Sayfa Yükleniyor...
TTB Merkez Konseyi’nin görevden alınması kararına tepkiler sürüyor: “TTB biziz, TTB susturulamaz diyoruz. Sel gider, kum kalır!”
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu, TTB Merkez Konseyi’nin görevden alınması kararı ile ilgili olarak basın açıklaması düzenledi.
TTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu Yürütme Kurulu üyesi Dr. Derya Bulgur tarafından okunan açıklamada, “Biz kadın hekimler ve bugün burada olan tüm kadınlar ‘TTB’nin mücadelesi kadınların mücadelesidir’ diyor, kadınlar olarak bu mücadeleyi büyüteceğimizi bir kere daha deklare ediyoruz. Hatırlatalım; karanlık mücadeleyi doğurur. Biz de bu karanlığa inat buradayız. TTB biziz, TTB susturulamaz diyoruz. Sel gider, kum kalır!” mesajını verdi.
BU MÜDAHALE GİRİŞİMİ İLK DEĞİL
Bulgur tarafından okunan açıklamada, “Bilindiği üzere Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi’nin ‘amaç dışı faaliyet’ gösterdiği iddiasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 26.10.2022 tarihli davanamesi ile açılan davanın 30 Kasım 2023 tarihli duruşmasında Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından Merkez Konseyi’nin görevine son verilmesi yönünde karar çıkmıştır. Bu karar hukuki değil, yargı eliyle meslek örgütümüze müdahaledir. Bu karar Anayasa’nın hiçe sayıldığı, kumpas davaların oluşturulduğu, mahkeme salonlarının tiyatroya çevrildiği dönemden bağımsız düşünülemez. TTB’ye yönelik bu müdahale girişimi ilk değildir. TTB tarihi boyunca iktidarlar tarafından hedef alınmıştır. Çünkü TTB ölüm cezalarına, savaşlara, eşitsizliğe, mesleğimizin onursuzlaştırılmasına, haklarımızın gasp edilmesine karşı durmuş; yaşamdan yana, halktan yana, emekten yana, mesleki değerlerden yana tutumundan bir gün bile geri adım atmamıştır” denildi.
KADIN SAĞLIĞINA KÖR OLANLARI…
“Peki, nedir iktidarı rahatsız eden bu değerler?” ifadelerinin de yer aldığı açıklamada, “Kadın katillerine karşı kadın cinayetlerini durdurma mücadelesi vermektir. Neoliberal patriyarkal sağlık anlayışına karşı kadın sağlığını koruma/geliştirme amacıdır. Kadınların kazanımlarına sahip çıkma İstanbul Sözleşmesi’nden ve 6284 sayılı kanundan vazgeçmeme ısrarıdır. Eve sığdırılmaya karşı sokakları terk etmeyen kadınların yanı başında olmaktır. Tarikatlarda çocuk istismarlarına karşı sessiz kalmamaktır. Cinsiyetçi tıp eğitimini değiştirme hedefidir. Ücretsiz HPV aşısı talebidir. Kadınların nitelikli üreme sağlığına ücretsiz erişim mücadelesidir. Her kadının sağlıklı koşullarda, güvenli ve ücretsiz kürtaj hakkını savunmaktır. TTB’nin sağlıklı toplum mücadelesi için yürüttüğü tüm bu mücadeleler kadın düşmanlarını, sağlığı ticarete dökenleri, kadın sağlığına kör olanları rahatsız etmektedir. Özellikle pandemi döneminde halktan gizlenenleri, söylenen yalanları açığa çıkaran TTB’den adeta intikam alınmak istenmektedir” sözleri kullanıldı.
KARANLIK MÜCADELEYİ DOĞURUR
Son olarak ise “Ancak TTB; Dr. Aynur Dağdemir’i öldüren sistemin karşısında hastanede, intörn doktor Nidanur Nergiz’in adalet arayışı için mahkeme salonunda, Akbelenli kadınların yanında ormanda, Feminist Gece Yürüyüşlerinde sokaklarda, Hatay’da, Adıyaman’da çadırlarda yaşamın olduğu her yerde yaşamdan yana tutum almıştır, almaya devam edecektir. Biz kadın hekimler ve bugün burada olan tüm kadınlar ‘TTB’nin mücadelesi kadınların mücadelesidir’ diyor, kadınlar olarak bu mücadeleyi büyüteceğimizi bir kere daha deklare ediyoruz. Hatırlatalım; karanlık mücadeleyi doğurur. Biz de bu karanlığa inat buradayız. TTB biziz, TTB susturulamaz diyoruz. Sel gider, kum kalır!” mesajı verildi.
SULTAN GÜMÜŞ KAYA