Bornova’da sandıklar kuruldu: Rekabette parti içi çekişmeye tepki

TENZİLE AŞÇI

CHP’de genel seçimler sonrasında verilen kurultay kararının ardından ilçelerde kongre süreci devam ediyor. CHP İzmir’de 5 Ağustos’ta başlayan ilçe kongresi sürecinde ilk hafta geride kalırken gözler, Bornova 30. Olağan İlçe Kongresi’ne çevrildi.

426 delegenin oy kullanacağı Bornova’da kongrede başkanlık yarışı, iki aday arasında geçiyor. Mevcut ilçe başkanı Ertürk Çapın kongrede yine aday olurken, muhalefet Çapın’ın karşısına Gençlik Kolları eski Başkanı Volkan Koçanalı’yı ilçe başkan adayı olarak çıkardı.

Evka-4 Kapalı spor Salonu’nda gerçekleştirilen kongreye, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, CHP İzmir eski milletvekilleri Atila Sertel, Kamil Okyay Sındır ile Bedri Serter ile Musa Çam ve Bornova Belediyesi önceki dönem belediye başkanı Olgun Atila katıldı.

Öte yandan; kongreye Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ’un katılmaması dikkat çekti.

Kongrenin Divan Başkanlığına ise İzmir eski Milletvekili Kamil Okyay Sındır seçildi.

Kongrede adayların yaptığı konuşmalarda, parti içi çekişmelere tepki ana gündem oldu.

SINDIR: KAYRIŞMALARIN ÖNÜNE GEÇMEMİZ LAZIM

Kongrenin açılış konuşmasını yapan Sındır, “Bizim partimizde delegasyon seçimde oy kullanma yetkisindedir. Ama partinin genel başkanından başlayın her bir üyesi yo arkadaşımızdır. Biliyoruz ki şu anda bilinen iki aday arkadaşımız var. Daha iyi ve daha güzelini bizlere, partimize, ilçemize sunabilmek için. Partimiz bu kongreden güçlenerek çıkacaktır. Bir seçimi geride bıraktık ve hepimiz üzüldük. Seçimin hemen ardından seçimde arzu ettiği başarıya ulaşamayanlar seçimden hemen sonra eleştiriler ve görüşler ortaya konuldu. Biz kendi kendimizi eleştiriyoruz. Eleştirmek güzeldir. Hepsine sayı duyuyorum. Toplumda şöyle bir algı oluştu… Bu, iki turlu bir cumhurbaşkanlığı seçimi. İkinci turda adaylardan biri olan Recep Tayyip Erdoğan, sandığa giden seçmenden yüzde 52 oy aldı. Ama şunu düşünmüyoruz… ‘Memlekete bak, yarısından fazlası Erdoğan’a oy veriyor’ algısına yönlendiriyor. Ama şu da var. Sandığa gitmeme tercihinde bulunan seçmenin tercihi… Onları da dikkate aldığımızda topla seçmen sayısı üzerinden bugün Recep Tayyip Erdoğan’a cumhurbaşkanlığı görevi verenlerin oranı yüzde 43’tür. Bizim kendimize daha çok güvenmemiz, daha güçlü olmamız, bu milletin isteklerine doğru bakış açısı oluşturmamız önemli. Bizim çalışanlar, emekçiler, işçiler, memurlar, çiftçiler, ülkemizin ekonomisi için bizim daha güçlü ve daha birbirimize sarılarak tol yürümemiz şazım. Aramızdaki kırgınlıkları, küskünlükleri ayrışmaların önüne geçmemiz lazım” dedi.

Kongrede,  oylamanın ‘çarşaf liste’ mi yoksa ‘blok liste’ yöntemiyle yapılıp yapılmayacağı gündeme gelirken parti tüzüğünün ‘çarşaf liste’yi işaret ettiği ifade edildi. Kongrenin blok listeyle yapılması için önerge verilirken İzmir eski Milletvekili Atila Sertel, aleyhte konuşma yaptı.

