Türkiye’nin hedefi

KENAN YEŞİL

Dünyadaki en uzun soluklu ve en başarılı hareketlilik programlarından biri olan Erasmus+ Programı’nın 30. yılı kutlamaları; kazanımları kamuoyuna duyurmak ve başarı öykülerini paylaşmak amacıyla Brüksel’de gerçekleştirilen açılış etkinliği ile başlatılmıştı. Erasmus programının en etkin faydalanıcılarından biri olan ülkemizde de, 2017 yılının başından beri, “Erasmus’tan Erasmus+’a 30. Yıl Hikayesi” teması ile bir dizi etkinlik düzenlendi. Erasmus+’ın en etkin faydalanıcılarından Türkiye’de 2017 yılı başından itibaren düzenlenen etkinliklerin sonuncusu Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezinde düzenlendi. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan, Ege Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Necdet Budak, Ege Üniversitesinin erasmus programıyla yurtdışına ilk öğrenci gönderen üniversitelerden birisi olduğunu belirterek, “Öğrencilerimiz için yabancı dil dışında mesleki gelişim ve istihdam açısından da erasmus çok önemli. Çok kültürlü ortamda ders görerek fark kazanmaktalar. Öğretim elemanları ise ortak derslere vererek uzmanlık alanında avantajlar elde etmekte. Her sene 150 yabancı öğrenciyi ev sahipliği yapan bir üniversiteyiz. Üniversite olarak daha fazla yabancı öğrenciye ev sahipliği yapmak istiyoruz” diye konuştu.

AB’DE BÜTÇE KISILMAYAN TEK ALAN

Ege Üniversitesi’ni özellikle seçtiklerini belirten Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Christian Berger, “Erasmus+ Buluşmaları benzeri etkinlikleri dünya çapında yaptık. İzmir ayağını ise Ege’de yapmak istedik. Türkiye erasmus için önemli bir ülke. 44 ülkede750 binden fazla kişi bu etkinliklere katıldı. AB’nin en önemli en etkili programlarından biri erasmus. Hem hayatınızı ilk özgürlük günleri ve hem de ilk sorumluluk günleri oluyor. Zor dönemlerden geçiyoruz. Dünyanın her yerinde olumsuz hisler yaygın. Erasmus ırkçı görüşlerin, İslam’a olan düşmanlığın bir ilacı olacak. Erasmus programı 30 yılı aşkın süredir var olan bir program. Başlangıçta öğrenci değişimiydi artık akademik düzeyde öğretim elmaların eğitim alıp-vermek için kullanılabildiği, kamuda çalışan insanların yararlanabildiği bir program oldu. 9 milyon kişi bu programdan yararlandı. Geçen yıl ise725 bin kişi yararlandı. AB pek çok alanda bütçe kısarken bütçesi kısılmayan tek alan erasmus programı oldu. 2 miyar Euro bu programa yatırım yapıldı. Yaptığımız yatırımların en iyisi ve en iyi geri dönüşü olacak olan program olduğunu düşünüyoruz” dedi.

TÜRKİYE’YE ÖVGÜ

Türkiye’nin programdan başlama dönemini ve şimdiye kadar geldiği nokta hakkında da değerlendirmeler yapan Berger, şöyle konuştu: “Türkiye, programa 2004 yılından bu yana dahil. 500 bin kişiden fazla kişi bu programdan faydalandı. 55 binden fazla öğrenci AB’den Türkiye’ye geldi. Bu sayıyı artırmamız gerekiyor. Bu bilgiye her yere yayalım. Türkiye, akademik çalışma yapmaya değer bir ülke olduğunu her yerde söyleyelim. Anne babaların çocuklarını Türkiye’ye gönderirken korkmalarına gerek yok. Ayrıca Avrupa Birliği Bakanlığı ile çok iyi işbirliği içindeyiz.”

