- İzmir
- 29.05.2025 17:13
İzmir Büyükşehir Belediyesi ile DİSK Genel-İş Sendikası arasında süren Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin sonuçsuz kalmasının ardından alınan grev kararı, İzmirli vatandaşları ikiye böldü. Kimileri belediyeyi haklı bulurken, kimileri ise işçilerin taleplerini destekledi
Kemal Özkurt- Merve Ağrıç / İzmir Büyükşehir Belediyesi ile DİSK Genel-İş Sendikası arasında devam eden Toplu İş Sözleşmesinin sonuçsuz kalmasının ardından belediye bünyesinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi grev kararı aldı. Son yapılan görüşmelerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay tarafından yan haklar harici en düşük maaş 59 bin en yüksek ise 76 bin TL’lik bir teklif yapıldı. Sendika tarafından bu teklif reddedildi ve grev kararı alındı. 28 Mayıs’ı 29 Mayıs’a bağlayan gece grev kararını hayata geçirilecek. Anlaşma olmazsa bin 300 ESHOT aracı duracak, 10 bin araç kapasiteli otoparklar çalışmayacak, çöp toplama hizmetleri askıya alınacak ve binlerce çocuğun eğitim gördüğü 23 tane anaokulunda hizmet verilmeyecek. Bütün belediye hizmetleri aksayacak. Alınan grev kararını değerlendiren İzmirli vatandaşların bir kısmı işçileri haklı bulurken, bir kısmı ise belediyenin yaptığı teklifin yeterli olduğunu belirterek işçilerin teklifi kabul etmesi gerektiğini savundu. Ancak alınan grev kararı geçtiğimiz yıllarda yaşanan grevlerde olduğu gibi yine tüm İzmirli vatandaşları mağdur edecek.
İşçilerin teklif edilen rakamı kabul etmeme konusunda haksız olduğunu ifade eden bir vatandaş, “İnsanlar asgari ücretle ev geçindirmeye çalışıyor. Kiralar 20 bin TL. Bir asgari ücretli o kadar parayla geçiniyorsa, bu kadar çok para istemeleri olumsuz. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin genel olarak hizmetlerinden memnun değilim. Sürekli grev oluyor zaten. Çocuğumun grevden haberi yoktu okuldan gelemiyor otobüsler hareket etmiyor. Hususi aracımız yok. Bu sıcaklarda çöpler toplanmazsa her yer mikrop içinde kalacak. Kurban Bayramı yakın. Belediye işçileri 2-3 ayda bir durmadan para pazarlığına gidiyor. Çalışmak istemiyorlarsa ayrılsınlar. Bir sürü çalışmak isteyen var zaten. Çocuklarımızın sınav haftaları, üniversite, ilkokul ve ortaokula giden öğrencilerimiz var. Ben yarın çocuğumu okula göndermeyecek miyim? Sınavlar ertelenecek, izin verilmeyecek belki. Çöpler zaten her bayram birikiyor, normalde de çöpler dağ gibi oluyor” diye aktardı.
https://ilkses.com.tr/image/2025/05/28/59-bin-tl-1-1748438791_small.webp
Konak’a bağlı Gültepe’de oturan bir vatandaş anlaşmanın en kısa sürede çözülmesi gerektiğini vurgulayarak, “Tabii ki işçinin hakları verilmeli bu ayrı bir konu. Halkı mağdur etmeden orta yol bulunmalı. Türkiye’de asgari ücretle en düşük emekli maaşının seviyelerini görünce… 59 bin TL Türkiye şartlarında gayet makul bir oran. Hem sendika tarafından hem de büyükşehir belediyesi tarafından bu işin en kısa sürede tatlıya bağlanmasından tarafım. Sonuçta toplanmayan benim çöplerim ve duraklarda mağdur olan biz olacağız” dedi.
İktidarın belediyeler arasında ayrımcılık yaptığını belirterek CHP’li belediyelerin hizmet etmemesinin engellendiğini ifade eden bir vatandaş, “İktidar versin parayı belediyemiz de bize hizmet etsin. Biz belediyeden memnunuz ama para yoksa ne olacak? Belediyeye gelen paraya iktidar el koyuyor. Neden? Kendi belediyelerine vermek için. İşçiler 59 bin TL’yi beğenmemekte haksızlar. Belediyemizin içinde bulunduğu ekonomik şartlar göz önüne alındığında bu makul bir ücret. Belediyemizin hizmetlerinden genel olarak memnunum. Eksikler var ancak bu eksiklikle yukarıdan kaynaklanıyor. Hizmet yaptırmamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Hükümetin uyguladığı ekonomik ve siyasi politika belediyelerdeki hizmetleri durduruyor ve aynı zamanda taraflı.
