İzmir ‘Mavi’ büyüyecek

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN-ÖZEL HABER
Mavi Büyüme, Avrupa’nın yanı sıra birçok gelişmiş dünya ülkesinin benimsediği, denizle ilişkili sektörlerin akıllı, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümesini destekleyen uzun süreli bir strateji. Ege Bölgesi’nin gerek nüfus gerekse dış ticaret açısından en büyük şehri olan beş bin yıllık liman kenti İzmir, kıyı ve kıyı etkileşim sahaları ile 22 ayrı limana ev sahipliği yapıyor. İzmir, 15 milyar dolara yaklaşan ihracatının yüzde 75’ini deniz taşımacılığı ile gerçekleştiriyor. İzmir Kalkınma Ajansı da bölgenin bu üstünlüğünü, özellikle deniz taşımacılığı ve limancılığın geliştirilmesi yoluyla kentin sürdürülebilir büyümesine katkıda bulunacak bir perspektifte değerlendirerek mavi büyümeye öncülük etmeyi hedefliyor. Bu hedef doğrultusunda kıyı ekonomisine odaklanarak özellikle deniz taşımacılığı ve limancılığın geliştirilmesi, deniz ve denizciliğe bağlı sektörlerin sürdürülebilir büyümesi, tasarım yoluyla katma değerli ürün üretiminin sağlanması, yaratıcı endüstrilerin geliştirilmesi ve kıyılardaki turizm odaklı ekonomik çeşitliliğin artırılması için çalışmalar yürütüyor.



22 LİMANIN 14’Ü İZMİR’DE
İZKA Genel Sekreteri Dr. Mehmet Yavuz’un Mavi Büyüme hem Yeşil Büyüme kavramları hem de mavi büyüme kavramlarının sürdürülebilir büyüme şemsiyesi altında bulunan kavramlar olduğuna dikkat çekerek, “Mavi Büyüme, yeşil büyümeden çok farklı değil. Birbirleri ile çok yakın ilişki içerisinde. Mavi büyüme, denizin ve kıyıların ekonomik anlamda sahip olduğu potansiyelden maksimum düzeyde faydalanmayı amaçlayan iktisadi yaklaşımdır. Bölgemize baktığımızda Ege Bölgesi’ndeki 22 limanın 14’ü İzmir’de yer alıyor. Dolayısıyla İzmir tam anlamıyla bir liman şehridir. Limanı çıkartın İzmir’in hayatından İzmir’de ekonomi durur. Tarihsel anlamda limanın gelişme potansiyeli ile İzmir limanın gelişme trendi ile İzmir’in gelişmesi arasında çok doğrusal bir korelasyon var. Ne zaman ki liman yavaşlıyor, İzmir’de ekonomi de yavaşlıyor. Bu da sadece Alsancak Limanı ile ilgili değil, Nemrut Körfezi’ndeki limanlar ve Çandarlı Körfezi’ndeki durumda gösteriyor” dedi.



HARİTALAMA ÇALIŞMASI YAPILACAK
Deniz ekonomisi sonuç odaklı programıyla Mavi Büyüme politikaları biriminin ilk yapacağı işin İzmir’in liman ekosistemini bir yaklaşım çerçevesine oturtmak olduğunu ifade eden Dr. Yavuz, “Bir tür haritalama çalışması yapılacak. Dünya deniz trafiğindeki durum nedir? Yükler nereden geliyor, nereye gidiyor? Buzulların erimesi ile açılması gündemde olan ticaret yolları var. Dünya 20-30 yıl sonrası için muazzam gelişmelere gebe. Buzullar eridiğinde şu anda kullanılan deniz ticareti yollarının tamamının değişme potansiyeli var. Dolayısıyla bunları da dikkate alan İzmir’deki liman ekosistemi nasıl konumlanmalı çalışması ile biz bu mavi büyümeye giriş yapmak istiyoruz. Mavi büyüme sadece bununla sınırlı değil. Deniz altı madenciliğinden tutun da deniz üstündeki rüzgar güllerine varıncaya kadar kıyı turizmini ilgilendiren bileşenlere varıncaya kadar çok geniş bir perspektifi kapsıyor. Biz de ajans olarak bu teknik kapasiteyi yeni yeni inşa ediyoruz. Biz de öğrenme sürecindeyiz” diye konuştu.



