Tehlike ne kadar büyük?

23 Temmuz’da Dünya yakınından 40-90 metre çapında bir göktaşının geçeceğini söyleyen Ege Üniversitesi Gözlemevi Müdürü Doç.Dr. Hasan Ali Dal, “Göktaşı kendisinden bir önce gelene göre 40 bin kilometre daha yakından geçecek ancak çarpma ihtimali yok, Dünya için tehdit içermiyor” dedi.

Doç.Dr. Dal, Dünya’nın yörüngesinin dışında hareket eden göktaşlarının yörüngede minicik bir sapma yaratması durumunda Dünya’ya çarpma ihtimali olduğunu açıkladı. Uzayda yaklaşık 1.5 milyona yakın asteroit yani göktaşı olduğunu belirten Doç.Dr. Dal, “Dünya’yı tehdit eden asteroit sayısı 16 bin 298. Bunların tamamı çok tehlikeli asteroit olarak sınıflanmış durumda ve sürekli takip ediliyor. Bunları tehlikeli yapan, her birinin boyutunun çap olarak 100 metreden büyük olması. İkincisi Dünya’ya yaklaşma miktarı. Bu şu anlama geliyor: Eğer 100 m çapında bir göktaşı 7,4 milyon kilometreden fazla Dünya’ya yaklaşırsa çarpma olasılığı çok yükseliyor. Çünkü kütle çekimi var. Asteroit, göktaşı dediğimiz kavram demir ve nikelden oluşuyor. 30 Ağustos 1908’de bir asteroit Tunguska’ya çarptı. Göktaşı atmosfere dik girdi ve yüzeye ulaşmadan deniz seviyesinden 20 km yükseklikte patladı. Asteroit, yeryüzüne ulaştığında Tunguska bölgesindeki ormanlık alanın tamamını yok etmiş ve 12 şiddetinde depreme yol açmıştı” diye konuştu.

HERKESİN İÇİ RAHAT OLSUN

Haftada bir iki tane asteroitin Dünya’ya yakın geçiş yaptığını ifade eden Doç.Dr. Dal, 11 Temmuz’da ve 15 Temmuz sabahında birer tane asteroitin Dünya’nın yakınından geçtiğini, 23 Temmuz’da bir tane daha geçeceğini bildirdi. Doç.Dr. Dal, “Çarparsa çok büyük bir etki yaratmayabilir ki çarpması pek muhtemel değil. Çarpma ihtimali 0,97’ye ulaşmıyorsa hiçbir önlem alınmıyor. Unutulan fakat geçenlerde tekrar gündeme gelen ikinci bir asteroit var. Çapı 4 km. 1997FX11 adı verilen bu asteroitin 30 Mart 2028’de Dünya’ya çarpma ihtimali hesaplandı ve bundan iki yıl önceye kadar yapılan gözlemler ihtimali yüzde 97 veriyordu. 1997FX11’in olası bir çarpma durumunda; ortaya çıkaracağı enerji Hiroşima’ya atılan atom bombasının iki yıl boyunca her saniye patlatılması gibi toplam enerjinin bir anda Dünya’ya verilmesi anlamına geliyordu. Bu küresel bir yıkım demektir. İki yıldır yapılan gözlemler, asteroitin yörüngesinin dışa doğru kaydığını gösteriyor. Bu da yüzde 97 olan çarpma ihtimalini yüzde 50’nin altına çektiği anlamına geliyor. Herkesin içi rahat olsun. Şu an için bilinen çok büyük bir tehlike yok ve tehlike günden güne azalıyor” diye konuştu.

Alınan önlemler konusunda uzaya nükleer başlıklı füze gönderilerek asteroitin patlatılması yönünde bir proje olduğunu fakat uygulamaya konulmasının hala tartışıldığını belirten Doç.Dr. Dal, yeni projelerin de üretildiğini ama hepsinin deneme aşamasında olduğunu aktardı. (Ege Ajans)

Haber Merkezi