Tarlada tarım zorlaşıyor SERACILIK ÖNE ÇIKIYOR

NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER

Dünyada yaşanan olumsuz gelişmelerin tarım ve gıda sektörüne olumsuz yansıması kısa zamanda kendini gösteriyor. Özellikle Kovid-19 pandemisinden sonra ortaya çıkan Rusya-Ukrayna savaşı birçok sektörde olduğu gibi tarım ve lojistikte kullanılan enerji maliyetlerini de artırdı. Ayrıca yaşanan savaş, serada tarım yapmanın da önemini ortaya koydu. Konuyla ilgili gazetemize değerlendirmelerde bulunan Dikili Tarıma Dayalı İhtisas Sera Organize Sanayi Bölgesi (TDİOSB) Denetim Kurulu Üyesi ve Bergama Ticaret Odası (BERTO) Başkanı Fikret Ürper, Rusya-Ukrayna savaşı ile alternatif pazarlar bulmanın öneminin ortaya çıktığını vurguladı. Ürper, Dikili TDİOSB’nin enerji maliyetlerinden en az etkilenen işletme olacağının da altını çizdi.

BÖLGENİN NEREDEYSE TAMAMI TAHSİS EDİLDİ

Bölgeye ön talep toplanırken sera alanı için 5 katı, sanayi alanı için 3 katı ön talep geldiğini hatırlatan Ürper, bölgenin şu anda neredeyse tamamının tahsil edildiğini dile getirdi. Ürper, “Sera ürünlerinin yurt dışında en önemli pazarı Rusya. Savaş, pazarda daralma ve fiyatlarda dengesizleşmeye yol açtı. Bu oynamalar bölgeyi şu anda etkilemese de seracılıkta alternatif pazarlar bulmanın krizlere hazırlıklı olmanın önemini bize gösterdi. Döviz kurlarındaki belirsizlik bir süre tahsisi yavaşlatsa da bölgenin büyük avantaj vaat etmesi yatırımcının tekrar iştahını kabarttı. Şu anda alanlarımızın neredeyse tamamı tahsis edildi” diye konuştu

KURLAR, MALİYETLERİ ARTIRDI

Döviz kurlarının yüksek olmasının sera maliyetlerini artırdığına dikkat çeken Ürper, “Bizim avantajımız ise bu dönemde henüz üstyapı çalışmalarına başlamamış olmak. Bir iki sene içinde üstyapı çalışmalarına başladığımızda istikrar olmasını umuyoruz. Altyapı yatırımlarımız başlıyor. Birçok prosedürü ve bürokratik işlemi bitirdik” ifadelerini kullandı.

ENERJİ AVANTAJIMIZ OLACAK

Dikili TDİOSB’nin enerji maliyetlerinden en az etkilenecek işletme olacağının altını çizen Ürper, “Bölgemizin en önemli avantajlarından biri ana enerji kaynağının fosil yakıtlara ya da doğal gaza değil jeotermale bağlı olması. Üreticilerimiz, enerjideki yükselişten elektrik ve doğal gaz kullananlar kadar etkilenmeyecek. Sadece jeotermal değil, hibrit bir sistem olacak. Orta ve uzun vadede GES, RES kullanılacak. Biyokütle enerji üretim tesisi de planlanıyor. Şu anda jeotermal enerji sondaj yerleri ile ilgili tespitler yapılıyor. Altyapı çalışmalarımızda çok uzun sürmeyecek” şeklinde konuştu.

Haber Merkezi