Türkiye Otizm Meclisi’nden 3 Aralık Dünya Engelliler Günü mesajı

Türkiye Otizm Meclisi (TOM), 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde yaptığı açıklamada, otizmli bireylerin eğitim, yetişkinlik, toplumsal kabul ve erişilebilirlik alanlarındaki temel sorunlarına dikkat çekti. Meclis, ‘sevgi her engeli aşar’ söylemlerinin tek başına yeterli olmadığını, eşit yurttaşlık haklarının ve insan onuruna uygun yaşam koşullarının sağlanması gerektiğini vurguladı.
Otizmli çocuklar için haftada sadece 2 seanslık rehabilitasyon desteğinin yetersiz olduğunu belirterek, gölge öğretmen desteği, nitelikli kaynaştırma eğitimi ve okuldan dışlanmama garantisinin sağlanmasını isteyen TOM,eğitim hakkı ihlallerinin etkin şekilde soruşturulması ve yapısal sorunlara köklü çözümler getirilmesi gerektiğini ifade etti.

KAMUDA GERÇEKÇİ İSTİHDAM KOTALARI TALEBİ

Türkiye Otizm Meclisi’nin sosyal medya paylaşımında yer alan ifadeler şöyle: “Bugün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü… Yine ‘sevgi her engeli aşar’ cümlesiyle başlayan konuşmalar duyacağız. Ancak ne yazık ki bu sevgi, toplumda kabule, eşit vatandaşlık haklarına ve insan onuruna yakışan bir yaşama dönüşmediği sürece işlevsiz kalıyor Türkiye Otizm Meclisi olarak 3 Aralık gününü otizmli bireylerin ana sorunlarını tekrar dile getirmenin tam zamanı olarak görüyoruz. Eğitimde: Otizmli bir birey için haftada 2 seanslık rehabilitasyon desteğinin yetersizliği kabul edilmeli, gölge öğretmen desteği, nitelikli kaynaştırma eğitimi ve okuldan dışlanmama garantisi sağlanmalıdır. Eğitim hakkı ihlalleri etkin şekilde soruşturulmalı, yapısal sorunlara köklü çözümler getirilmelidir. Yetişkinlik ve Gelecek Kaygısı: Otizm sadece çocukluk dönemine has bir durum değildir. Ebeveynlerin ‘Benden sonra ne olacak?’ kaygısını bitirecek bağımsız yaşam merkezleri ve kamuda gerçekçi istihdam kotaları hayata geçirilmelidir.”

TOPLUM, YARGILAYICI BAKIŞLARI BIRAKIP…

Açıklamanın devamında şunlar da yer aldı: “Destekli yaşam sistemlerine, izole bir hayat olan bakım merkezi modelini de aşan çok daha çağdaş bir bakım desteği ve hayat boyu öğrenme gibi yetişkin otizmli birey ihtiyaçları, vesayet sistemi, ayrımcılığın önlenmesi gibi uzun zamandır bekleyen yasal düzenlemeler acilen hayata geçmelidir. Duyusal Erişilebilirlik: Kamusal alanlar, ses ve ışık hassasiyeti olan bireylere uygun ‘sessiz/sakin’ alanlar barındıracak şekilde düzenlenmelidir. Erişilebilirlik bir otizmli birey için de hayati önemdedir. Toplumsal Kabul: Otizmli bir bireyin kriz anı ‘şımarıklık, davranış sorunu’ değil, çoğunlukla içinde bulunduğu duruma dair doğru desteği alamamasının bir sonucu, acil bir yardım çağrısıdır. Toplum, yargılayıcı bakışları bırakıp farklı gelişim gösteren zihinlere saygı duymayı öğrenmelidir. Bunun için de kapsamlı bir bilinçlendirme çalışması yapılmalıdır. Otizm Eylem Planı: Otizm Eylem Planı Türkiye'nin her ilinde eşit olanaklarla uygulanmalıdır. OEP bürokrasinin ağır çarkları arasında kaybolmamalı, sahada hayata geçmeli, otizmli bireylerin ve ailelerinin hayatını olumlu yönde değiştirmelidir. Otizmli çocuk ve yetişkinlerin eşit yurttaşlık haklarına erişmesi için üzerimize düşen görevleri yapmaya, kararlılıkla ve inançla çalışmaya devam edeceğiz.”