Engelliler hakları için imza kampanyası başlattı

365 Gün Engelliyiz Platformu ve Kabul, Eşitlik, Dahil Olma, İstihdam Otizm Derneği (KEDİ Otizm) tarafından Konak Tramvay Durağı önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında Türkiye'nin dört bir yanında engelli bakım merkezlerinde yaşanan ihmaller ve ölümler konuşuldu. Bu kapsamda Türkiye’deki otizmli bireylerin ve diğer engelli grupların yaşam haklarını, bakım merkezleri ve aile yitimi sonrası sistemlere dair mevcut şartların iyileştirilmesi gerektiği belirtilerek imza kampanyası başlatıldı. 

SESSİZLİĞİN BEDELİ HAYATTIR

“Sessizliğin Bedeli Hayattır: Bakım Merkezlerinde Şiddete ve İhmale Son” diyerek sözlerine başlayan KEDİ Otizm Avukatı Av. Suna Ağı, “Bizler, tüm otizmli bireylerin ve diğer engelli grupların hakları için mücadele eden sivil toplum temsilcileri, aileler ve insan hakları savunucuları olarak bugün burada, Arifiye Bakım Merkezi önünde toplandık. Çünkü artık haykırmak istiyoruz, ‘sessizliğin bedeli hayattır.’ Çünkü her sessizlik yeni bir şiddetin, her gecikme yeni bir ihmalin, her görmezden gelme yeni bir ölümün kapısını aralıyor. Son dönemde, farklı illerdeki bakım merkezlerinden gelen şiddet, ihmal ve ölüm haberleri, toplum vicdanında derin yaralar açmıştır. Bu merkezlerde kalan bireylerin çoğu kendini ifade edemeyen, dış dünya ile sınırlı teması olan, genellikle sesi duyulmayan insanlardır. Onların sesi olmak, Otizm’in hakkını savunmak ise bizim ortak sorumluluğumuzdur. Bugün burada sadece bir trajedinin yasını tutmak için değil, bir daha yaşanmaması için ne yapılması gerektiğini haykırmak için toplandık” dedi. 

TALEPLERİMİZ NET

Engelli bireylerin kaldığı tüm bakım merkezlerinin bağımsız sivil toplum denetimine açılması ve bu denetimlerin şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini vurgulayan Suna Ağı bu konudaki taleplerini şöyle sıraladı;

"Bakım hizmetlerinde çalışan personel liyakat esaslı seçilmeli, eğitim, denetim süreçleri ve özlük hakları güçlendirilmeli. İhtiyaç halinde psikiyatrik destekleri içeren, acil sağlık veya yatılı tedavi hizmetleri bakım süreçlerine entegre edilmeli. Kamera sistemleri sadece izleme değil, caydırıcılık ve adli denetim aracı olarak kullanılmalı ancak mahremiyet hakları gözetilmeli"

Ülkemizde otizmlilere yönelik sadece 4 bakım merkezi olduğunu aktaran Ağı, “Mevcut otizmli sayısına hizmet verme konusunda bu sayı gerçekçi değildir. Otizmlilere yönelik oluşturulmuş özel bir yönetmelikle otizm alanında uzmanlaşmış bakım merkezleri çoğaltılmalı. Hak temelli bakım modellerine geçilmeli, bireyin özgürlüğünü; sosyal ilişkilerini, eğitim ve sağlık hakkını koruyan destekli yaşam sistemleri yaygınlaştırılmalı. Aileler ve sivil toplum bu merkezlerde söz ve denetim hakkına sahip olmalı; karar alma süreçlerine katılımları sağlanmalı. Yıllardır ve defalarca Aile Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na sunduğumuz çözüm önerileri yeniden değerlendirilerek yaşama geçirilmeli. Unutulmamalıdır ki; bir toplumun uygarlık seviyesi, en kırılgan bireylerine sunduğu yaşam kalitesiyle ölçülür.

Biz bu ülkede, hiçbir çocuğun, hiçbir bireyin bakımsızlıktan, şiddetten ya da ilgisizlikten hayatını kaybetmesini istemiyoruz. 13 Mayıs’ta buradayız, çünkü burası sadece bir bakım merkezi değil; aynı zamanda bu ülkenin vicdanıdır. Bu vicdanın susmasına izin vermeyeceğiz. Kamuoyuna ve yetkililere saygıyla duyururuz” şeklinde konuştu.