Okullarımız yeterli mi?

EMİRCAN IŞILDAK – ÖZEL HABER

Geçtiğimiz gün orta vadeli planı açıklayan Başbakan Binali Yıldırım’ın, okullarda tam gün eğitime geçileceğini belirtmesiyle, 2019 yılına kadar sabahçı-öğlenci kavramının kalkacağı kesinleşti.

Düzenleme ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Eğitim ve Rehberlik Danışmanı Cansu Toptaş ise tam gün eğitiminin artılarına vurgu yaptı. Sistemi olumlu bulduğunu ifade eden Toptaş, tam gün eğitim için gerekli fiziki altyapıların gözden geçirilmesi gerektiğinin de altını çizdi.

OLUMLU BİR ADIM

Tam gün sistemin olumlu olacağını belirten Toptaş, bu konuda önemli bir detayın da fiziki altyapılar olduğunu söyledi. Okullardaki fiziki eksikliklerin tamamlanması durumunda daha iyi sonuç alınacağını ifade eden Toptaş, “Tam gün eğitim, eğitim sistemimiz açısından elbette olumlu bir adım. Fakat burada önemli bir detay okullardaki kapasitesi konusudur. Tam gün eğitimle birlikte bütün öğrencilerin aynı anda eğitim alabileceği kapasiteyi kaldırabilecek okullarımız var mıdır, yok mudur? Buna bakmalıyız. Türkiye’de birçok okulun fiziki şartları maalesef kötü. Örneğin her okulda yemekhane bulunmuyor. Kantin olarak düzenlenen yerler yetersiz olabiliyor. Çoğu zaman sağlıksız koşullarla karşılaşıyoruz. Bu fiziki ihtiyaçların ve eksikliklerin tamamlanması için altyapı çalışmalarının yapılması gerekiyor. Bunlar tamamlanırsa tam gün düzenlemesi başarı getirecektir” diye konuştu.

YABANCI DİL ERKEN YAŞTA VERİLSİN

“Bu eğitim düzenlemesiyle, sabahçı ve öğlenci öğrencilerin günlerini bölmek yerine daha iyi değerlendirmelerine yardımcı olur. İyi bir altyapı çalışması yapıldığı takdirde gayet faydalı olacaktır. Tabi konunun hazırlık aşaması da var. Bu noktada çocuklara oryantasyonları konusunda kolaylıklar diliyorum” diyerek iyi dileklerini ileten Toptaş, yabancı dil eğitimi konusuna da değindi. Öğrencilere yabancı dil eğitiminin daha erken yaşlarda verilmesi gerektiğini vurgulayan Toptaş, “Yeni sistemde öğrencilere 5. sınıfta yabancı dil uygulaması getirilecek. Ancak dil eğitimi için geç kalınmış bir yaş olabilir. Dolayısıyla okul öncesi eğitimi zorunlu tuttuğumuz için, çocuklarımıza yabancı dil eğitimini de okul öncesi yaşlarda vermeliyiz. 5. sınıfa gelen bir çocuk yabancı dil öğrenebilir ancak dil yatkınlığı yavaş yavaş son bulmaya başlayacak. Çocuklarımıza 7 yaşına kadar ne denli dil eğitimi verirsek o kadar da başarılı geri dönüşler alırız” yorumunda bulundu.

Haber Merkezi