Sayfa Yükleniyor...
Yılda 12 bin 168 ton üretim ile kestane üretiminde Türkiye’de ikinci sırada yer alan İzmir’deki kestane üretimi hakkında konuşan TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Tevfik Türk, önemli açıklamalarda bulundu
BURCU YANAR/ÖZEL HABER
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Tevfik Türk, İzmir’in kestane üretiminde yüzde 16,75 ile Türkiye ikincisi olduğunu belirterek yılda 12 bin 168 ton üretimin İzmir’de gerçekleştiğini söyledi. Başkan Tevfik Türk, nitelikli çeşitlerle kurulmuş olan kapama bahçelerin yaygınlaştırılmasının da kestane yetiştiriciliği için önemli bir gelişme olacağını kaydetti. Diğer birçok meyve türünde olduğu gibi kestane üretiminde de mevcut potansiyelin yeterince değerlendirilemediğine dikkat çeken Tevfik Türk, “1990’lı yılların başında 80 bin tonun üzerine çıkan üretim giderek azalmış ve günümüzde 72 bin ton seviyesine gerilemiştir. Üretimin hızla azalmasında en önemli etken, kuşkusuz kestane ağaçlarına zarar veren mürekkep hastalığı ve kestane dal kanseridir. Dünyada ve ülkemizde bu hastalıklarla mücadele dayanıklılığı bilinen Maravel ve Marigoule klon anaçları üzerine aşılı çeşitlerle bahçe kurulmalıdır. Kestane dal kanserinde ise değişik mücadele yöntemleri kullanılmakla birlikte en etkili yöntem, birçok Avrupa ülkesinde de geliştirilerek uygulanan biyolojik yöntemdir” dedi.
KALİTE VE VERİM FARKI
Ülkemizde kestane üretiminin ormanlık alanlarda aşılı ya da aşısız ağaçlardan toplanarak yapıldığını da aktaran Başkan Türk, “Bu durumda gerek kalite gerekse verim düşük olmakta, gerekli gelişme sağlanamamaktadır. Bu gibi ağaçlarda hasadın sırıklarla yapılması sonucu ağaçlarda yaralanmalar meydana gelmekte ve hastalıklara karşı direnci azalmaktadır. Bu ve benzeri sorunları ortadan kaldırmak için seleksiyon yoluyla bulunan, verim ve kalitece üstün nitelikli çeşitlerle kurulmuş kapama bahçelerin yaygınlaştırılması kestane yetiştiriciliği için önemli bir gelişme olacaktır. Böylece hem iç tüketim hem de ihracat artışı sağlanacaktır” diye konuştu.
PAZARLAMA KONUSUNDA EKSİKLİK VAR
Türkiye’nin kestane üretiminde önemli ülkeler arasında yer aldığına fakat pazarlama konusunun önemli bir sorun olduğuna da değinen Tevfik Türk, “Hasadı yapılan kestane meyveleri, ya direkt semt pazarları, toptancı halleri gibi satış yerlerine gönderilerek pazarlanmakta ya da üretici tarafından doğal saklama yerlerinde ve soğuk hava depolarında bir müddet saklanarak fiyatın yükseldiği kış aylarında satışa çıkarılmaktadır. Bu sorun ancak ürünün muhafaza edilebileceği yeterli düzeyde soğuk hava deposu tesis edilerek çözülebilir. Mevcut pazarlarda potansiyelin en iyi şekilde değerlendirilmesi ve yeni alternatif pazarların keşfedilmesi ihracat için kaçınılmazdır. Ancak pazarlama konusunda, sektörde irili ufaklı çok sayıda ihracatçı firmanın bulunması ve bu firmaların birbirinden bağımsız hareket etmeleri önemli sorunlardan biridir. Bu durum fiyat rekabetini ortaya çıkarmakta ve ürünün değerinden daha düşük fiyatlarda pazarlanmasına neden olmaktadır” ifadelerine yer verdi. Başkan Tevfik Türk, sözlerine şu şekilde devam etti: “Aydın’da Ege Bölgesi olarak değerlendirildiğinde görülüyor ki ülke üretiminin yüzde 65’inden fazlası Egede üretiliyor. Kapama bahçe sayısı bölgemizde daha az sayıda. Daha çok doğal orman alanlarında üretim görülmekte. İklim ve toprak koşulları doğal ortamda bu kadar cömert davranırken kapama bahçe sayıları da arttırılabilir. Özellikle işlendiği takdirde katma değeri yüksek bir ürün olan kestane yüksek rakımlı arazilerde dikim alanları geliştirilmesi gereken bir ürün olarak karşımıza çıkıyor. Pazarlama stratejilerini geliştirdiğimiz zaman çok daha fazla alanda kullanım bulacaktır. Kestane sadece yiyecek olarak tüketilmemektedir. İlaç yapımında da geniş bir alanda kullanılmaktadır.”
GÜBRE VE MAZOT DESTEĞİ YETERSİZ
Orman ürünü sayılan kestane ile daha çok Orman Genel Müdürlüğünün çalışmalar yaptığını aktaran Tevfik Türk, “Bu kapsamda bozuk orman alanlarının rehabilitasyonu gibi destekler bulunmaktadır. Ancak desteklemeler ilk kurulum yani tesis aşamasında ağırlıklı bulunmakta, üretim aşamasında sadece sayısı az olan kapama bahçelerde gübre ve mazot desteği yetersiz kalmaktadır” dedi.
POTANSİYEL FAZLA REKLAM AZ
“Potansiyelimiz üretimimizden daha fazla” açıklamasına yer veren Başkan Türk, “Bu yüzden teşvik ve desteklerle alanlarımızı arttırıp, doğal olarak yetiştiği ormanlık alanlarımızı koruyarak, kestane plantasyonlarının bulunduğu bölgelerde özellikle madencilik faaliyetlerinden uzak durduğumuz takdirde hem üretimimiz hem de ihracatımız artacaktır. Kestane denince akla ilk gelen il Bursa’dır. Halbuki Bursa kestaneyi şeker olarak piyasaya sunmasıyla yani pazarlamasıyla bu unvanı almıştır. Bizim de bölgemizde bu yöndeki çalışmalarımızı arttırmamız gerekmektedir. Üreticilerimizin özellikle yeni tesis edilecek kestane alanlarında dikim ve üretim süreçlerinde mutlaka ziraat mühendislerinden destek almaları gerekmektedir” şeklinde konuştu.
Haber Merkezi