HERKES GÖZÜNÜ DENİZE DÖNDÜ
Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Deniz Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Gökdeniz Neşer de Mavi Büyüme ile ilgili, şunları kaydetti: “2009’da İzmir’de de bir kültür çalıştayı yapıldı. Orada ortaya çıkan tek netice deniz kaynaklarından yararlanmalıyız fikri oldu. Olumsuz tarafından bakacak olursak demek ki herkes karadaki kaynakları tüketti. Yapılabilecekler yapıldı. Herkes gözünü artık denize döndü. İzmir ölçeğinde 2009’dan sonra AB ile aynı anda bizde projeleri arka arkaya getirmişiz. İzmirdeniz kıyı tasarımı yapıldı. İnsanlarla deniz örtüştü. Hala kıyı tasarımı yapılıyor. Bisiklet hep İzmir kıyısında gidiyor. Raylı sistem olarak tramvay kıyı şeridinde hizmet veriyor. İZDENİZ’in deniz filosu yeni gemi ve feribotlarla kuvvetlendirildi. TCDD ile örnek proje olan Körfezi İyileştirme Projesi başlatıldı. İzmir limanı hem genişleyecek hem de büyük gemiler girip daha çok yük elleçlenebilecek. Körfezin içindeki su çok hızlı dışarı çıkabildiği için Körfezde ekolojik iyileşme sağlanabilecek. Su baskınları azalacak. Kanallar yardımı ile İzmir’in hem ekolojisi hem de ekonomisi gelişecek. Özellikle TCDD ile Büyükşehir’in yaptığı proje tam anlamıyla Mavi Büyüme projesidir. Büyüme içeriyor. Para kazanılırken, mavi sürdürülebilir büyüme içeriyor.”
ELİMİZİN ALTINDA HER ŞEY VAR
İzmir’in özünde denizle büyümüş bir kent olduğunu ve İZKA’nın da bu noktaya gelmesinin takdire şayan bir durum olduğunun altını çizen Prof.Dr. Neşer, “Denizi çıkarırsan İzmir’in hikayesinden para da kalmaz uygarlıkta kalmaz. Bunu daha çok Çeşme ve Foça gibi küçük kentlere gittiğimizde daha net görüyoruz. Orada bir ticaret var; limanlar, Ro-Ro limanı ve yolcu limanları var. Mavi büyüme ile ilgili bütün unsurlar; günübirlik tekneciler, balık çiftlikleri, denizcilik eğitimi var. Denizden ilaç ve kozmetik yapılması için İYTE’yi de Çeşme’de kabul ederseniz TEKNOPARK’ta var. Elimizin altında her şey var. Mavi Büyüme tam İzmir’e göre bir strateji olmuş ve çok güzel olmuştur. Mavi Büyüme’nin sadece teknoloji, ekonomi ya da çevre boyutu yoktur. İzmir’deki yaşam kalitesi ile de ilgili boyutu var bunun. Büyüyebilen yerler, akıllı yerler sadece teknolojik altyapısı akıllı yerler değildir. Burada değerli insan gücü vardır. Kafalar işbirliğine açıktır. Bir yığın üniversite ve yetişmiş insan gücü kaynağı vardır. Ayrıca bunun yanında çok iyi yetişmiş insan gücü İzmir’e göç ediyor. Bir cazibe merkezi burası. Bu yüzden mavi büyüme burada başka yerlerden çok daha iyi ve etkili olur” ifadelerini kullandı.