Gülnür Örün’den Kat-ı Sergisi

ONURHAN ALPAGUT

Karşıyaka Çarşı Kültür Merkezi Kat-ı Sanatçısı Gülnür Örün’ü ağırlıyor. Fransa-Paris doğumlu sanatçının 2’nci kişisel sergisi yoğun bir katılım ile açıldı. Tümü sanatçıya ait 40’ı aşkın eserin sergilendiği sergi 28 Ocak’a kadar sanatseverler için açık olacak.

BİR TESADÜF İLE BAŞLADI

Kat-ı sanatına olan ilgisini anlatan sanatçı Örün, “Oğlumun yaptığı bir puzzle vardı. Bunu çerçeveletmeye gitmiştim. Tesadüf ki bana sanatı öğreten hocamın bir tablosunu görmem sayesinde konu ile alakam gelişti. Ondan sanatı bana öğretmesini istedim. 3 yıl sürekli ders aldım. Toplamda beş senedir sanatın içerisindeyim” dedi.

SABIR İSTİYOR

Kat-ı sanatının Osmanlı’dan günümüze kalan bir miras olduğunu dile getiren Örün, “Çok ince işçilik ve sabır gerektiren bir sanat dalı. Toplum tarafından oldukça ilgi gören bir iş. Bu sergi benim 2’nci kişisel sergim. İlk sergimi İstanbul’da açmıştım. Oldukça da ilgi gördü. Sanatı, yaygınlaştırmak istiyorum. 28 Ekim’de Bostanlı’da bir sergi açacağım” diye konuştu.

SANATÇIYA DESTEK YOK

Sanatın tanıtılması adına belediyelerin yeterince ilgi göstermediğini söyleyerek eleştiri de bulunan Örün, “Ne yazık ki hiç tanıtım, reklam yok. İnanıyorum ki bu sergiyi ben doğduğum yer Paris’te açmış olsam destek görürdüm. Burada sergi açıldı. Ama belediyeden hiçbir yetkili sergiye gelmedi. Sanatçı olarak, elimizden tutan yok. Serginin açılışında birçok sıkıntı yaşadım. Bunları da zamanı geldiğinde gerekli yerlere belirteceğim” dedi.  

GÜLNÜR ÖRÜN KİMDİR?

Gülnür Örün,1970 yılında Paris’te doğdu. Paris’te Porselen Desinatörlüğü Eğitimi alıp Türkiye’de yaşamaya başladı. Türkiye’ye yerleştikten sonra İzmir Karşıyaka’da “Uğurlu Eller Atölyesi” adıyla el sanatlarına özgü kendi atölye ve kurs merkezini kurdu. Türkiye’de adı pek bilinmeyen Kat-ı sanatının bilinen en önemli isimlerindendir.1986 yılında Paris’te kişisel sergisini açmıştır.

Kat-ı sanatı hakkında kısa bilgi: Kat’ı, düz bir kâğıt veya deri oyularak yapılır. Oyulan kısmın başka bir yere yapıştırılması ‘erkek oyma’, oyulan kısmın boş bırakılması ‘dişi oyma’dır. Cilt kapaklarında, kıt’alarda ve el yazması eserlerde sıkça görülür. En parlak dönemini Kanuni Sultan Süleyman devrinde yaşayan bu sanatla uğraşan kişilere ‘Katı’an’ denmektedir.

Haber Merkezi