Belediyenin hak ettiği bir sürü vergiler var. Merkezi hükümetin gönderdiği. Onların adaletli bir şekilde dağıtılsa bakın o zaman hizmet nasıl geliyor” sözlerine yer verdi.
İzmir’de seyyar satıcılık yapan bir vatandaş işçilerin grev kararında haklı olduğunu belirterek, “Belediyede çalışıyorsa greve hakları var. Belediyenin de işçilerin hakları neyse vermesi lazım. İşçiler teklif edilen zammı kabul etmemekte haklılar. Bir bardak çay 30 TL, domatesin 80, patlıcanın kilogramı 90 TL. Bir kilogram et 600 TL. Nasıl geçinecek bu millet. Bir ev kirası ne kadar? Ben yıkık fareli evde kalıyorum 10 bin TL kira ödüyorum. Geçim zor şimdi. Zam yapmaları lazım” şeklinde konuştu.
Bozyaka’da yaşadığını ifade eden 83 yaşındaki bir vatandaş, “Rezalet. Kısa sürede anlaşma sağlanırsa sorun olmaz ancak uzun sürerse vatandaş ne yapacak bilmiyor. Bazıları belediyeden çalışmadan alıyor bu maaşları. 26- 28 yıl çalıştım benim elime aylık 20 bin TL geçmiyor. Ben dert yanmıyorum, onlar çalışmadan dert yanıyorlar. Hakları değil. Bazı mahallelerde zaten çöpler geç alınıyor. Kediler, köpekler dışarı çıkarıyor, rüzgarla dağılıyor ancak toplayan olmuyor. Eskiden at arabalarıyla zorluk içinde bile toplanırdı şu an rahatlık olmasına rağmen toplanmıyor. Vurdum duymazlık almış başını gidiyor. Vatandaşta zaten hizmet eksikliklerini şikâyet etme sorunu var” ifadelerini kullandı.
İzmir belediye yönetiminde değişim olması gerektiğini belirterek İzmirlilerin artık hizmet beklediğini söyleyen Hüseyin Altun isimli bir vatandaş, “Başkan gelsin önce Buca Şirinyer’in önündeki İZBAN yolunu görsün. İzmir’in en işlet caddesi ancak berbat durumda. Paşalar ceplerine kendi maaşlarını indirirken iyi de işçiye gelince neden vermiyorlar? Kendi nasıl beş kuruşunu sonuna kadar alıyorsa işçinin de hakkını versin o zaman parasını İzmirliler olarak bizde mağduriyet yaşamayalım” dedi. İşçilere teklif edilen yüzde 37’lik zammın yetersiz olduğunu ifade eden Altun, “İşçiler bu konuda haklılar. Çünkü her şey almış başını gidiyor. Bu hayat pahalılığında bu ücretlerle geçinmek zor. Başta oturanlar milyarlarca maaş alacak işçiye geldi mi maaş vermeyecek. Olacak şey mi bu. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hizmetlerinden memnun değilim. İzmir’in artık kabuğundan çıkıp iş yapacak birini getirmesi lazım başa. İzmir’de değişiklik şart. Kim gelirse gelsin ama iş yapacak kişinin hakkını savunacak insanlar gelsin” diye aktardı.
İzmirli vatandaşların belediyeye güveni kalmadığını belirten bir vatandaş, “İzmir’in çöpü ulaşımız her şeyi sorun. Kendi arabamla evden çıkıyorum Buca’dan Şirinyer’e yarım saate gidemiyorum. Trafik berbat. Sadece yaptıkları heykel dikmek başka bir şey yok. Ben yüzde 70 engelliyim. Belediyeye başvurdum işe başlayacaktık grev oldu sonrasında da İmamoğlu tutuklandı. Mart’ta iş başı yapacaktım ama yapamadım. O yüzden bu belediyelerin söylediği hiçbir şeye inanmıyorum. Her şeyleri yalan. Teklif ettikleri miktarın da doğru olup olmadığında emin değilim. Vatandaşın belediyeye güveni kalmadı. Grev olduğu zaman da arabası olan çıkacak olmayan evde kalacak” dedi.