla beraber 4 bin TL istediler. Tamam dedim. Yanınızdaysa köpek bana bir foto atın. Kuyruğunu çekin atın yine yollayacağım dedim. Uğraşamam, sen köpeğini istiyor musun, istemiyor musun diyerek, beni vicdanımın tam uç noktasından vurmaya çalışıyor ve söz söyleme hakkı vermiyor. Tam parayı yollayacaktım. Arkadaşımı aradım durumu anlattım. Gece 4.00’da evime geldi ve tokat atarak beni durdurdu” ifadelerini kullandı.

ADALET DE ÇARE OLAMADI

Çevik’in can dostunun gündüz vakti evinden çalınmasına adalet kurumları da çare olamadı. Polise konuyla ilgili defalarca gittiğini dile getiren Çevik, özetle polisin evden köpek dışında başka bir şey çalınmaması nedeniyle, ilgisiz kaldığını dile getirdi. Polisin civarda bulunan güvenlik kameralarından kendisinin araştırma yapmasını tavsiye ettiğini belirten Çevik, “Görüntülerde hırsızın eşgalini tespit etmeme rağmen yakalanamadı. Soluğu Savcılıkta aldım. Başta dinlememişti ama sonradan tek başına yaşayan bir kadın olduğumu, evime güpegündüz sapık zihniyetli bir insanın girdiğini, pahası yüksek hiçbir şey almayıp sadece köpeğini aldığını, korktuğumu ve bir gün bir çöp konteynerinin yanında cesedimin bulunabilme ihtimalini anlattım. Sonradan elinde bir kağıt ile Buca Karakolu’na gönderdi ama orda yine sonuç alamadık” diye konuştu.

Çevik’in başından geçen tüm bu olayları bir arkadaşıyla paylaşması ise; belki de olası bir facianın önüne geçti. Olayı anlattığı arkadaşı Çevik’in başından geçenleri ondan gizli ailesiyle paylaştı. Çevik’in ailesi olaya el atarak kızlarını bu girdabın içinden çıkardı. Gözde şimdi mücadelesini hukuk yoluyla sürdürüyor. Başından geçenlerden dolayı ise psikolojik destek alacak.

Haber Merkezi