SERTEL: SİYASETTE AĞALIK OLMAZ

Blok listenin nitelikli partilileri devre dışı bıraktığını belirten Sertel, “Bizler, aslında birbirimizi, partimizi, mahalle seçimlerinde çok üzüyoruz ve yıpratıyoruz. Çok kıymetli arkadaşlarım karşılıklı listelerde yer alarak partiye emek veren arkadaşlarımız. Ama bunların bir kısmı liste dışı kalıyor bir kısmı delege seçiliyor. Aslında biz, kongrelere gelirken birbirimizi üzüyoruz, kırıyoruz. Sonuçta Bornova tarihinde gördüğüm en az katılımlı kongre. Bunun nedenlerini çok içten ve yürekten taraf olmaksızın araştırıp çözmek zorundayız. O nedenle bizler tüzük komisyonunda bir çalışma yürütüyoruz. Konuştuğumuz ve tartıştığımız en önemli maddelerden biri ilçe kongrelerimizin bütün üyelerin karılarak yapılması noktasındaydı. Tüzük değişikliğinde bu, kabul gördü. İnşallah önümüzdeki kongreden itibaren tüm üyelerin katılımıyla ilçe başkanını seçeceğiz. Bir konu daha gündeme geldi. İl başkanlığı seçimine giderken iki ayrı blok listeden iki ayrı grupta yer alan arkadaşlarımızın birbirini tasfiye ettiğini, kurultay delegesi olacak nitelikteki arkadaşlarımızın kongrelerden delege dışı kaldığını görüyoruz. Tüzükte açık. Kongreler çarşaf listeyle yapılmalı. Ama biz bunu sadece il kongrelerinde başarabiliyoruz. Keşke ilçe kongrelerinde de oylamaya gerek kalmaksızın divan ve yönetim çarşaf listeyle belirlenebilse. Çünkü biz biriz ve kardeşsiz. Siyasette ağalık olmaz. Siyasette mücadele ve karşıtlık olmalıdır ama bunun temelinde de ideoloji olmalıdır. Maalesef bunun olmadığı bir kongre daha yaşıyoruz” diye konuştu.

ASLANOĞLU: NEYİ DEĞİŞTİRMEK İSTİYORSAK…

CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, ise kongrede yaptığı konuşmada ilk olarak değişim tartışmalarına değinirken özeleştiri vurgusu yaparak “Yıllardır var olan baskıcı rejim 28 Mayıstan sonra baskısını daha da artırdı. Belediyelerimizin üzerindeki baskı daha da arttı. Muhalefet eden herkese her yerde bası ve zulüm arttı. AKP ve yalakaları topyekun bir savaşa başladı. Bizleri yıldırmak ve yıpratmak istiyorlar. Ama sizlerin de sayesinde CHP, demdik ayaktadır ve ayakta kalmaya devam edecek. Bugün burada bizi bundan sonra 2 yıl yönetecek ilçe başkanı ve ilçe yöneticilerimiz ile il delegelerimizi seçeceğiz. Değişim buralardan yavaş yavaş başlıyor. 12 ilçe kongremizi tamamladık. Bizler, burada partimizin geleceğine nasıl olması gerektiğine karar verirken birileri de yandaş medya kanallarında partimize ayar vermeye çalışıyor. Burada bir kez daha söylemek isterim. CHP’de değişimin nasıl olacağına, geleceğimizin nasıl olacağına, parti tüzüğümüze CHP’nin üyeleri ve delegeleri karar verir. Öyle seçim zamanı ortada gözükmeyen, suya sabuna dokunmayan üç beş kişi bizim adımıza karar veremez. Kendince partinin geleceğini şekillendirmeye çalışanlar bizim adımıza karar veremez. CHP’de neyin nerde söyleyeceğini herkes iyi bilir. Bizim her şeyi anlayacağımız yer partinin danışma kurulları ya da ilçe kongreleridir. Sizlerden rica ediyorum. Bugün kürsüyü daha çok kıllanın. Burada partimizin neler yapması gerektiğini, neleri değiştirmemiz gerektiğini, neleri yapsak daha iyi olacağını bu kürsüden söyleyin. Sizin tüm önerinizi alıp genel merkeze ileteceğime dair söz veriyoruz. Söz de yetki de karar da sizin. Neyi değiştirmek istiyorsak kürsü sizin. Bizim bu seçimde daha hakça bir düzen kurma, daha başarılı olma imkanımız adı. Maalesef yapamadık. Yandaş kanalların ve AKP’nin yalanlarıyla, dolanlarıyla mücadele edemedik. Başaramadık. Çok az kalmıştır. Sadece iftiralara atacak değiliz suçu. Mutlaka eksiklerimiz ve daha iyi yapmamız gereken şetler vardı bu nedenle özeleştiriye ihtiyacımız var. İstediğimizi sonucu almamamızda muhakkak benim de payım var. Değişimden bahsedecek herkesin en önce neleri eksik bıraktığını söylemesi lazım. Partideki herkes özeleştirisini verecek. Neyi eksik yatığımızı söyleyeceğiz ki daha iyi yapalım” ifadelerini kullandı.

