Sokaktaki görüntü bizi kaygılandırıyor

BURCU YANAR/ÖZEL HABER
İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Op.Dr. Lütfi Çamlı, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger’ in vaka artışlarına dikkat çeken açıklamalarına yönelik konuştu. Saha analizlerinin bilimsel değerlendirmeleri sonucunda yeni tedbirlerin alınması gerektiğine vurgu yapan Çamlı, “Pandemi bir bütün olarak ele alınmalı ve sahadan elde edilmiş verilerin bilimsel ışığı çerçevesinde bütünlüklü, yapısal ve stratejik bir planlama yapılmalı. Günübirlik geçici birtakım kararlarla pandemi ile mücadele etmek ve başarıya ulaşmak mümkün değil” açıklamalarında bulundu.



TEDBİRLER ARTIŞA ENGEL DEĞİL
1 Haziran’dan  itibaren yeni bir normalleşme süreci kapsamında uygulanan tedbirlerin kademesiz bir şekilde bütün ülkede aynı anda kaldırıldığına ve topluma adeta bir rehavet havası yerleştiğine vurgu yapan Op.Dr. Lütfi Çamlı, “İlerleyen süreçte özellikle 1 Ağustos’tan sonra da İzmir’de bir vaka artışı görmeye başladık. Bu vaka artışları eylül ayı sonlarına kadar devam etti ve bu konuda birkaç kere sahadan aldığımız veriler ışığında yeni değerlendirmeler ve yeni tedbirlerin alınmasının uygun olacağını beyan ettik. Daha sonra kısa süreli vaka sayılarında düşme oldu fakat Vali bey’in açıkladığına göre Kovid-19 vakalarında son 20 günde 3,5 kat bir artış olmuş. Valimiz daha önce de bu artışın nedenlerini açıklamakta zorluk çektiklerini çünkü tedbir aldıklarını ve bu tedbirlerin de uygulandığını gördüklerini ifade etmişti. Bütün bu bilgiler ışığında demek ki aldığımız tedbirler bu vaka artışlarına engel olamıyor” ifadelerine yer verdi.



YENİ TEDBİRLER ALINMALI
Yeni tedbirlerin hayata geçirilmesi gerektiğinden bahseden Çamlı, “Hangi tedbirleri almamız gerektiği ise sahadan alınan verilerin bilimsel analizi ile değerlendirilebilir. Bu saha verileri dediğimiz; kaç kişide pozitif çıktığı, nerelerde pozitif çıktığı, kaç olgunun hastaneye yattığı gibi veriler başından beri talepte bulunmamıza rağmen bizimle paylaşılmıyor. Bunların bilimsel analizi sonrasında bütün tedbirler gözden geçirilerek yeni tedbirler düşünülebilir” dedi.
TOPLU TAŞIMA KULLANIMI DÜŞÜRÜLMELİ
“Okulların eğitime devam etmesi, AVM’ler, eğlence merkezleri, kafe ve restoranların durumu, düğünler, taziyeler bütün bunlar yeniden değerlendirilip yeni sınırlamalar mutlaka getirilebilir” diye konuşan Çamlı, “Toplu yaşam alanlarında ve toplu çalışma yerlerindeki pandemi kurallarına uyum mutlaka değerlendirilmeli ve bunlar çok sıkı denetlenmelidir. Toplumsal hareketliliği azaltıcı birtakım yeni tedbirler alınmalı. Esnek mesai, evden çalışma, mesainin kademelendirilmesi gibi birtakım tedbirlerle toplu taşıma araçlarının kullanımı düşürülmeli. Pandemi bir bütün olarak ele alınmalı ve sahadan elde edilmiş verilerin bilimsel ışığı çerçevesinde bütünlüklü, yapısal ve stratejik bir planlama yapılmalı. Günübirlik geçici birtakım kararlarla pandemi ile mücadele etmek ve başarıya ulaşmak mümkün değil” ifadelerini kullandı.



HES KODU UYGULAMASI PRATİK DEĞİL
Hayat Eve Sığar (HES) kodu uygulaması ile ilgili de düşüncelerini dile getiren Lütfi Çamlı, “Bu uygulamayı yeterli ve pratik bulmuyorum. HES kodu uygulamasının pratikte uygulanmasının zorluklarından dolayı belirleyici ya da çok ciddi katkılar sağlayabileceği konusunda kuşkularım var. Pandemi ile mücadele toplumun bütün kesimlerinin aktif katılımı ile elde edilebilecek bir başarıdır. Bütün vatandaşların pandemi sürecinin ciddiyetinin bilincinde rehavete kapılmadan, kuralları uygulaması gerekiyor. Maskelerin düzgün takılması, fiziksel mesafeye uyulması çok önemli. Oysa sokaklardaki görüntüler ne yazık ki bizleri ciddi olarak kaygılandırıyor. Toplum sağlığı diğer bütün kaygıların önünde olmalı ve ekonomik kaygılar, eğitim gibi durumlar toplum sağlığının önüne geçmemeli. Alınacak kararlarda bu durum mutlaka göz önünde tutulmalı” açıklamasında bulundu.
KURALLARA UYMAK BİR SORUMLULUK
Vatandaşların sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğinin de altını çizen Op.Dr. Lütfi Çamlı, “Maske takmak, fiziki mesafeye uymak, hijyen kurallarına uymak çok önemli. Vatandaşlarımız artık bu konuda gereken sorumluluklarını yerine getirmeli. Bu kurallara uymak bireysel bir tercih değil. Toplumun diğer bireylerine karşı bir sorumluluktur. Ailemiz, arkadaşlarımız, çalışma arkadaşlarımıza karşı bir sorumluluğumuz var. Dolayısıyla bunu sadece kendi kişisel kararımız gibi düşünemeyiz. Bu toplum sağlığı açısından bir sorunluluk olarak ele alınmalı, bu tedbirler kurallara uygun bir şekilde yerine getirilmeli” diye konuştu.
 

Haber Merkezi