- Gündem
- 27.08.2025 20:16
Ekmek fiyatını kim belirliyor, yoğurt neden bozulmuyor, balıkla yoğurt yenir mi? Tarım Bakanlığı yıllardır süregelen merak edilen sorulara net yanıt verdi!
Tarım ve Orman Bakanlığı, vatandaşların en fazla merak ettiği soruları tek tek yanıtladı. Bakanlığın resmi internet sitesinde “Biliyor muydunuz?” başlığıyla yayımlanan bilgiler, gıda güvenliğinden sofralık ürünlere kadar hayatımızın tam merkezinde duran konulara ışık tutuyor.
Ekmek fiyatlarının kim tarafından belirlendiğinden yoğurdun neden uzun süre bozulmadığına, balıkla yoğurt yenir mi sorusundan köy tavuğunun neden geç piştiğine kadar onlarca soru artık net yanıt buldu. Gelin, mutfağımıza giren ürünlerde bugüne kadar doğru bildiğimiz yanlışlara birlikte bakalım.
Vatandaşın en çok merak ettiği konulardan biri hiç şüphesiz ekmek fiyatları. Pek çok kişi bu fiyatların doğrudan bakanlık tarafından belirlendiğini zannetse de durum öyle değil.
Bakanlık, fiyat tarifelerinin belirlenme sürecinin “Esnaf ve Sanatkârlarca Üretilen Mal ve Hizmetlerin Fiyat Tarifeleri Yönetmeliği” kapsamında ilgili odalar ve kurumlarca yürütüldüğünü açıklıyor. Yani ekmeğin fiyat etiketini belirleyen doğrudan Tarım Bakanlığı değil, fırıncıların bağlı bulunduğu esnaf kuruluşları ve yerel merciler.
https://ilkses.com.tr/image/2025/08/27/tarim2-1756297662_medium.webp
Uzun süredir tartışılan bir diğer konu ise gıdalarda domuz kaynaklı katkı maddelerinin olup olmadığı. Bakanlık bu soruya oldukça net bir yanıt veriyor: “Mevzuat gereği domuz kaynaklı hiçbir katkı maddesi kullanılamaz.”
Ayrıca bazı efsanelerle gündeme gelen “insan saçından üretilen L-sistein” maddesinin de gıda katkısında kullanımına asla izin verilmediği açıklandı. Yani paketli gıdalarda böyle bir risk söz konusu değil.
Son yıllarda özellikle internet üzerinden pazarlanan kilo verdirici, boy uzatıcı ya da cinsel performansı artırıcı ürünler dikkat çekiyor. Ancak Bakanlık, bu ürünlerin hiçbirine onay verilmediğini özellikle vurguluyor.
Takviye edici gıdalar dahil olmak üzere hiçbir ürün “zayıflatıcı, bağışıklık artırıcı, zeka geliştirici” gibi iddialarla piyasaya sunulamıyor. Bu tür vaatler tamamen tüketiciyi yanıltmaya yönelik.
Sabah kahvaltılarının vazgeçilmezi yumurta… Peki kabuğunun üzerindeki rakamların ne ifade ettiğini biliyor musunuz?
Yumurtaların üzerine damgalanan 15 haneli kod sayesinde hem işletme hem de kümes numarası kolaylıkla tespit edilebiliyor. Ayrıca “0, 1, 2, 3” rakamları ise tavuğun nasıl yetiştirildiğini gösteriyor:
0: Organik üretim
1: Açık dolaşım (free range)
2: Kafessiz kümes
3: Kafesli yetiştiricilik
Bu kodlar sayesinde tüketici, satın aldığı yumurtanın kaynağını kolaylıkla öğrenebiliyor.
Pek çok tüketici, sokakta satılan sütün daha “doğal” olduğunu düşünüyor. Ancak Bakanlık uyarıyor: Açık sütlerde her zaman bruselloz mikrobu ve antibiyotik kalıntısı riski var.
Oysa ambalajlı sütler; antibiyotik testi gibi analizlerden geçirilerek işleme alınır. Pastörizasyon veya UHT işlemleri ile zararlı mikroorganizmalar yok edilir. Yani sağlıklı olan, açıkta satılan değil, kontrollü süreçlerden geçen paketli süt.
Bir diğer yanlış inanış ise yoğurtların uzun süre bozulmamasının katkı maddelerinden kaynaklandığı yönünde. Oysa gerçek farklı.
Modern üretim teknolojileri sayesinde süt içerisindeki mikroorganizmalar ısıl işlemle yok ediliyor. Kontrollü fermantasyon sayesinde ekşime gecikiyor. Ev yapımı yoğurtların daha hızlı bozulmasının sebebi ise sıcaklık ve süre kontrolünün yapılamaması.
Köy tavuğunun “doğal” olduğu için geç piştiği düşünülür. Oysa bu durum tavuğun yaşı ve ırkıyla ilgilidir. Marketten alınan tavuklar genellikle hızlı büyüyen broiler türleri olduğundan kısa sürede pişer. Köy tavukları ise daha yaşlı kesildiği için etleri daha serttir ve geç pişer.
Türk mutfağında yaygın bir alışkanlık olan tavuk yıkama aslında büyük bir hata. Uzmanlara göre tavuk yıkandığında yüzeydeki mikroplar mutfakta başka yüzeylere bulaşabiliyor. En güvenli yöntem, tavuğu yüksek ısıda iyice pişirmek.
ta kabuğunun üzerinde bulunan gözenekler gözle görülmüyor. Yıkandığında bu gözeneklerden mikrop içeriye giriyor ve yumurta hızla bozuluyor. Bakanlık, yumurtaların kesinlikle yıkanmadan saklanması gerektiğini söylüyor.
Türk mutfağında sıkça tartışılan bir konu da bu: Balıkla yoğurt zehirler mi? Bakanlığa göre, eğer balık tazeyse hiçbir sakıncası yok. Sorun bayat balıklarda ortaya çıkıyor. Taze balıkla birlikte tüketilen yoğurt ise sağlığa zarar vermiyor.
Son yıllarda “daha doğal” algısıyla sofralarda yerini alan esmer şekerin, beyaz şekerden daha sağlıklı olduğu düşünülüyor. Ancak esmer şeker, aslında melas ilavesiyle elde ediliyor ve beyaz şekerle aynı bileşime sahip. Dolayısıyla “daha faydalı” demek mümkün değil.
Çiğ sütten yapıldığı için pazarlarda satılan taze peynirler ciddi sağlık riski taşıyor. Özellikle brusella gibi hastalık etmenleri bu peynirlerle insanlara geçebiliyor. Bakanlık, vatandaşlara ambalajlı ve kontrollü koşullarda üretilmiş peynirleri tercih etmelerini öneriyor.
Tarım Bakanlığı’nın hazırladığı bu detaylı bilgilendirme listesi, aslında sofralarımızda yıllardır süregelen pek çok alışkanlığın yanlış olduğunu gözler önüne serdi.
Uzmanların ortak çağrısı ise şu: Etiketleri mutlaka okuyun, son tüketim tarihine dikkat edin, açıkta satılan ürünlerden uzak durun.
Kaynak : HABER MERKEZİ