Hayvanlara, insanlara ve toprağa özgürlük!

31 Mart 2024 yerel seçimleri için geri sayım başlarken, farklı alanlarda hak mücadelesi veren sivil toplum örgütleri de ses yükseltmeye devam ediyor. Bunlardan biri de Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi oldu. İnisiyatif, hayvanlara yönelik uygulanan olumsuz politikaları gündemine aldı, taleplerini sıraladı.

İnisiyatifin açıklamasında, “Sokaklarımızda bir arada yaşadığımız köpeklerin kitlesel olarak toplanması ve katledilmesinin 'itlaf', 'toplama', 'uyutma' isimleri altında yeniden tartışıldığı, sanki oradaymış gibi hedef alındığı bir dönemden geçiyoruz. 2024 yerel seçimleri için ülkede başka sorun yaşanmadı. Neredeyse her gün bir belediyenin ya da vatandaşın hayvanlara yönelik zulmüne, eziyetine, şiddetine tanık oluyoruz” mesajı verildi.

NEFRET SÖYLEMİ YAYMAYA ÇALIŞIYORLAR

Açıklamada, şu sözlere yer verildi: “Doğmak dışında hiçbir suçu olmayan hayvanların 'başıboş' olarak etiketlendiğini, düşman ilan edildiğini, içinde bulunduğumuz durumun en büyük nedeni olan nefret söyleminin bizzat yetkililer tarafından körüklendiğini görüyoruz. Çocuklara, kadınlara, hayvanlara tecavüz eden, şiddet ve işkence uygulayan katiller serbestçe dolaşırken, mevcut liderlerimiz ve aday siyasetçilerimiz nasıl bir ahlaktan ve güvenli sokaklardan bahsediyor? Yeri yetersiz olan belediyelerin, devasa miktardaki toplama işlemini gerçekleştirme girişimi. Köpeklerin hapsedilecekleri dev tecrit merkezlerine götürülmesi hangi hukuka, vicdana, inanca uyuyor? Hukuksuz olarak yayınlanan Cumhurbaşkanlığı genelgelerinin mevcut kanunları açıkça ihlal ettiği bir dönemde, hükümet, belediyeler ve Tarım ve Orman Bakanlığı hiçbir çekince olmaksızın resmi olarak suç işliyor. Kendilerini hem kanundan hem de hukuktan üstün görerek yukarıdan aşağıya nefret söylemi yaymaya çalışıyorlar. Hayvanlara karşı nefret söylemlerini toplumun her kesimine yaymaya çalışıyorlar.”

BUNU YAPAN SİYASETÇİLERE OY VERMEYECEĞİZ!

Son olarak ise “Buna izin vermiyoruz, vermeyeceğiz de! Çünkü Türkiye'de hâlâ sokak hayvanlarının beslendiği, su verildiği, kışın barınacak yer verildiği, hayvanlara yönelik şiddet vakalarının büyük tepkiyle karşılandığı bir kültür var. Sorunlu olanlar köpekler değil, yıllardır Türkiye'ye yük olan, nefret siyasetiyle toplumu kutuplaştıran, öldürmeyi, tecavüzü ülke kültürü haline getiren liderlerdir. Yeter! Bunu yapan siyasetçilere oy vermeyeceğiz. Dostlarımızı 'doğal yaşam alanı' adı altında ölüm kamplarına kapatma vaadiyle birlikte yaşama kültürünü baltalayan düşmanlarımız. Gerici ve faşist düşmanlık politikalarına boyun eğmeyeceğiz. Yaşamak bir haktır. Gerici ve faşist düşmanlık politikalarına boyun eğmeyeceğiz. Yaşamak bir haktır. Hayvanlara, insanlara ve toprağa özgürlük!” çağrısı yapıldı.

SULTAN GÜMÜŞ KAYA