Advertisement

2700 yıllık sır: Netanyahu'nun Türkiye'den gizlice istediği o eser ne?

İsrail Başbakanı'nın yıllar sonra itiraf ettiği diplomatik sır: Türkiye'nin iade etmediği 2700 yıllık tarihi eser, neden iki ülke arasında gerilime yol açıyor? Gizemli Siloam Yazıtı'nın hikayesi...

  • Oluşturulma Tarihi : 18.09.2025 15:33
  • Güncelleme Tarihi : 18.09.2025 15:33
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
2700 yıllık sır: Netanyahu'nun Türkiye'den gizlice istediği o eser ne? haberinin görseli

İsrail'in Kudüs'teki tarihî köklerini kanıtlamak için yıllardır Türkiye'den talep ettiği Siloam Yazıtı, son günlerde yeniden dünya gündemine oturdu. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun 15 Eylül'de yaptığı bir açıklama, bu 2700 yıllık eserin etrafındaki diplomasi trafiğini ve tarihî önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Netanyahu'nun, 1998 yılında dönemin Türkiye Başbakanı Mesut Yılmaz'dan yazıtı istediğini itiraf etmesi, eserin neden bu kadar kritik olduğunu merak edenlerin sayısını artırdı.

SİLOAM YAZITI NEDİR VE NEREDE BULUNDU?

Siloam Yazıtı (Şiloah veya Silvan Yazıtı) olarak da bilinen bu eser, MÖ 8. yüzyıla, yani Yahuda Kralı Hezekiya'nın hükümdarlık dönemine ait bir taş kitabe. Yazıtın keşfi, 1880 yılında, o zamanlar Osmanlı İmparatorluğu'nun kontrolündeki Doğu Kudüs'te bulunan Siloam Tüneli'nde gerçekleşti. Tünelin inşasını anlatan bu altı satırlık metin, Fenike alfabesinden türetilen Paleo-İbranice dilinde yazıldı. Bu özellik, onu eski İsrail ve Yahuda'dan bugüne ulaşan tek kamusal inşaat yazıtı yapıyor.

Metin, tüneli inşa eden işçilerin iki farklı uçtan kazıya başlayıp, kazma seslerini dinleyerek nasıl birleştiklerini anlatıyor. Bu detay, dönemin inşaat mühendisliği açısından ne kadar ileri bir seviyede olduklarını gösteriyor. Keşfedildikten sonra, yazıt kırık bir halde 1882'de İstanbul'a, Müze-i Hümayun'a getirildi ve daha sonra İstanbul Arkeoloji Müzesi'nin en değerli parçalarından biri haline geldi.

SİLOAM YAZITI, İSRAİL İÇİN NEDEN HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR?

Bu taş kitabenin İsrail için önemi, sadece arkeolojik değerinden ibaret değil. İsrail devleti, Siloam Yazıtı'nı Kudüs'teki antik Yahudi varlığının somut bir kanıtı ve modern Yahudi devletinin tarihsel meşruiyetinin bir belgesi olarak görüyor. Yazıt, Yahudi halkının bölgedeki 2700 yıllık köklerine dayanan iddiasını desteklemek için en önemli kanıtlardan biri olarak sunuluyor.

Bu nedenle, yazıtın Türkiye'den geri alınması, İsrail'in diplomatik gündeminde yıllardır üst sıralarda yer alıyor. Barış Terkoğlu gibi gazetecilerin köşe yazıları, bu talebin sadece Netanyahu ile sınırlı kalmadığını, daha önce 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve dönemin Tel Aviv Büyükelçisi Namık Tan gibi üst düzey isimlerden de istendiğini ortaya koyuyor.

TÜRKİYE İÇİN ESERİN ANLAMI VE GÜVENLİĞİ

Siloam Yazıtı, Türkiye için de önemli bir eser. Osmanlı İmparatorluğu döneminde, imparatorluğun kültürel mirasının bir parçası olarak İstanbul'a getirildi ve bugün hala İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde sergileniyor. Bu eser, sadece bir koleksiyon parçası değil, aynı zamanda Osmanlı Devleti'nin tarihî eserlere verdiği önemin ve kültürel zenginliğinin bir göstergesi.

Türkiye, yazıtın ait olduğu coğrafyada bulunduğu dönemdeki yasalara uygun olarak müzesine kazandırıldığını savunuyor. Gazeteci Barış Terkoğlu'nun kaynaklarına göre, eserin korunması sadece Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın değil, aynı zamanda Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT)'nin de uluslararası düzeyde hassasiyet gösterdiği bir konu. Bu durum, yazıtın basit bir müze eseri olmanın ötesinde, stratejik ve diplomatik bir değer taşıdığını gösteriyor.

Şu anda İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmesi gereken ek bina üç yıldır kapalı olsa da, yazıtın güvenli bir şekilde korunduğu belirtiliyor. Türkiye'nin bu konudaki resmi duruşu, eserin Türkiye'nin kültürel mirası içinde değerlendirilmesi ve iade edilmemesi yönünde. Netanyahu'nun son açıklamalarıyla yeniden alevlenen bu diplomatik gerilim, Siloam Yazıtı'nın sadece bir taş kitabe olmadığını, aynı zamanda iki ülke arasındaki tarih ve siyasetin kesişim noktası olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.

Kaynak : HABER MERKEZİ