Otizmli öğrenciye şiddet iddiası: Dernekler bağımsız ve şeffaf soruşturma talep etti

AYSELİN UZUN - Manisa Turgutlu’da Refik Pınar Ortaokulu’nda bir otizmli öğrencinin okul müdürü tarafından merdivenlerden itilerek şiddete maruz kaldığı iddiası ve ardından bazı kişilerin müdürü aklayan tavır ve davranışlarda bulunması üzerine,  otistik bireyler ve aileleri isyan etti. Kamuoyunda tepkiye yol açan bu olayın ardından ilgili mevzuat, T.C. Anayasası ve BM Engelli Bireylerin Hakları Sözleşmesi çerçevesinde kapsamlı bir değerlendirme yapmak isteyen aileler ve hak savunucuları,  İzmir Gazeteciler Cemiyeti Havagazı Fabrikası yerleşkesindeki konferans salonunda bir basın toplantısı düzenledi. Basın açıklamasını aileler ve dernekler adına KEDİ (Kabul, Eşitlik, Dahil olma, İstihdam) Otizm Derneği Başkanı Serap Dikmen yaptı.

TALEPLERİMİZ…

“Manisa Turgutlu’da bir okul müdürünün, kaynaştırma sınıfı öğrencisine yönelik fiziksel şiddet uyguladığı yönündeki video görüntüleri kamuoyunu derinden sarsmıştır” diyerek sözlerine başlayan Dikmen, dernek ve ailelerin taleplerini şu şekilde sıraladı: “İddialar ivedilikle, bağımsız ve şeffaf biçimde soruşturulmalı; öğrenci güvenliği, psikososyal destek ve kapsayıcı eğitim önlemleri gecikmeksizin uygulanmalıdır. Bu görüntülerin etkisi geçmeden, bir grub insanın okulun önünde yaptığı bir basın açıklamasını dehşetle izledik. Basın açıklamasında kullanılan dil ve gerekçeler, hukuki ve pedagojik açıdan kabul edilemez bir dışlama pratiğini meşrulaştırma riski taşımaktadır. Derneğimizin üyesi ve aynı zamanda vekili Av.Suna Ağı’nın hazırladığı dilekçemizi Cumhuriyet Savcılığına sunarak, açıklamayı yönlendiren, okuyan ve katılanlar hakkında soruşturma yapılmasını talep ettik. Talep ve çağrılarımız şu şekilde: Tüm kamera kayıtlarının muhafazasının sağlanarak, tarafsız müfettişler ve çocuk dostu ifade alma süreçleriyle etkili, bağımsız ve şeffaf bir soruşturma gerçekleştirilmesi, gerekirse adli mericilere ivedi bildirim yapılması. Çocuğun güvenliğinin,  psikososyal desteğinin sağlanması. Okul içinde güvenli alan düzenlemeleri, akran zorbalığı risk taraması. BEP’in güncellenmesi; destek eğitim odası ve birebir destek planı hazırlanması
Okulun kapsayıcı kapasitesinin güçlendirilmesi. Personel için tırmanmayı önleme, kriz müdahalesi ve kapsayıcı sınıf yönetimi eğitimi gerçekleştirilmesi. Makul düzenlemeler: sınıf içi uyarlama, görsel program, duyusal düzenlemeler, dinlenme alanı sağlanması. Olumlu davranış destek ve erken uyarı/kriz protokollerinin hazırlanması. Hak temelli dil kullanılması, gizliliğin sağlanması. Damgalayıcı ‘normal okul/huzur’ söyleminden vazgeçilmesi. Çocuğun davranışlarının kamuya ifşasından kaçınılması; düzeltme yapılması ve özür dilenmesi. Turgutlu olayı üzerine İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Rehberlik Hizmetleri Araştırma Müdürlüğü ve okul yönetiminin vakayı toplantılarla izlemesi. Veliyle şeffaf, işbirliğine dayalı iletişim kurulmasını, hak ve süreçlerin yazılı tebliğini, üç ay içinde kamuoyuna ilerleme raporu sunulmasını istiyoruz.”

BAKAN TEKİN’E ÇAĞRI

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e de bu kapsamda çağrıda bulunan Dikmen, “Son çağrımız Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e; özel eğitim öğrencilerinin eğitim hakkını düzenleyen yasa ve yönetmeliklerin Türkiye’deki tüm okullarda eksiksiz uygulanması sağlanarak, çocuklarımızın eğitim hakkı layıkıyla teslim edilmelidir. Sayın Bakandan bu konuya gereken ilgiyi göstermesini istiyoruz. Kapsayıcı eğitim; sessizlik ve görünmezlikle değil, adalet ve makul düzenlemelerle mümkündür. Şiddet iddiaları “huzur” gerekçesiyle hafifletilemez; çocukların üstün yararı her koşulda önce gelir. İlgili tüm makamları, hukukun ve bilimin gereklerini yerine getirmeye; kamuoyunu da hak temelli dil ve tutumla dayanışmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.