Koçer’e saldırıya ortak kınama

ÇAĞLA GENİŞ
İzmir Büyükşehir Belediye’nin Ocak ayı olağan meclis toplantısının ikinci oturumu Başkanvekili Mustafa Özuslu’nun idaresinde gerçekleşti. Pazartesi günü yapılan toplantının dilek ve temenniler kısmında Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile AK Partili Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe arasında gerginlik yaşanmıştı. Yaşananların ardından Büyükşehir Belediye Başkanvekili Mustafa Özuslu, AK Parti’li Boztepe’ye uyarılarda bulunmuştu. Tartışma mecliste yeniden gündeme geldi ve Özuslu geçtiğimiz oturumda yaptığı ikazı hatırlatarak, “Benim başkanvekili olarak bir meclis üyesini uyarma görevim yoktu” dedi. Üslup ve adaba uyulması gerektiğine vurgu yapan Özuslu, Boztepe’den özür diledi. Öte yandan Çiğli Belediye Başkan Yardımcısı Ali Rıza Koçer’e yapılan silahlı saldırı, 4 siyasi parti tarafından hazırlanan ortak metinle kınadı.

MECLİSTE ‘ÜSLUP’ GÜNDEMİ
Toplantının dilek ve temenniler bölümünde söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, geçen meclis oturumunda AK Partili Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe ve Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer arasında yaşanan tartışmaya değinerek, “Toplantımızın şuan dilek ve temenniler kısmındayız. Pazartesi yapılan birleşimde istenmeyen bazı hadiseler yaşandı. Çünkü Sayın Soyer, meclis üyesi arkadaşlarımıza şöyle bir ifade kullandı. ‘Öneriniz ya da dileğiniz nedir?’ Burada, öneriniz dileğiniz nedirden ziyade gündem dışı konuların konuşulması ki doğru yöntem budur. Buradaki arkadaşlarımız farklı konulardan bahsetti, şiir okuyanlar oldu. Bundan sonraki süreçte de arkadaşlarımıza özellikle toplantının bu kısmında ‘dileğiniz nedir temenniniz nedir’ gibi cümlenin sonuna bu gibi ifadelerin konulmamasını, zorlama şeklinde bir tarz benimsenmemesinin çok daha doğru olacağını düşünüyorum” dedi.
 
DEMOKRATİK TAVRI SÜRDÜRÜYORUM
Büyükşehir Belediye Başkanvekili Mustafa Özuslu, Hızal’ın açıklamalarına yanıt olarak şunları söyledi: “Sayın başkanımız sonuçta mevcut gündemle ilgili bir yönetim tarzı izlediği için, çok uzun zamandır dilek ve temenniler bu şekilde devam ettiği için, adı üzerinde dilek ve temenniler… Sonuçta her konuşmada dilek ve temenni beklemek zorunda kalıyoruz. Ama uyarınız önemli bir uyarı… Belki bundan sonraki süreçte burada bulunan 4 siyasi partinin temsilcileri bir araya gelerek başkanımızla ve hukukçu arkadaşlarımızla da bir araya gelerek meclis yönetiminin yönetmeliklere birebir uygun olarak yönetilmesi,  usul ve kuralların doğru bir şekilde uygulanması konusunda hep beraber bir konsensüs yaratabiliriz. İzmir’in diğer tüm meclislerden farklı oluğunu, Türkiye’deki diğer belediye meclislerine örnek teşkil edecek bir yönetim biçimini de getirebiliriz. O açıdan bunu yapmalıyız. Çok haklısınız. Ancak sayın başkanımız, herkesin sözünü söyleyip, derdini anlatabildiği, eleştiri yapabildiği bir meclisi yaşatıyor. Kendisine bu açıdan teşekkür ediyorum. Ben de o demokratik tavrı sürdürüyorum. Dikkat ediyoruz.”

SOYER’E ZATEN BİR SAYGIMIZ VAR!
Üslup konusunda yeterince hassas davrandıklarının altını çizen Hızal, “Belediye başkanından öte meclis başkanı olmasından ötürü Sayın Soyer’e zaten bir saygımız vardır. Bu sadece iyi niyetli bir şekilde söylenmiş bir cümleydi. Demokrasiden bahsediyorsak bir kısıtlama olmaması yönündedir. Dileğimiz nemidir. Dileğimiz bundan sonra da dileğiniz nedir öneriniz nedir gibi bir sınırlamanın olmamasıdır. Üslup ve saygı konusunda da bir sıkıntımız olmadığını düşünüyorum. Dönem dönem elbet karşılıklı tartışmamız ve ses yükselmelerimiz oldu, ancak üslup ve saygı konusunda bir sorunumuz olmadığını düşünüyoruz” diye konuştu.

ESPRİYLE RENK KATIYORUM
AK Partili Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe de şöyle konuştu: “Mecliste nasıl konuşulacağını en iyi bilenlerden biriyim. Meclise 100 madde geldi, grubumuz hepsi hakkında konuşur. Grubumuz 200 kere söz alır. Böyle bir şey yapmayacağız tabii ki meclis üyeleri konular hakkında söz alıyor. Kimseyi yargılamak gibi bir niyetim olmaz. Kimsenin de beni yargılamak gibi niyeti olmamalı. Biz belediye başkanımıza, meclis başkanımıza bir şey söylemezsek meclis üyesi olmamızın anlamı olmaz. WhatsApp gurubu kuralım, kabul edenler etmeyenler diyelim! Belediye başkanımız, ‘3 yıl sonra denize gireceğiz’ diyorsa, ‘3 yıl ne zaman başlıyor?’ diye sormak benim hakkım değil mi? Üslup konusunda konuşmak istiyorum. Ben bazen espriyle renk katıyorum. Yoksa yüzlerimizi asarız. Öyle bir niyetim asla olmadı.”

ELİNİZİ VİCDANINIZA KOYUN
Boztepe’nin konuşmasının ardından tekrar söz alan Özuslu, “Burada 9 aylık sürece baktığımızda Başkanımız Sayın Tunç Soyer’in hoşgörülü demokratik son derece uzlaşmacı bir meclis yönettiği konusunda kimsenin şüphesi olduğunu sanmıyorum. Samimiyetinden de kimsenin şüphesi olmadığını biliyorum ve bilmek de istiyorum. Burada 4 farklı siyasi parti olarak konuları tartışıyoruz. Hepimizin hakkı var sınırları da var. Ancak Sayın Soyer’in meclisimizi yönetmeye başladığı günden bu yana olan tutanaklara bakın, elinizi vicdanınıza koyun öyle karar verin” açıklamasını yaptı.

EN BÜYÜK TESELLİMİZ…
Öte yandan Çiğli Belediye Başkan Yardımcısı Ali Rıza Koçer’e yapılan silahlı saldırı 4 siyasi parti tarafından hazırlanan ortak metinle kınandı. Metinde şu ifadelere yer verildi: “En büyük tesellimiz Sayın Koçer’in herhangi bir yara almadan bu vahim saldırıdan kurtulmuş olmasıdır. Bu saldırıyı yapanların en yakın zamanda açığa çıkarılması, yakalanması ve yargılanması hepimizin ortak temennisidir. Şiddetin toplumun her alanından, özellikle siyasetten arındırılması, toplumda barışın, huzurun ve hoşgörünün hakim kılınması, toplumsal barış ve güvenliğimizin yegane teminatıdır. Bu inanç ve kararlılıkla mecliste grubu bulunan siyasi partiler adına Sayın Koçer’e yapılan bu saldırıyı en sert biçimde kınıyoruz.”