İzmir inşaatta zirve yapacak

TANER UYANIKER- ÖZEL HABER

Türkiye’de 2016 yılında yaşanan 15 Temmuz darbe girişimi, terör olayları, Suriye krizi, doların yükselmesi gibi faktörler nedeniyle ekonomi sıkıntılı süreç yaşarken bundan etkilenen sektörlerin başında inşaat geldi.

İzmirli inşaat sektörü temsilcileri, bu kadar çalkantılı geçen bir yıldan sonra 2017 yılından genel olarak daha umutlu olduklarını ifade etti. İzmir’in konut talebinin fazla olduğunun altını çizen uzmanlar, doların yükselmesinin de fırsata çevrilebileceğini ve 2017 yılında yerli malın piyasada daha fazla yer bulacağını belirtti.

İMAR SORUNUNA KÖKLÜ ÇÖZÜM

2016 yılının darbe girişimi ve döviz artışlarından dolayı kötü geçtiğini ifade eden Müteahhitler Federasyonu (MÜFED) Başkanı Necip Nasır, 2017’den ise daha çok umutlu olduklarını söyledi. Nasır, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ülkemizin ne kadar sağlam temellere dayandığını, yıkılmadığını hep birlikte gördüklerini sözlerine ekleyerek, 2017 yılında inşaat sektörünü nelerin beklediğini ise şu şekilde sıraladı: “2017’de inşaat sektöründe, 3194 numaralı imar kanunu bütün bölgelere göre revize edilecek. İnşaat sektörünün önündeki imar sorunları köklü bir çözüme kavuşacak. Yeni düzenlemeler inşaat sektörüne çok olumlu yansıyacak. Ekonomik anlamda ülkemizin 2017 yılında bir önceki yıla göre çok daha iyi bir ivme yakalayacağına inanıyorum. Şu anda Türkiye genelinde konut talebinin en fazla olduğu il İzmir. Çünkü yeni imar reformuyla arsa sıkıntısından dolayı hayata geçirilemeyen projelerin önü açılacak. İnciraltı imar sorununun çözülmesi, Körfez Geçiş Projesi’nin hayata geçirilmesi ve Başbakanımızın İzmir’de yatırıma yönelik olumlu düşünceleri İzmir’i bir adım daha ileriye taşır.”

KAHRAMAN: SEKTÖR HIZLI İLERLEYECEK

Sözlerine inşaat sektörü olarak 2017 yılından umutlu olduklarını ifade ederek başlayan İzmir Müteahhitler Derneği Başkanı İsmail Kahraman ise, sektöre yönelik Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin açıklamalarının önemli olduğunu vurguladı. Kahraman, “Bakanımız yeni tip imar yönetmenliğinde sektörün önünü açacak düzenlemeler yapılacağını, Ankara’da masa başında değil, iller düzeyinde plan yapma yetkisini belediyelere vereceklerini, imarda kırmızı çizgiler belirleyip kent kimliği oluşturulacağını, geleneklere özgü mimari çalışmalar yapılabileceğini ifade etti. Gayrimenkul Borsası’nın kurulması, kentsel dönüşümde ada bazlı çalışmalar yapan müteahhitlere destek verilmesi, inşaat sektörünün daha hızlı ilerleme kaydetmesini sağlayacaktır. Bakanımızın bu açıklamaları ışığında sektörün çok iyi ilerleme kaydedeceğine inanıyorum. İnşaat sektörü 2017’de daha az sorunla daha çok yatırıma imza atacaktır. Dövizdeki artış akabinde demir ve beton fiyatlarının artmasına neden oldu. Bu artışlar bazı projelerin başlama tarihinde revizyona gidilmesine neden oldu. Demir ve betonda bu kadar yüksek zam yapılmasını sektör adına kabul etmiyoruz. Birlik ve beraberliğe ihtiyacımız olan bugünlerde ekonomimizi sekteye uğratacak davranışlardan kaçınmamız gerek” dedi.

