Kemeraltı serzenişte: “Yasadışı ilanlarla kentsel suç ortakları yaratılıyor”

Tarihi Kemeraltı bölgesinin gün geçtikçe tarihsel özelliklerini yitirdiğini vurgulayan Yüksek Şehir Plancısı Karaçorlu, yapılması planlanan gökdelenleri hedef aldı


  • Oluşturulma Tarihi : 04.08.2020 06:20
  • Güncelleme Tarihi : 04.08.2020 06:20
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Kemeraltı serzenişte: “Yasadışı ilanlarla kentsel suç ortakları yaratılıyor”

SULTAN GÜMÜŞ /ÖZEL HABER
Yüksek Şehir Plancısı ve Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Kurucu Başkanı Ahmet Tuncay Karaçorlu, İzmir’in merkezinde Zorlu Holding tarafından yapılması planlanan gökdelen projesinin ve benzeri yapıların, Kemeraltı için önlenemez bir felaket olduğunu tekrar hatırlattı. Henüz izinleri olmayan alan için yasadışı ilanlarla toplumda kentsel suç ortakları yaratılmak istendiğini açıklayan Karaçorlu, tam da bu noktada 2020 Kemeraltı Çalıştayı’nın bölgenin dokusunu koruyabilmek adına önemli olduğunu vurguladı. Çarşı esnafına ve Konak Belediyesi yetkililerine Kemeraltı Çalıştayı’nın detaylarını anlatan Karaçorlu, söylemlerinde tarihi Antep sokaklarını örnek göstererek, “Antep için düş olmayanlar, İzmir için de düş olmayabilir” dedi.
YEREL YÖNETİM YETERSİZ
Tarihi Kemeraltı bölgesini uzun yıllardır gözlemlediğini ifade eden Ahmet Tuncay Karaçorlu, alanın gün geçtikçe tarihsel özelliklerini yitirdiğini ve bu konuda yerel idarenin yeterli önlemi almadığını söyledi. Karaçorlu, “Kemeraltı’nın kurtuluşu, Kemeraltı’nın oluştuğu günden bu yana olan kuruluş dinamiklerindedir. Bunlar da dayanışma ruhunu temel alan ortak üretim, ortak çözüm ve ortak kullanımlardır. Bu anlamda en önemli ayak olan yerel yönetim ayağı kesinlikle yetersiz kalmaktadır. Bu değerlerin en temelinde yer alması gereken Kemeraltı’nı kullananların yanı sıra, yerel idarenin tüm kurumlarının başında gelen İzmir Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, tüm belediyelerimizin koruma yasalarından gelen görev ve sorumlulukları vardır. Kemeraltı’nda hala imar planı tekniği ile elde edilen ve Kemeraltı’nın tarihsel mirasının ihtiyaçlarına cevap veren bir imar planı ve ileri sorunlara cevap verilmediği İzmirlilere ve Kemeraltı esnafına açıklanmalıdır. Oysa Kemeraltı’nın öncelikle bağımsız, Kemeraltı’na özgü bir yerel idareye ihtiyacı vardır. Tıpkı ahilik kültüründe olduğu gibi” ifadelerini kullandı.
İYİ BİR HALDE DEĞİL
Tarihi Kemeraltı bölgesinin kurulduğu alanın kentin geçmiş döneminden bugüne ulaşan tüm kültürlerin izlerini ve etkilerini taşıyan bir alan olduğuna dikkat çeken Karaçorlu, “Kemeraltı’nın dokusunun ve yapısının bu yapıları taşıdığı görüldüğü gibi bulunduğu çağın ve toplumların gereksinimleri ile birlikte bu ikilemi yaşatabilme olanağına da sahiptir. Kemeraltı’nda geçmiş ile günümüzün bağdaştırılabilmesi; çarşının iyileştirilme ve geliştirilmesi ile olanaklıdır. Kemeraltı’nın tarihsel dokusunun ve mimari özelliklerinin korunarak, kentleşmenin sağlıksız tahribatlarından korunarak kurtulabilmesi, kentimizin kimliği ve kentli ile Kemeraltı’nda geçimini sağlayan esnaf açısından büyük önem arz etmektedir. Şüphesiz ki Kemeraltı Çarşısı iyi bir halde değil ve onu kurtarmamız gerekmektedir” yorumunda bulundu.
‘GÖKDELENLER’, YAKLAŞAN FELAKET
Tarihi Antep sokakları gibi Kemeraltı sokaklarının da korunması ve yaşatılması gerektiğini belirten Karaçorlu, “Yolu Antep’e düşenler mutlaka geleneğe ve eşsiz kültürel miraslarımızla harmanlanmış bu kentimizin özgün çabalarını, İzmir Kemeraltı bölgemizde de görmek isterler. Antep için düş olmayanlar, İzmir için de düş olmayabilir... Ancak Kemeraltı’mızda bu düşü gerçekleştirmek için önce Kemeraltı’na yaklaşan felaketi önlemek gerekir. Bu felaketin adı Zorlu Gökdelen. Henüz izinleri olmayan alan için yasadışı ilanlarla toplumda kentsel suç ortakları yaratılmak isteniyor” bilgisini paylaştı.
İZMİR UYANMAK ZORUNDA…
Karaçorlu, sözlerine şöyle devam etti: “Doğumumdan, yaşamımın ilk 5 yılına kadar rüyalar gördüğüm, nefes alıp verdiğim, duvarlarına dokunduğum eski Antep sokaklarını, mutlaka yaşamış, önlerinden geçmiş olmalısınız. Ortasında havuzu bulunan avlulu yapıları, merdiven altlarında salça ve nane kokan evleri, kısacası çocukluğumun güzel Antep'inin ilk keşiflerini 3 yaşında, o sokaklarda yapmış ve kaybolmuştum. İlk hamam deneyimini Antep'te yaşamış, tarihi bir cezaevinin önünden ilk kez Antep’ten geçmiş, güzel bir mesire alanında ceviz ağaçlarına bakarken uyutulmuş, akan suların sesi ile uyanmıştım… Antep böyle bir düşten uyanmak durumunda kalmadı ama İzmir uyanmak zorunda...”

Haber Merkezi