Solucan gübresinde talep fazla üretim az!

NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
Solucanlar, eski çağlardan bu yana yaşamını sürdüren yegane yaşam formudur. Toprak altında yaşamını sürdürürken milyonlarca yıl maruz kaldığı patojenlere karşı güçlü bir bağışıklık sistemi oluşturmuşlardır. Solucanların dışkılarından elde edilen “Solucan Gübresi” ise sebze, meyve ve bitkinin verimini, dayanıklılığını, kalitesini arttırırken, kök ve kök çevresindeki hastalıklara karşı direnç sağlayan bir organik gübre çeşididir. Solucan gübresi sektöründe üretim yapan ve küçük üreticiyi aynı çatı altında toplayan Ankara merkezli bir kooperatif olan Kırmızı Solucan Gübresi Ortak Üretim ve Pazarlama Kooperatifi yaklaşık 150 üreticiyi bir çatı altında toplayarak katı ve sıvı solucan gübresi üretiyor. Kırmızı Solucan Gübresi Ortak Üretim ve Pazarlama Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Önel, kooperatif olarak  mikro elementli ve amino asitli solucan gübresinin üretimi için çalışmalar yaptıklarını ifade etti.  Lisanslı olarak ürettikleri solucan gübresi dışında üretimine başladıkları katkılı solucan gübresi ile ilgili bilgi veren Önel, “Ankara, Samsun ve Sakarya’da ortak üretim tesisleri kurduk ve yaklaşık 150 tane ortakla standart bir şekilde solucan gübresi üretiyoruz. Katı ve sıvı solucan gübresi üretimimiz var. Bunun yanında ek olarak da mikro elementli ve amino asit katkılı solucan gübresi üretiyoruz ve şu an bu ürünler tescil ve lisans aşamasında. Lisanslı olarak sadece katı ve sıvı solucan gübresi üretiyoruz. Mikro elementli ve amino asitli solucan gübresinin üretimi sektörde şu an sadece biz yapıyoruz. Öte yandan Türkiye’de solucan gübresi üretimi çok az. Ancak talep fazla. Böyle olunca bazı üreticiler hileli üretime başvurabiliyor” diye konuştu.



SOLUCAN GÜBRESİNE TALEP FAZLA
Bitki beslemesi açısından önemli olan mikro besin elementlerini içeren gübrenin tamamen doğal yöntemlerle üretildiğini belirten Önel, Türkiye’de genelde solucan gübresi üreticilerinin küçük üreticiler olduğunu ve talebi karşılayamadıklarına dikkat çekti. Solucan gübresi talebinin fazla ama arzı az olduğu için bazı üreticiler tarafından hileye kaçıldığını da belirtti. Önel, “Bu da yine üretim aşamasında diğer sıvı gübre üreticilerinden biraz farklı. Normalde amino asit ve mikro besin elemen ti gübrelere dışarıdan katılırken, biz mikro elementleri solucana verdiğimiz mamada ayarlayıp, özel üretilen gübreden sıvılaştırıyoruz. Amino asiti de dışarıdan temin etmiyoruz, solucanların kendi etini kullanıyoruz. Solucan etinde bulunan amino asitlerle zenginleştirilmiş bir gübre üretiyoruz. Dışarıdan bir katkı maddesi kullanmadan doğal yöntemlerle üretim yapıyoruz. Genelde küçük üretici lisanslı üretici olduğu için talebi karşılayamıyorlar. Şu anda piyasaya çıkıp aylık 10 ton gübre istiyorum derseniz bunu karşılayacak üretici sayısı çok az” ifadelerine yer verdi.
MİLYONLARCA SOLUCAN BESLİYORUZ
Kooperatifin iki sene önce çalışmalara başladığını ve ortak üretim tesisi projesini canlandırdıklarını belirten Önel, doğal bir gübre olan solucan gübresinin özelliklerine ve katkılarına da değindi. Önel, “Bakanlıkla beraber projeyi hayata geçirdik. Projedeki amacımız şuydu; küçük üreticiyi standart ve tonajlı üretim yapabilecek dev tesislere sokabildik. Maddi ve manevi olarak güç birliği yaparak standart ve kaliteli üretimi sağlamayı başardık. Şu anda üç tane tesisimiz var ve tamamen ortak sermaye, hiç bir yerden destek almadan ortak iş gücü ile bunu yapıyoruz. Küçük üreticinin bu aşamaya gelmesi çok zordu, ciddi bir sermaye koyması lazımdı ve şu anda piyasada hiç kimsede öyle bir sermaye yok. Türkiye’de solucan gübresi üretimini kooperatifleşerek geliştirmeye çalışıyoruz. Solucanın yaratılış amacı da doğada organik atıkları sindirerek bitki besini haline getiriyor. Biz bunu, aslında doğal olan bir seleksiyonu kültür ortamda ve çok fazla solucan ile yapıyoruz. 10 bin metrekare kapalı alana sahip tesislerimiz, milyonlarca solucan besliyoruz. Kültür ortamda bunu yapıyoruz. Solucan gübresindeki bir diğer özellik de, solucanın sindirim sisteminde bulunan bitki beslemesinde kullanılan yararlı mikro organizmalar var. Bu mikro organizmaları doğal olarak sindirim sistemlerinden geçirdikleri için gübreye de karıştırıyorlar” dedi.
YÜZDE 70 HAYVAN GÜBRESİ!
Üretilen gübrenin ana ham maddesinin hayvan gübresi ve diğer organik atıklardan oluştuğunun altını çizen Önel, yüzde 70 hayvan gübresi, yüzde 30 diğer organik atıklardan ortaya çıkan gübreyi değerli kılan şeyin solucanın sindirim sisteminde bulunan değerli mikro organizmalar olduğuna vurgu yaptı. Mikro organizmaların, gübre aracılığı ile bitkiye de geçtiği için bitkinin bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiğini söyleyen Önel, “Solucan gübresi, doğal bir gübre olduğu için içerisindeki bitki besin elementlerini bitki hemen kullanabiliyor, havadaki azotu da bitkinin kullanabileceği forma sokuyor. Bu yüzden bitki yavaş yavaş kendini besleyerek azot ihtiyacını karşılamaya başlıyor” ifadelerini kullandı.
SOLUCAN GÜBRESİ NEDİR?
Solucanların dışkılarından elde edilen solucan gübresi; sebze, meyve ve bitkinin verimini, dayanıklılığını, kalitesini arttırırken, kök ve kök çevresindeki hastalıklara karşı direnç sağlayan bir organik gübre çeşididir.