GÜLTEKİN: MAĞDURİYETLER EN AZA İNDİRİLMELİ

Karşıyaka Yapı Müteahhitleri Derneği (KAMDER) Başkanı Niyazi Gültekin de sektör hakkında şu ifadelerde bulundu: “2017 yılında Mesleki Yeterlilik Belgesi zorunluluğu, tulum beton, yeni tip imar yönetmenliği, Gayrimenkul Sertifikası, Yapı Denetim Yasası’nda yapılacak değişiklikler gibi birçok yeni uygulama hayata geçirilecek. Ancak birçok uygulamanın değişeceği bu yeni yıla adaptasyon sürecinde hassas davranılmalı. Mağduriyetler en aza indirilmeli. Hem kamu hem de özel sektörün tek gayreti inşaat sektörünü daha da ileriye taşımak olmalı. Yeni uygulamalara uyum sağlayabilirsek sektörün ilerleyen yıllarda büyüme hızı artarak devam edecektir. İnşaat sektörü için 2017’nin önceki yıllara göre daha verimli geçeceğini düşünüyorum. Yeni yılın hem ülkemiz hem de sektörümüz açısından hayırlı bir yıl olmasını diliyorum.”

YÜKSEL: ADIMLARLA İLERLEMEK GEREKİYOR

İnşaat sektörünün ülke ekonomisinin belkemiği olduğunu vurgulayan Karşıyaka Müteahhit ve İş Adamları Derneği Başkanı Zeki Yüksel, ülkedeki sosyal olayların, dövizin artması ve ekonomik durgunluk gibi faktörlerin inşaat sektörünü olumsuz yönde etkilediğini söyledi. 2017 yılı için umutsuz konuşan Yüksel, “İnşaat sektörünün durumunu iç açıcı görmüyorum. Yeni yılda bu sıkıntıları aşıp aşamayacağımız konusunda kaygılıyım. Bir yandan da ülke ekonomisinin ağır bir darbe almaması için yatırımların devam etmesi gerekiyor. Ülke ekonomisini ayakta tutmak için inşaat yatırımları şart. Bir taraftan yatırım yapmak lazım, bir taraftan tedbirli davranmak lazım. Yatırım yaparken emin adımlarla ilerlemek gerekiyor” şeklinde konuştu.

KEPEZLİOĞLU: YERLİ MARKALAR TREND OLACAK

2017 yılının yerli sermayeli inşaat malzemesi üreticileri için büyük bir fırsat yılı olacağını vurgulayan Eczacıbaşı İntema Ege ve Akdeniz Bölge Müdürü Mustafa Kepezlioğlu ise, “Dövizin artmasıyla zaten 2016 yılının sonlarında yerli ürünlere talep oldukça arttı. 2017’de bu talebin daha da artacağını tahmin edebiliyoruz. İzmir inanılmaz bir şekilde büyüyecek. İzmir’de yerli ürün tüketimi Türkiye’nin tüketimden iki kat fazla olacak. 2017’de yerli markalar trend olacak. Yerli ürünlere olan talep bir tık daha ileri gidecek. Yerli firmaların da inovasyon ve Ar-Ge çalışmalarını daha da büyütmesi ve tam donanımlı girmesi gerekiyor” dedi.

ALİŞER: DÖVİZİN YÜKSELMESİNİ FIRSATA ÇEVİREBİLİRİZ

2016 yılında ABD seçimleri, Türkiye’deki gelişmeler, Suriye olayları gibi önemli gelişmeler yaşadığımızı hatırlatan Egebeta Yönetim Kurulu Başkanı Gafur Alişer, 2017 için sektörde önemli stratejik oyunculara ihtiyacımız olduğunu söyledi. Alişer, “İhracatıyla, inşaatıyla, inşaat malzemesiyle, ekonomisiyle ayakları yere basan, inandırıcı yatırımcıya ihtiyacımız var. 2016’da herkes oluşacak tabloyu tahmin ediyordu. 2017’de yapılacak şey sıkı çalışmak ve ayakları yere basan programlı bir yeni ekonomi söylemi geliştirmek. Dövizin yüksek olması dezavantaj gibi gözükse de bunu fırsata çevirmek mümkün. Stratejik olarak çok farklı bir durum oluşabilir. Bazen paranız çok değerli olduğu zaman ihracat yapamayabiliyorsunuz. Bunu iyi dengelemek lazım. Doğru bir programla her krizden sonra daha güçlü bir ekonomi ile çıkmak mümkün. 2017’de inşaat ihracatını artırarak ekonomide ciddi bir kalkınma yaratabiliriz” diye konuştu.

Haber Merkezi