TÜRKİYE’NİN NİHAİ AMACI AB’YE ÜYELİKTİR

Erasmus Plus programının Türkiye ile AB ilişkilerin bir parçasını oluşturduğunu söyleyen AB Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Yücel, “AB’ye farlı bakışlar olabilir. Ama şunu kabul etmek gerekir ki Türkiye AB ilişkilerinin bizlere çok fazla katkısı var. AB süreci Türkiye’nin çağdaşlaşma projesidir. 50 yılı aşkın süredir devam eden AB Projesi her zaman hükümet projesi olmuş ve AB’ye üyelik hedefi hiç değişmemiştir. Türkiye’nin nihai amacı AB’ye üyeliktir. Bu sürecin Türkiye’ye sağlamış olduğu katkılar yadsımaz. Üyelik için attığımız her adım toplum her kesiminde günlük hayatımızı etkileyen hayat standartlarımızı AB seviyesine yükseltmeyi amaçlayan adımlardır. Birçok alanda yapılan reformlar temelinde AB’ye uyum amaçlanmaktadır. Sonuçları ise hayat standartlarımızı yükselten adımlardır. AB gibi belli bir tecrübeden ortaya çıkmış 100 binden fazla sayfası olan AB Müktesebatı bizim için önemli bir rehber. Üyelik için yapmaya çalıştığımız, ulaşmak istediğimiz hedefler için kullanması gereken rehberdir. Demokrasini güçlendirilmesinde birçok alan Türkiye’nin standartlarının güçlendirmesinde AB’nin bu müktesabatı ile çok hızlı olabilmektedir. Siyasi görüş ne olursa olsun AB sürecini bu şekilde bakmak gerekir. Yol göstericini ötesinde diğer adaylar gibi mali olarak yardımlar bu adımlar sayesinde hızlı bir şekilde ilerlemektedir. Erasmus plus için yardımlarının yarısı AB’den geliyor. Birçok projenin arkasında AB mali yardımlarını görmek mümkün. Bu süreç Türkiye’nin her açıdan faydalanması ve AB standartlarına ulaşması için kullanması gereken süreçtir” diye konuştu.

AB KRİTERLERİ YIKILMAK İSTENİYOR

Dünyada yaşanılan son gelişmelerin Erasmus programın çok önemini daha da ortaya çıkardığını belirten Yücel, “Dünyada yaşanan gelişmeler Erasmus programının önemini artırıyor. AB’deki aşırı sağın yükselmesi, ırkçı yaklaşımların artması AB değerlenin yok etmeyi ilke edinmiş yaklaşımlardır. AB içinde aşırı sağın yükselmesi sadece İslam karşıtlığı ile açıklanamaz. Temelinde AB kriterlerini yıkmayı amaçlamaktadır. Bunlar engellenmeze AB’nin kuruluş değerleri ortadan kalkacaktır. O nedenle erasmus programı bu anlamda çok önemli. Kültürler arası farklılığın sorun değil zenginlik olarak görülen bir programdır. Bu program sayesinde birçok düşüncenin yanlış algının değiştiğini görüyoruz. Bu program AB’deki aşırı sağın ve yükselen ırkçılık söylemlerin bir panzehiridir. Burada hepimize sorumluluk düşüyor. Erasmus ile yurtdışına çıkan her birey bizim bir elçimizdir. Bu program Türkiye’nin geleceğini planlayan bir program diğer taraftan AB içinde olumsuz gelişmeleri önleyecek olan bir programdır” dedi.

REKTÖRLE YEMEK, VALİLİĞE ZİYARET

Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi(AKM)’nde yapılan program öncesinde Avrupa Birliği Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger, Ege Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Necdet Budak ile öğle yemeğinde bir araya geldi. Yemekte Ege Üniversitsine daha fazla yabancı öğrenci gelmesi konusunda neler yapılabilir konuşuldu. AKM’deki etkinlik sonrası Christian Breger, İzmir Valisi Erol Ayyıldızı makamında ziyaret etti.