“AÇ TAVUK KENDİNİ DARI AMBARINDA GÖRÜRMÜŞ”

Yerel seçimlere de değinen Aslanoğlu, isim vermeden AK Parti’nin seçim çıkışlarına rest çekerek şunları söyledi; “Önümüzde bir yerel seçim bar. Belediye başkanlarımız, partimizin görünen yüzüdür. Örgütün görevi, belediye başkanının yaptığı hizmetleri kapı kapı halka anlatmaktır. Bu, belediye başkanlarımız ve örgütümüz arasında bir tartışma yok. Belediyi başkanlarımız da meclis üyelerimiz de ilçe başkanlarının, ilçe yönetiminin, il örgütünün genel merkezin dimdik arkasında duran yoldaşlardır. Biz bugünden itibaren etle tırnak gibi yerel seçime hazırlanmaya başlayacağız. Bugün burada kim seçilirse seçilsin bu kongreden de birlikte çıkacağız. Bazıları aç tavuk kendini darı ambarında görürmüş gibi ‘25 belediye alıyoruz’ diyor. Sandıklar kurulalı daha 2 ay olmadı. Bütün sandıklarda onları ezdik. Genel seçimlerde sonuç istediğimiz gibi olmadı. O yüzden keyifsizi. Ama bir an önce bundan kurutulup yerel seçimlere hazırlamamız gerekiyor. Yerelse çimlerde Bornova’yı bir kez daha kazanacağız. Sadece Bornova değil, 30 ilçede de Büyükşehir’de de CHP’nin bayrağını bir kez daha dalgalandıracağız.”

ÇAPIN: FARKLI YOLLARDAYMIŞIZ, GÖREMEMİŞİM

Aday konuşmalarında söz alan İlçe başkanı adaylarından Ertürk Çapın, konuşmasında Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ’u hedef alarak “Bir süreçten geçtik. Hepimiz sonuna kadar inanmıştık. Ben de 15 Mayıs sabahı iktidar partisi Bornova ilçe başkanı olacağıma kesinlikle emindim. Maalesef olmadı. Örgütümüz çalıştı. Bornova’da binlerce kişiyle sandıklara sahip çıktık. Bir milletvekili seçiminde aldığımız oya bir de cumhurbaşkanlığı seçiminde genel başkanımızın aldığı oya bakın. Bu parti terbiyesini almış kimse ‘bir oy Kemal’e bir oy bilmem kime’ diyemez. Bu partinin üyesiyseniz bu partiye ihanet edemezsiniz. Bana sosyal medyadan saldıran insanlar var. Bunu ben söylüyorsam beni de atsınlar partiden. Kimsenin CHP’ye ihanet etme hakkı yok. Benim sosyal demokrat seçmenime ihanet edeceksin sonra da sosyal medyada karavana serbest! Ben bu partinin ilçe başkanı olarak elimden buna karşı bir şey yapmak zorundayım. Bir arkadaşımız kalktı il başkanımızla ilgili olmadık sözler yazdı. Neymiş o AKP’nin il başkanına söylemiş. Ben partimi hiç terk etmedim. Bir kere bile partime küsmedim. Eğer teveccüh gösterirseniz ve ben seçilirsem partime hizmet etmeye devam edeceğim. Adam ‘arkadaşım, kardeşim’ yazmış. Sonra da ‘Çapsız Çapın’ diyor. Ayıptır. Benim seninle bir problemim yok ki! Burada hiçbir arkadaşımız partililerimiz tartışmasın. Ben de tartıştırmam. Hiçbir ilçe başkanı belediye başkanlıyla çakışmak istemez. Ama bizim ideolojik olarak farklılıklarımız oluştu. Bir meclis toplantısında depremle ilgili ‘kimse devlete laf etmesin’ dediniz. Benim salonu terk etmem gerekirdi. Ama parti terbiyem gereği yapmadım. Bizim siyasete bakış açımız farklı. Farklı yollardaymışız ben bunu görememişim. Benim madalyam burada, ama sizin satacak madalyanız bile yok” dedi.

