- Kültür-Sanat
- 19.06.2025 14:36
Konak Belediyesi’nin kültürel mirasa sahip çıkmak amacıyla başlattığı Sanathane Kültürel Miras Söyleşileri, “Konak’ta Rotalar” etkinliğiyle devam etti.
Konak Belediyesi’nin kültürel mirası görünür kılmak amacıyla başlattığı “Sanathane Kültürel Miras Söyleşileri” dizisi, “Konak’ta Rotalar” konulu etkinlikle devam etti. Sanathane Gösteri Sanatları Merkezi’nde düzenlenen söyleşide, Araştırmacı-Yazar Orhan Beşikçi ile İzmir Turist Rehberleri Odası (İZRO) Yönetim Kurulu Üyesi Enriko Filipuçi konuşmacı olarak yer aldı. Yoğun katılımla gerçekleşen etkinlikte Konak’ın tarihi dokusu, kültürel çeşitliliği ve keşfedilmeyi bekleyen rotaları ele alındı. Katılımcılar, Konak’ın sokaklarında saklı kalmış hikayelere ve kentsel hafızaya dair önemli bilgiler edindi.
Etkinliğin gerçekleştiği alanda bulunan Basmane Semt Merkezi binasının tarihçesi hakkında bilgi veren Araştırmacı-Yazar Orhan Beşikçi, “Eski adıyla Küçük Fettah Sokak’ta bulunan 7 numaralı bu yapı, Nebahat Tabak tarafından 1960’lı yıllarda yurt olarak kullanılması şartıyla Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağışlandı. Okulla arası iyi olmayan çocuklar zanaat öğrenmeleri için buraya getirildi. Bu binada onların hatıraları var. Daha sonra bu bina kurum tarafından kapatıldı ve bir çöküş dönemi yaşadı. Konak Belediyesi, bu binayı alıp restore etti. Böylelikle burası bir süre semt merkezi olarak kullanıldı ve daha sonra kapatıldı. Ama Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu tarafından yeniden halka açıldı. Bunun mutluluğunu yaşıyorum” dedi.
Semtin geçmişten bugüne taşıdığı değerleri anlatan Beşikçi, “Bugün Enriko Filipuçi ile Basmane’nin zenginliklerinden olan hanlar, hamamlar, camiler, mescitler, kiliseler, eski sokak dokuları ve yürüyüş rotaları üzerine konuşacağız. Basmane, eski kent dokusu ile hala özelliklerini muhafaza eden ama çok iyi koruyamadığımız bir bölge. Bulunduğumuz alan eski Helenistik ve bir Roma yerleşkesi. Buralarda yapılan kazılarda, mesela Altınpark’ta o dönem eserlerine rastlandı. Altınpark’ta aynı zamanda bir Roma Yolu ortaya çıktı. Bölgede erken Cumhuriyet ve Osmanlı dönemine ait çeşmeler var. Hepsi de çok anlamlı. Birkaç çeşmenin tescili için Koruma Kurulu’na başvuru yaptım” ifadelerini kullandı.
Rehberlik deneyimleri üzerinden bölgedeki kültürel zenginlikleri ve turizm potansiyelini değerlendiren Enriko Filipuçi ise Konak’ın sadece İzmir’in değil, Türkiye’nin de en önemli kültürel miras duraklarından biri olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Birçok kilise, cami, han ve havra kaybettik ama en azından bugün onun önünde başka bir şey olsa da anlatmayı tercih ediyorum. Ben ilim ve tarih aktarıcısıyım. Konak’ta çok değerli yerler var. Sırf Atatürk Meydanı’nda saatlerce süren anlatımlar yapabilirim. Sadece Kadifekale’den bile iki üç rota çıkarabiliriz. Bir yabancı misafirime tur yapacaksam Kervan Köprüsü’nü mutlaka gösteriyorum. Çünkü İzmir’in girişi. Yahudi mirası, Osmanlı mirası, Kadifekale-Agora, Kervan Köprüsü-Saat Kulesi, Kemeraltı, gastronomi ağırlıklı Kemeraltı, Anafartalar… Bu rotaları daha da uzatabiliriz.”
Söyleşi sonunda katılımcıların sorularını yanıtlayan konuşmacılar, Konak’ın tarihine sahip çıkmanın gelecek kuşaklara bırakılacak en büyük miraslardan biri olduğuna dikkat çekti. Etkinlik konuşmacılara teşekkür belgesi takdimi ve fotoğraf çekimi ile sona erdi.