Hayvan hakları savunucuları ayakta: Zulüm değil, yaşam hakkı istiyoruz 

Antalya’nın Manavgat ilçesinde yer alan özel bir hayvanat bahçesinde ‘Aslan Diyarı’ adıyla sergilenen Zeus adlı erkek aslan, geçtiğimiz günlerde kafesinden kaçtı. Yetkililer tarafından kısa sürede yakalanabileceği umulan aslan, silahla vurularak öldürüldü. Olayın ardından hayvanı öldüren kişilerin, aslanın cansız bedeniyle poz verip ‘hatıra’ fotoğrafı çektirmesi ise kamuoyunda infial yarattı.
Yaşanan olay, Türkiye’de uzun süredir tartışılan hayvanat bahçeleri gerçeğini yeniden gündeme taşıdı. Hayvan hakları aktivisti Cüneyt Oltu, “Bir hayvan kaçtığında ilk refleksin öldürmek olması vahşet değil de nedir?” diyerek tepkisini dile getirdi. Oltu’nun öncülüğünde başlatılan ve hayvanat bahçelerinin tamamen kapatılmasını talep eden Change.org kampanyası, kısa sürede binlerce imzaya ulaştı.

BU DÜZEN DEĞİŞENE KADAR HUZUR YOK

Oltu, hayvanların doğalarında özgürce yaşama hakkına sahip olduğunu vurgulayarak, “Kafeslerde sergilenen canlıların yaşamı zaten başlı başına bir işkenceyken, kaçan bir hayvana kıyılması bu düzene olan inancımızı tamamen yok etti. Bu vahşet son bulmalı” dedi. Türkiye’de halen faaliyet gösteren pek çok hayvanat bahçesinde asgari yaşam koşullarının bile sağlanmadığına dikkat çeken uzmanlar da, hayvanların ‘eğlence aracı’ olarak görülmesinin artık sona ermesi gerektiğini savunuyor. Avrupa’da birçok ülkede benzeri kurumlar kapatılırken, Türkiye’de hâlâ yeni hayvanat bahçelerinin açılıyor olması da tepkilerin odağında.
Hayvanlara karşı sistematik şiddetin, yalnızca bireysel değil kurumsal bir sorun olduğunu vurgulayan kampanya metninde şu ifadelere yer veriliyor: “Bir hayvan kaçtığında ilk refleksin öldürmek olması vahşet değil de nedir? Aslan Zeus’un ölümü sadece bir olay değil, bir düzenin aynasıdır. Bu düzen değişene kadar huzur yok. Zulüm değil, yaşam hakkı istiyoruz.”