KOÇANALI: EĞER PARTİ İÇİ ÇEKİŞMELER BÖYLE GİDERSE…

Kongredeki diğer aday Volkan Koçanalı ise parti içi çekişmelerin yerel seçimlerde faturasının ağır olacağı mesajı vererek şunları söyledi; Bu göreve talip olurken önce eşime sonra da kızıma sordum. ‘Ertürk başkanımız yoruldu, onu birkaç sene dinlendireceğiz’ dedim. Ama bu olurken ben de yorulup eşimi ve çocuğumu ihmal edeceğim. O yüzden bugün kazanırsam birlikte yol yürüyeceğimiz örgütümüze ihtiyacım var. Partime duyduğum inanç beni karşınıza ilçe başkanı adayı olarak çıkardı. Sevgili babam Osman Koçanalı sayesinde ben aktif siyasetin içinde büyüdüm. 1999 yılında partimiz meclis dışında kaldı maalesef. O günleri bugünlere çok benzetiyorum. Bizim ne bir milletvekilimiz ne belediyemiz vardı. Bundan 1 ay sonra Bornova gençlik kolu başkanlığına seçildim. Arkadaşlarla güzel bir yönetim oluşturduk ve güzel işler yaptık. O zaman oyumuz yüzde 9’du. Hayallerimiz büyüktü. Şimdi oyumuz yüzde 30’lara yaklaştı ama hayallerimiz Bornova’da kaldı. Oyumuza rağmen bakış açımızı çok küçülttük ve daralttık. Ama size bir fırsat sunuyorum. Ben ve yönetimim bakış açımızı en geniş açı ile yapacağız. Ve Bornova’da birbirimizle değil AKP’nin zorbalıklarıyla uğraşacağız. Özellikle son 20 yıldır AKP iktidarında ülkemiz ağır toplumsal ve ekonomik yıkıma uğramıştır. Birçok olumsuzluğu yaşıyoruz. Partimiz her zaman ülkemizin birleştirici gücü ve dinamosu olmuştur. Olmaya da devam edecektir. Önümüzdeki yerel seçimlere çok iyi hazırlanıp bu iktidara ağır bir yenilgi yaşatacağız. Yerel yönetimlerimizle uyum içinde çalışarak partimizi yerelde ve genelde iktidara taşıyacağımıza olan inancım tamdır. Yeter ki partimiz içeride harcadığı enerjiyi dışarıya taşısın. Yeter ki be sen demeden biz diyelim. Saygı ve birliktelik ruhunu yeniden canlandıralım. Bunun yolu bazılarınızın sevmediği bir yol ama… Bunun yolu örgütü gençleştirmek. Yaklaşık 25 yıldır İzmir’de yerelde iktidarız. 2017 yılında babam, bu kürsüden haykırdığı gibi maalesef sevgisizlik hala devam ediyor. Nerede hata yapıyoruz, bu gidişattan memnun muyuz? Böyle devam ederse halkımızın bize nasıl yanıt vereceğinin farkında mıyız? Hep iktidar olacak değiliz. Eğer ki siz bu durumdan memnunsanız devam edin. Memnun değilseniz biz buradayız. Gelin bize yoldaşlık yapın”

İşte adayların listeleri